CHP lideri Kemal Kılıçdaroğlu, partisinin grup toplantısında gündeme ilişkin konularda açıklama yapıyor. İşte Cumhuriyet Halk Partisi (CHP) Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu'nun konuşmasından satır başları... "Toroslar’dan gelen Yörük kadınlarına şükran borçluyum. Mustafa Kemal der ki; 'Toroslarda bir çadırda duman tütüyorsa, ülkenin geleceğinden kimsenin endişesi olmasın.' Sizler hayatın her alanında mücadele ediyorsunuz kadın-erkek olarak. Yörük kültüründe kadınların ne kadar önemli olduğunu çok iyi biliyorum. Bizi dinleyen herkese selamlarımı, saygılarımı sunuyorum. 81 milyon vatandaşımıza en içten dileklerimi sunuyorum. Bizim görevimiz 81 milyonu kucaklamak, bizim görevimiz kimliği, inancı ne olursa olsun 81 milyonu kucaklamaktır, onlara güzel bir gelecek hazırlamaktır. Eksiğimiz olursa, yanlışımız olursa söyleyin. Biz başkaları gibi değiliz, insan olduğumuzun bilincindeyiz. Yanlışımızı, hatamızı kabul ederiz. Parası olanlar, siyasi arkası olanlar hapishanenin önünden bile geçmiyor, derhal takipsizlik kararı veriyor. Garipler içeride, fakir fukara içeride, akademisyen içeride. Diğerlerinin tamamı dışarıda, en son parası bol FETÖ’nün elebaşı biri vardı. Savcı takipsizlik kararı verdi. Niçin parası var, niçin dayısı var diye. Adaleti bunlar dağıtamazlar

. DİYANET’E SERT TEPKİ Mevcut diyanet işleri başkanı inanç ve siyaseti bir araya getiriyor. Bir vatan hainini gitti yerinde ziyaret etti, vatan haini! Diyanet işleri başkanlığı bizim en gözde kurumlarımızdan birisidir. Bu Fesli Kadir, bir vatan haininin ötesinde biri. Erdoğan’ın akıl hocası, defalarca kendisi söylüyor zaten. Gidip Erdoğan’a düşüncelerimi aktarıyorum diyor. Büyük Ortadoğu projesine taraftarım, ABD ne alacaksa alsın bana hilafeti versin diyor. Buna vatan haini denmezse ne denir? Edep sahibiysen, ahlak sahibiysen bayrağına vatanına saygın varsa o koltuktan ayrılacaksın.

Nokta! İKİNCİ OSMAN KAVALA OPERASYONU Eğer adaleti dağıtanlar adaletsizlik yaparlarsa adalet çürümüş olur. Toplumu içten içe çürütür. Bunların hiçbirisinin kaçacak yeri yok, suç işlemediler ki kaçsınlar. Evlerini sabahın köründe basıp, bu kişileri alıp götürmek ne demektir? Sonra da diyecekler ki “Bizim ülkemizde demokrasi var.” Osman Kavala 13 aydır tutuklu, tek kişilik hücrede. İddianame yok, suç yok, evleri basıyorlar ki belki delil buluruz diye. Gezi olaylarından intikam almaya çalışıyorlar. Gezi olayları bu ülkenin demokrasi sesidir. Gezi’den intikam alamazlar. Gezi’de bu ülkenin gençleri bir diktatöre diz çöktürdüler. Hangi suçu arıyorsunuz siz?” Neden gerekçe bulamıyorsunuz Osman Kavala’ya? Eren Erdem de haksız yere içeride. Avukat Selçuk Kozağaçlı o da haksız yere içeride. Biz adaleti savunuyoruz. Bizim bilmediğimiz suçları varsa adalet çatısı altında yargılanırlar. Suçsuz insanları hapse atıp acaba nerede delil bulacağız diyorsanız burada adalet yoktur. Böyle bir ülkede korku egemen olur, insanlar üretemezler, gazeteciler özgürce yazamaz, ülkenin beyinleri yurtdışına gider, yatırımcı yatırım yapmaz. Türkiye bugün sağlıklı üretim yapamayan ülke konumundadır.

TARIM ELEŞTİRİSİ Eğer saman, pirinç, canlı hayvan, nohut, zeytinyağı ithal ediyorsak bu ülkede üretim durmuş demektir. 278 milyar lira çiftçiye destek verilmesi gerekiyordu, 123 milyar verdiler. Çiftçinin hakkı çiftçiye teslim edilmedi. Kimse korkudan dava açamadı. Zamlar arka arkaya geliyor, çiftçi daha henüz tam farkına varamadı. Şeker fabrikalarını özelleştirmeyin dedik, burada binlerce işçi çalışıyor dedik. İşçi çıkarmayacağız dediler, Erzurum’da çıkardılar ilk. Bursa’da, Çorum’da şeker pancarı toplanamıyor. Çiftçi mağdur olduk diyor, neden karşı çıkmadın özelleştirmeye? Senin hakkını sonuna kadar biz savunacağız.

DENİZ OTOBÜSLERİ İstanbul’a yaptıklarıyla övünüyorlar. İstanbul Deniz Otobüsleri 2011 yılında karlı bir yapıydı. Özelleştirildi. Özelleştirilme gerekçesi yatırım yapmaktı. Yapılmadı. İstanbullu sorsun bu parayla ne yapıldı?

‘DÜNYADA TEK İKTİDAR’ Fabrikaları satarak yani özelleştirerek hapishane yapan dünyada tek iktidar Türkiye’de. AKP demek enflasyon demektir, işsizlik demektir, hayat pahalılığı demektir. Telekom’u sattılar, bankaları sattılar, Adıyaman’ın tütünü yok ettiler. Ne oldu?