Göz bebeklerimizin büyüklüğü ışığa göre sürekli değişir. Karanlıkta her türlü ışık parçacığını, yani fotonları alabilmek için büyürken, çok fazla güneş ışığında da deriyi aşırı ışıktan korumak için küçülür. Bu değişimden sorumlu olan ise göze rengini veren damarlı bölge, yani iris. İris, iki kasın yardımıyla doğru ışık akışını sağlıyor.

Ancak göz bebeğimizin büyüklüğünü etkileyen tek faktör ışık değil. Işık aynı kaldığında da göz bebeğinde değişikliğe yol açan başka faktörler mevcut.

Duygu durumu da gözlerden anlaşılabilir. Korktuğumuzda ya da sevindiğimizde göz bebeğimizin büyümesini bilinçsiz bir şekilde yönetilen sinir sistemi sağlıyor.

Göz bebekleri genişleyerek, daha kişi bunu sözle ifade etmeden içindeki heyecanı ortaya koyuyor. Ancak tam olarak hangi duyguların - tiksinti, korku ya da neşe – kişiyi harekete geçirdiği hakkında ise bilgi vermiyor.

Amsterdam Üniversitesi'nden bilim insanları Willem de Gee ve Tobias Donner, yaptıkları yeni bir çalışmada göz bebekleriyle ilgili yeni bir bulguya ulaştı.

Proceedings of the National Academy of Sciences (PNAS) adlı bilim dergisinde dergide yayımlanan araştırmaya göre, göz bebeklerinin büyüklüğüne göre, kişinin vereceği kararları önceden tespit etmek mümkün. Yani, göz bebekleri bir kişinin bir soruya “evet“ ya da ”hayır“ yanıtı verip vermeyeceğini gösteriyor. Araştırmaya göre, “evet“ yanıtı öncesi göz bebekleri büyüyor.

Ancak Alman Göz Sağlığı Birliği'nden Helmut Wilhelm ise araştırma sonuçlarına eleştirel yaklaşıyor. Göz bebeklerinin sadece kişinin heyecanlı olduğunu ortaya koyduğunu söyleyen Wilhelm, göz bebeklerinin bunun ne çeşit bir heyecan olduğunu göstermediğini belirtti.

Wilhelm, "Yalan söyleyen biri yalanın ortaya çıkacağından korkar. Bu noktada heyecan nedeniyle göz bebeklerinde bir genişleme görülebilir“ diyor. Ancak Wilhelm, göz bebeklerinin büyümesinin büyük bir heyecan ya da rahatlamayı da gösterebileceğini belirtiyor.