Kışın özellikle soğuk algınlığı ve grip vakalarında artış yaşandığını ve bu iki hastalığın halk arasında karıştırıldığını söyleyen Uz. Dr. Ayşegül Kartal soğuk algınlığının çeşitli virüsler tarafından hafif tesirli üst solunum yolu bulgu ve belirtileri ile seyreden ve dünyada en fazla görülen hastalık olduğunu söyledi. Kartal, “Virüsle karşılaştıktan 24-72 saat sonra boğaz ağrısı, öksürük, halsizlik meydana gelir. Burundan konuşma mevcuttur. Bulaştırıcılık en fazla bu dönemdedir. Ateş özellikle yeni doğan çocuklarda yüksek olabilir. Gözlerde yanma, kulaklarda basınç hissi vardır. Sürekli ve kıvamlı balgam üreten öksürük, nefes alırken ağrı, devamlı kulak ağrısı, şişmiş lenf bezleri, yutkunurken zorlanma görülür. 39 dereceyi geçen ateş de ise doktora başvurulmalıdır” dedi.
Grip hastalığının ise yaşamı tehdit eden hastalıkların kapısını açtığını, alt ve üst solunum yollarını tutan tüm vücudu etkileyen son derece bulaşıcı bir enfeksiyon olduğunu aktaran Ayşegül Kartal, “Dünyanın her bölgesinde her yaşta görülebilen bu hastalık, hasta kişilerin öksürme, hapşırma ve konuşma sırasında dışarı saçtıkları küçük damlacıklar yoluyla bulaşır. Damlacık yoluyla alınan virüs kısa bir sürede solunum yolundan tüm hücrelere yayılır. Üşüme, titreme ile yükselen ateş, halsizlik, iştahsızlık, baş ağrısı ve kas ağrıları oluşup göz hareketleri sırasında ağrı olması tipik belirtileridir” dedi.
‘HİJYENE DİKKAT EDİLMELİ’
Soğuk algınlığı ve grip hastalığının önlenmesinde hijyen kurallarına dikkat edilmesi gerektiğini söyleyen Enfeksiyon Hastalıkları Uz. Dr. Ayşegül Kartal şu uyarılarda bulundu: “Hastalıklar hasta kişilerin öksürük ve hapşırıklarıyla havaya saçılan damlacıkların havada asılı kalması ve hasta kişilerin salgılarıyla kirlenmiş eller ve eşyalarla direkt bulaşır. Çünkü bu mikroplar günlerce canlı kalabilir. Bu yüzden özellikle el yıkama çok önemlidir. Ayrıca virüs bulaşmış ellerle temas etmek, öpüşmek, hasta ve taşıyıcı kişilerin tuttuğu telefon ahizesi, kapı kolu, havlu gibi eşyalar da hastalığı bulaştırabilir. Özellikle ev, okul, kreş, iş yeri, toplu taşıma araçları gibi mekânlarda virüs kolayca görülebilir. Kişinin direnci yüksek ise hafif bir ateş ve kuru öksürükle hastalıklar geçirilebilir. Hastalığın gelişmesinde en önemli risk faktörleri kalabalık ortam olduğu için salgın durumlarında bu tür yerlerde çocuklar ve bağışıklığı zayıf olan kişiler bulundurulmamalıdır.’’