7. Cumhurbaşkanı Kenan Evren’in 9 Mayıs’ta yaşamını yitirmesinin ardından,darbenin hayatta kalan son komutanı Tahsin Şahinkaya da 9 Temmuz’da son nefesini verdi. Türkiye 12 Eylül 1980 sabahına darbeyle uyanmış, Kenan Evren saat 13.00’te televizyon ve radyodan yayımlanan ünlü konuşmasında ülkede kaos ortamı yaşandığını belirterek darbenin gerekçesini de şu sözlerle izah etmişti:

“TSK ülkenin ve milletin bütünlüğünü, milletin hak, hukuk ve hürriyetini korumak, can ve mal güvenliğini sağlayarak korkudan kurtarmak, refah ve mutluluğunu sağlamak, kanun ve nizam hâkimiyetini, diğer bir deyimle devlet otoritesini tarafsız olarak yeniden tesis ve idame etmek gayesiyle devlet yönetimine el koymak zorunda kalmıştır.”

Darbe sonrası oluşturulan Milli Güvenlik Konseyi yönetimi 1983’e kadar sürdü. Türkiye çok partili siyasi sisteme dönüş için 6 Kasım’da sandık başına gitti, zafer ANAP’ın oldu. Seçimin ardından 7 Aralık 1983’te TBMM Başkanlık Divanı’nın oluşmasıyla birlikte, Milli Güvenlik Konseyi’nin görevi de son buldu.

MAHKEMELİK OLDU

12 Eylül darbesi ilk olarak 2000 yılında yargıya taşındı ancak Kenan Evren hakkındaki iddianame reddedildi. 12 Eylül 2010 tarihli Anayasa değişikliği referandumuyla 12 Eylül darbesinin sorumlularının yargılanmasını engelleyen geçici 15. madde yürürlükten kaldırılınca, ikinci kez yargı süreci başladı. Duruşmalara hasta yatağından katılan Evren ile Şahinkaya, mahkeme kesin sonuçlanmadan vefat etti.

AĞIR BİLANÇO 

12 Eylül döneminde 1.5 milyondan fazla yurttaş fişlendi, 30 binkişi yutdışına kaçtı. 14 bin kişi vatandaşlıktan çıkarıldı. 230 bin kişi yargılandı. 7 bin sanık için idam cezası istendi. 517 kişiye idam cezası verildi ve 50’si infaz edildi. 171 kişinin işkence sonucu öldüğü belgelendi, cezaevlerinde 299 kişi yaşamını yitirdi.