HAZİRAN'DAN BU YANA HASSASIZ
PYD'nin Kobani ve Cizire arasındaki Tel Abyad'ı alarak sınırın önemli bir bölümünde hakimiyet kurması, yine PYD kontrolündeki Afrin ile Kobani arasındaki, rejim muhaliflerinin etkin olduğu Cerablus bölgesine IŞİD'in saldırması nedeniyle alarm durumuna geçen Türkiye, Milli Güvenlik Kurulu'nda bütün ihtimalleri masaya yatırarak kırmızı çizgilerini ortaya koydu: “Türkiye, PYD'nin haritada Fırat Nehri'nin batısında kalan Cerablus bölgesine yönelik askeri bir harekatta bulunmasını, kuzeyine doğru rejim güçlerinin operasyon yaparak büyük bir göç dalgasına neden olmasını 'kırmızı çizgi ihlali' sayacak. TSK bu durumda, ikinci bir direktife gerek kalmaksızın, belirlenen planları uygulayacak.”
GİRİŞİMLERİ TÜRKMENLER PÜSKÜRTTÜ
Kırmızı çizgilerin ihlal edilmemesi ve olası göç dalgasının önüne geçilmesi için en büyük önlem, ABD ile Türkiye'nin Cerablus-Azez hattında Suriyeli muhalifler ve Türkmenlerin desteğinde operasyon planı oldu. Ancak Türkiye'nin angajman kuralları çerçevesinde sınır ihlalinde bulunan Rus savaş uçağını düşürmesi, planları bozdu. Operasyon söylemleri kesildi. Rusya'nın, Cerablus-Azez hattındaki IŞİD'İ Türkiye'ye süpürme planları çerçevesinde, PYD'yi Fırat'ın batısına yönlendirme çabaları gündeme geldi. Ancak şuana kadar bölgedeki Türkmenler tüm bu girişimleri püskürttü. Aralık ayı başında da özellikle Irak'taki Kürt haber ajanslarında, “PYD'nin ABD hava desteğiyle Rakka ve Cerablus operasyonlarına hazırlandıkları, ABD'li askeri uzmanların bu operasyon kapsamında Rojova'ya geçtikleri” iddiaları gündeme getirildi.
BÖLGEDE TÜRKMEN NÜFUS YOĞUN
Halen IŞİD kontrolündeki Cerablus'un batısında yaklaşık 100-120 kilometrelik doğu batı ekseninde ve Halep'e doğru uzanan bölge, Türkmen nüfusun yoğun olduğu bir bölge ve bu bölgede IŞİD'e karşı gerçekleştirilen hava saldırılarından Türkmen nüfus büyük ölçüde etkileniyor. Cerablus-Azez hattında güvenlikli bölge oluşturulamaması da Türkiye'ye yönelecek ve yüzbinlerle ifade edilen göç dalgası riskini büyük oranda arttırmış durumda. Yine yurtiçinde büyük mücadele yürütülen PKK'nın Suriye kolu YPG'nin sınır ötesindeki varlığı da Türkiye'ye yönelen tehdit olarak algılanıyor.
RUSYA VE PKK'DAN TEHDİT
Fırat'ın batısında Türkiye'nin artan hassasiyetinin operasyona dönüşebileceği öngörüleri yapılıyor. Cumhurbaşkanı Erdoğan da, Fırat'ın batısında yaşayan Türkmenlerin Türkiye için büyük hassasiyet arzettiğini belirterek, “Bundan dolayı da güvenlik güçlerimiz buradaki hassasiyeti arttırmış durumdalar. Gelişmelere göre de kararlar yeniden farklı bir şekilde ele alınabilir” dedi. Rusya da Türk askerinin IŞİD'e karşı hareketliliğine tehditle yanıt verdi. Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin Rus ordusuna, ülkesinin Suriye'deki askeri gücünü tehdit eden tüm unsurlara “aşırı sert” yanıt verilmesi yönünde emir verirken, Suriye'deki Rus birliklerini tehdit eden tüm hedeflerin “derhal yok edileceğini” söyledi. Öte yandan PKK Terör Örgütü elebaşlarından Cemil Bayık da, Türkiye'nin Cerablus'a olası müdahalesi durumunda, Türkiye'ye yönelik şiddeti tırmandıracakları açıklamasında bulundu.
Stratejik adada özel güvenlik
Bölgedeki tüm bu gelişmeleri dikkate alan Türkiye, Ortadoğu'da kurgulanan planlara karşı harekete geçti. Fırat Nehri'nin batısında, Suriye'de IŞİD ile YPG sınırını belirleyen stratejik önemdeki ada bölgesi, 15 gün süreyle özel güvenlik bölgesi ilan edildi. Gaziantep'in Nizip ilçesinde Karkamış sınırındaki Köprübatı Hutut Karakolu'nun sorumluluk alanında bulunan, Fırat Nehri üzerindeki Ada bölgesinde, 15 gün süre ile her türlü araç ve insan giriş-çıkışının kontrolü, gerektiğinde yasaklanması ve gerekli güvenlik tedbirlerinin alınması, İl Jandarma Komutanlığı ve İl Emniyet Müdürlüğünce yapılacak. Bölgedeki askeri varlık da arttırılırken, asker, gerektiğinde “vur” emri için teyakkuza geçirildi. Fırat nehri çevresinde duvar örülmesi çalışmaları yürütülürken kritik noktalara kalekol inşa ediliyor. Duvar örülemeyen noktalar 24 saat termal kameralarla takip ediliyor.
