Çin’in Taizhou şehrindeki çalışanlar 2011 yılının bahar aylarında her zamanki gibi yeri delerken oldukça ilginç bir şeyle karşılaşmışlardır. Çalışanlar yumuşak zemini delerlerken pek de karşılaşmadıkları şekilde sert ve büyük bir kutuyla karşılaşmışlardır. Duyanları şaşkına çeviren hikayede bu şekilde başlamış olmuştur.

Kazdıkları yerde sert bir şeyle karşılaşan çalışanlar hemen durumu yöneticilerine bildirmişlerdir. Sonrasında ise bölgede bulunan müzenin arkeologları kazı alanına gelmişler ve yerin altındaki gizemli şey ortaya çıkarılmıştır. Yerin altındaki gizemli obje 3 katmanlı antik bir mezardır. Bu mezar alışılmışın dışında bir oda değil beton duvarlarla çevrelenmiş bir tabuttur.
Arkeologlar mezarın kapağını açmışlar ve ilk etapta mezarın yüzyıllar öncesine ait olduğu sonucuna varmışlardır. Mezarın içersindeki kişi sıvı ile kaplandıktan sonra çarşaflara sarılı bir şekilde gömülmüştür.

1-15.jpg
Şaşırtıcı bir şekilde mezarın içindeki kişinin üzerinden yüzyıllar geçmiş olmasına rağmen yüzü, vücudu, kıyafetleri, takıları oldukça iyi korunmuştur. Mezarın içerisindeki bir kadındır ve Ming hanedanına mensup olduğu düşünülmektedir.
Míng Hanedanı, 1368 – 1644 yılları arasında Çin’e hakim olmuş hanedandır ve ileri görüşlü olmalarıyla bilinmektedirler.
Mezarın içerisindeki kadının kıyafetleri ve eşyalarıyla gömülmüş olması onun Ming Hanedanının soylu bir ailesine mensup olduğunu göstermektedir. Fakat arekologları ve çok sayıda kişiyi şaşkına çeviren şey mezardaki kadının Ming hanedanına mensup olması değildir. Onun aradan yüzyıllar geçmiş olmasına rağmen halen iyi korunmuş bir şekilde durmasıdır.

3.png

Peki ama bu kadın mezarın içerisinde nasıl bozulmadan kalabilmeyi başarmıştır? Kimilerine göre mezarın içindeki koyu renkli sıvı bu antik bedeni koruyarak yıllar boyunca bozulmadan gelmesini sağlamıştır. Ancak bu ihtimal pek de mümkün gibi görünmüyor. Çünkü mezarın içindeki sıvı dışarıdan içeriye sızmış su gibi duruyor.
Daha akla yatkın olan diğer teoriye göre ise çevresel koşulların etkili olmasıdır. Eğer tabutun içerisindeki sıcaklık belli bir seviyeye ulaştıysa ve tabuttaki sıvının oksijen seviyesi bir yerde kaldıysa, tabut içindeki bakteriler büyüyememiş olabilir. Çin’li bir profesör de yaptığı açıklamada bunu desteklemiştir. Profesöre göre ıslak mumyalar mezarın içerisindeki Anaerobik koşullar sayesinde el değmemiş şekilde bozulmadan kalabilmektedirler. Tıpkı bu herkesi şaşkına çeviren antik mezarın içerisindeki kadın gibi.
Fakat nedeni ne olursa olsun bu keşif arkeologlar için mücevher niteliğindedir. Neredeyse hiç bozulmamış mezar sayesinde o dönemlere gidip yeni keşifler yapabileceklerdir. Örneğin kadının kıyafetlerinin pamuk yerine ipekten olması, parmağındaki yeşil taşlı yüzük ve gümüş saç tokası onun kesinlikle soylu birisi olduğunu göstermektedir.
Bu konuda açıklama yapan arkeologlar ve profesörler de şans eseri keşfedilen bu antik mezar ile geçmiş hakkında daha fazla bilgiye ulaştıklarını ve tarihi aydınlatmada büyük bir adım attıklarını belirtmişlerdir.