AK Parti Genel Başkanı ve Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, AK Parti Genel Merkezi'nde düzenlenen iftarda büyükelçiler ile bir araya geldi.
İftarın ardından büyükelçilere seslenen Erdoğan, ABD'nin DEAŞ'a karşı PKK'yı desteklemesini "kanı kanla yıkamak" olarak nitelendirirken, teröristlere verilen silahların çok yakında bölgedeki en büyük sorun olacağını söyledi.
İşte Erdoğan'ın konuşmasından önemli satır başları:

Afganistan ve İngiltere başta olmak üzere kalleş terör saldırılarında hayatlarını kaybedenlere taziyelerimi sunuyorum.
Teröristin kimliğine, mağdurların milliyetine bakmadan tüm terör eylemlerini lanetliyoruz.
DEAŞ terörünü bertaraf etmek için başka bir terör örgütü devreye alınıyor. Bunun adı kanı kanla temizlemeye çalışmak.
"TACİZ OLURSA GEREĞİNİ YAPARIZ"

Kendisinden başka hiç kimseye hayat hakkı tanımayan bir terör örgütü, kesinlikle demokratik güç olamaz.
"Ben senin dostunum" demek işi çözmüyor. Onun için biz lafla peynir gemisini yürütmüyoruz. Bize icraat lazım.
Cerablus'tan DEAŞ'ı çıkardık, Rai'den çıkardık, Dabık'tan çıkardık, El Bab'tan çıkardık. 'Gelin bu işi beraber yürütelim' dememize rağmen, bu işi bizim terör örgütü olarak ilan ettiğimiz PYD ve onun silahlı kanadı YPG ile yürüteceklerini söylediler. Bize düşen nedir? Hayırlı olsun. Ama bizim topraklarımıza yönelik en ufak bir taciz olacak olursa biz de gereğini yaparız.
"BUNUN ADI TERÖRDÜR"

Taktik sebeplerle bile olsa işgal ettiği bölgelerde etnik temizlik faaliyeti yürüten, kimi zaman rejimle kimi zaman DEAŞ'la işbirliği yapan bir terör örgütüne arka çıkmak, asla doğru değildir. Siyasi çözüm vizyonu ortaya koymayan, bölgenin tarihi, sosyal ve kültürel dinamiklerini yok sayan bir inisiyatifin başarı şansı yoktur. Kendisinden başka hiç kimseye hayat hakkı tanımayan bir terör örgütü, kesinlikle demokratik güç olamaz. Böylesi bir yapıyı tarif edecek tek ifade, 'terör örgütü' kavramıdır.
"HAYATİ HATA YAPTIKLARINI ÇOK YAKINDA ANLAYACAKLAR"

Sırf bölgedeki politikalarına hizmet ettikleri için terör örgütlerine karşı bir duruş sergilemek yerine onları 'milis güç' gibi tanımlamalarla aklayanlar, hayati bir hata yaptıklarını çok yakında anlayacaklardır.
Kato Dağı'nın tepesinden bin metre dikey aşağı kuyu, onun altında şehir, bakıyorsunuz 100 metre, 200 metre dağın altında şehirler, mağaralar, inler ve oralarda bütün lojistik malzemeler, silahlar, her şey oralarda ve maalesef dost bildiklerimizin silahları oralarda stoklanmış.