5 ay sonra 2 kilo 450 gram 42 santimetre olarak oğlu Ege’yi hastaneden taburcu etmenin heyecanını yaşan Mihrap Başaran, “İlk doğduğu zaman ben de 15 gün yoğum bakımda yattığım. Onun için o anları hatırlamıyorum. Onu kucağıma aldığım için çok mutluyum. Heyecandan diyecek bir şey bulamıyorum” dedi.
Oğluna bakarken gözleri parlayan baba Mehmet Başaran ise, “Bu bize Allah’ın bir lütfu. 127 gündür yoğun bakımda kaldı. Allah’a şükürler olsun şu an kucağımızda” dedi.
Bir başka parmak çocuk Ensar Eren’i kucağına almanın mutluluğunu yaşayan Arif ve Pınar Aksoy çifti, “114 günün sonunda taburcu olduk. İlk doğduğunda 765 gramdı. 24 haftalık doğdu. Çok şükür şu anda iyi. İlk doğduğunda bağırsaklarında problem olduğu için ameliyat geçirdi. İstanbul’da tedavi oldu. Şimdi kucağımıza aldık. Yuvamız şenlendi” diye konuştu.
Zübeyde Hanım Doğumevi Yeni Doğan Uzmanı Mehmet Malçok ise, “Bu bebekler hayat sınırında doğdu. Çok uzun süre yoğun bakım süreci yaşadılar. Uzun süre solunum cihazlarına bağlı kalmaları gerektiği için hastanemizde misafir ettik. Çok şükür her ikisini de sağlıklı bir şekilde ailelerine teslim etmenin gururunu yaşıyoruz. Prematüre bebekler tabii her zaman normal doğan bebekler gibi olmuyor. Büyümelerini uzun bir süre yoğun bakımda tamamlıyorlar. 4 ay kadar yoğun bakım ünitesinde kaldılar. Bu dönemde anne ile bebek arasında oluşması gereken bağ oluşamıyor. Bebekler ne kadar iyi de olsa gelişimleri geri kalıyor. Taburcu edildikten sonra özel olarak takip edilmesi gerekiyor. Uzun yıllar sonra bile normal doğan bebeklerden farklılıkları ortaya çıkıyor” dedi.