Davutoğlu, böyle bir konjonktürde bedelli askerliğin mümkün olmadığını belirterek "Fakir çocuğunun askerlik yapması, zengin çocuğun bedel ödeyerek askerlik yapmaması olmaz." dedi.
"GERİ ADIM ATMIYORUZ"
Davutoğlu, yeni hazırlanan güvenlik düzenlemelerini savunarak, "Geri adım atmıyoruz. Bazı acil durumlarda savcıdan izin alma konusu sıkıntı yaratıyor. Eğer bu olmasaydı, Bingöl'de olay yaşanmayacaktı." diye konuştu.
Dün Marmara Bölgesi vekilleriyle kahvaltıda buluşan Davutoğlu, özetle şunları söyledi:
"MOLOTOF SİLAH OLACAK"
"Temel hak ve hürriyetlerden geri adım atmıyoruz. AB normları esas alınacak. Bazı suçüstü halleri dışında çok ciddi istihbarat olmasına rağmen gözaltı kararı uygulanamıyor, savcı izni aranıyor. Molotof, Yargıtay kararı nedeniyle silah sayılmıyor. Yapılacak düzenleme ile molotof silah sayılacak. Kimseyi maskeli sokağa çıkarmayacağız. Çünkü maskeli çıkıyorsa belli ki o art niyetlidir. Polisin acil durumlarda olayları önleme yetkisi yok. Bingöl'deki olayda eylemi gerçekleştirenleri polis 1 gün önceden yakalıyor, savcıya gidiyor, 'Bunlar şöyle şöyle yapacak' diyor ama savcı bırakıyor. Sonra da olay oluyor. Almanya'da polisin böyle bir olayda 48 saat gözaltında tutma yetkisi var. Bizim icat ettiğimiz bir şey yok, AB ve ABD'deki örneklere bakıp oralarda ne uygulama varsa o yetkileri polisimize getiriyoruz.
"SÜREÇTEN VAZGEÇMEDİK"
Çözüm sürecinden vazgeçtiğimiz havası verilmek isteniyor. Tüm yaşanan bu olaylar ve baskılar da bu yüzden. Biz vazgeçmedik, vazgeçmeyeceğiz. Bunu da her platformda vurgulaya vurguluya söylüyoruz. Bu konuda kararlıyız. HDP, çözüm süreciyle ilgili gerekli bilgilere sahip, buna rağmen bu tür tavırlar içine girmeleri kabul edilemez."
TSK: KADRO, GÖREV İHTİYACINI KARŞILAMIYOR
Vatan gazetesinden Murat Çelik de, bugünkü köşe yazısında bedelli askerlikle ilgili olarak askeri kaynaklardan aldığı bilgileri okuyucusuna aktardı.
Buna göre askerler, bedelli askerlik uygulamasına karşı olunmasının gerekçelerini ve komuta kademesinin görüşünü de ana hatlarıyla şöyle sıralıyorlar:
- Daha önceki uygulamalar, amaca, hedeflenen ölçüde hizmet etmedi.
- Toplumda, parası olan - olmayan ayırımı gözetildiği gibi bir algıya yol açıyor ve eşitsizlik duygusu yaratıyor.
- İçinden geçilen kritik dönemde, askeri anlamda doğabilecek her türlü zafiyet her zamankinden de fazla sıkıntıya yol açar.
Ve nihayet...
- Mevcut kadro, halihazırda görev ihtiyacını zaten karşılamıyor.
