Çekinmeden resmi nikâhlı eşi dışında iki eşi olduğunu söyleyen Kilis eşrafından Mehmet E., “Yaşı hayli fazla olan bir esnaf arkadaşımız var. Dükkânında 14 yaşında bir kız çalıştırıyor. Kafaya onu takmış, illa bu kızı alacağım diyor” ifadelerini kullanıyor.
MAZLUMDER
Gaziantep Şubesi Başkanı Avukat Sabri Sayan: Yozlaşma daha da artacak Avukat Sayan’la öncelikle sığınmacı sorunu ve Türkiye’nin bu konudaki pozisyonu üzerinde duruyoruz. Sayan, Türkiye’de yıllar öncesine uzanan yanlış uygulamalara dikkat çekiyor: “Suriyelilerden önce de bu kadar büyük olmamakla birlikte mülteci sorunu vardı. Ülkedeki mültecilerin mağduriyetlerinin en önemli sebeplerinden biri Türkiye’nin 1951 tarihliCenevre Sözleşmesi’ne koymuş olduğu çekincedir. Bunun bir sonucu olarak buraya, sadece Avrupa’dan gelenler göçmen statüsünde değerlendiriliyor. Diğer bölgelerden zorunlu olarak ülkemize girenler ise ‘sığınmacı’ statüsündeler. Bu insanlara geçici bir kimlik belgesi veriliyor. Durumlarının ne olduğu belirsiz... Ucuz işgücü olarak görülüp mağdur ediliyorlar. Onların ucuza çalıştırılması ise ülke insanının işsizlik sorununu büyütüyor.
Bununla birlikte ev sahiplerinin sığınmacılardan iki üç kat daha fazla bedeller istediklerini biliyoruz. Kiralar artıp ülke insanlarının ekonomik sorunları büyüyor. Nefret söylemleri yaygınlaşıyor.
‘Nefret söylemlerinin önüne geçilmeli’ Göçmen ya da sığınmacı sorunuyla ilgili ivedi olarak ne yapmak gerekiyor? Avukat Sayan, “Türkiye yanlış politikaların bedelini ödüyor” sözleriyle anlatıyor: “Üç beş günde Emevi Camii’nde namaz kılarız, diyenler evdeki hesabın çarşıya uymadığını gördüler. Artık Suriye’deki savaş bitmediği sürece bu iş kalıcı olarak çözülmez. Savaşın devam etmesi ya da yayılması durumunda ise, sorunlar daha da içinden çıkılmayacak bir boyuta gelip, kangrene dönüştürür. Türkiye, bu durumlara hazırlıksız yakalandı. Kamplar alelacele kuruldu. Halen bir sürü eksiklik var. En azından bundan sonra iyi organize olmak gerekiyor. Nefret söylemlerinin de önüne geçilmeli. Bu insanlara geçici bir çalışma izni verip ucuz işgücü engellenmeli.” Gaziantep, Kilis, Şanlıurfa başı çekiyor
MAZLUMDER Şube Başkanı işlerin daha kötüye gitmesi durumunda Türkiye’de neler yaşanabileceğini de özetliyor: "10 yıl sonra, sığınmacı çocukları büyüyecek. Erkek çocuklar, suç çetelerinin hedef kitlesinde. Hem bu çocukların geleceği karartılacak hem de ülkedeki suç oranı yükselecek. Sokaktaki bir kız çocuğunun geleceği ise çok karanlık. Onlara fuhuş sektörü hazırlık yapıyor. Onlar mağdur edilirken, Türkiye’de yozlaşma artacak.” Güneydoğu Anadolu Bölgesi’nde Suriye’de yaşanan iç savaşın ardından ikinci, hatta üçüncü evliliklerin de çok fazla yaygınlaştığına dikkat çeken Sayan, “Bu konuda şehrimizle birlikte, Kilis ve Şanlıurfa başı çekiyor” diyor.
Çift yönlü mağduriyet Sayan, bunun çift yönlü bir mağduriyet olduğunu anlatıyor: “Savaşlarda en çok kadın ve çocukların yara aldığına bizzat yaşayarak tanıklık ediyoruz. Bir ekmek ve sıcak bir yuva arayan mağdur sığınmacı kadınlar bir yanda, ‘kocam üstüme ya başka birini getirirse’ diye endişelenen eşler öte yanda… Bölgede resmi olmayan evliliklerin ve kuma sorununun giderek daha fazla yaygınlaştığını görüyoruz. Bununla birlikte yaşlı birinin genç bir sığınmacıyla para karşılığında evlendiğine şahit oluyoruz. (Erk Acarer-Cumhuriyet)