Can Ataklı, "Bu ülkede ezan hiç susmadı.Kimsenin namazına, orucuna ve diğer ibadetlerine karışılmadı." ifadelerini kullandı.İŞTE ATAKLI'NIN YAZISI Cumhurbaşkanı Erdoğan gündeme birden Türkçe ezanı getirdi.Dedi ki “Andımız'ı isteyenler ezanın da Türkçe olmasını isteyenlerdir.”Gerçi ben aradaki ilişkiyi kuramadım.
Andımız diyor ki “Türküm, doğruyum, çalışkanım, yasam küçüklerimi korumak büyüklerimi saymak, yurdumu milletimi özümden çok sevmektir.”
Buradaki sözler belli ki Erdoğan'ı çok rahatsız ediyor.
O rahatsız olunca tabii ki cümle yalakası da peşinden gidecek.
Ama yine de ezanın Türkçe olmasıyla bağlantıyı kuramıyorum.
Bizler bu bağlantıyı kuramadık belki ama yandaş yalaka takım durumdan hemen vazife çıkardı.
Köşelerde Türkçe ezanın İslam düşmanlığı olduğu anlatıldı.
AKP iktidara gelene kadar bu ülkede kimsenin dinini yaşayamadığı, Kuran'ın yasaklandığı, ezana hakaretler edildiği, namaz kılanın oruç tutanın işinden atıldığı söylendi yine.
Aslında yandaş yalakalar bu sözleriyle rezil bir yalanı da itiraf ediyordu.
Çünkü bu ülkede bir dönem Türkçe ezan okunmuş.
Türkçe olup olmamasını bir kenara bırakın şimdi.
Cümleyi sadeleştirin.
Ezan okunmuş.
Üstelik anlıyoruz ki ezan hiç susmamış, Arapça ya da Türkçe hep okunmuş.
Yani;
Ezan okunduğuna göre demek ki namaz kılınmış.
Namaz kılınıyorsa demek ki Kuran da okunmuş.
Özel olarak belirtilmediğine göre teravih namazı da kılınıyormuş.
Bu da bu ülkede oruç tutulduğunu gösterir ki zaten bayram namazlarının da kılındığı biliniyor, yani oruç tutulmasının yanı sıra kurban da kesilmiş, bir yıl bile yasaklanmamış.
O halde yıllardır bu yalanlar neden söyleniyor?
Bu ülkede ezan hiç susmadı.
Kimsenin namazına, orucuna ve diğer ibadetlerine karışılmadı.
Bırakın artık bu milleti bölmeye ve birbirine düşürmeye yönelik yalanları.
Genç neslin beynini de hurafelerle doldurmayın artık.