Edinilen bilgilere göre, merkeze bağlı Kazıklıkaya köyünde yaşayan Elvan Metin, ev yapmak için temel kazmaya başladı. Metin, çalışmalar sırasında iş makinesine büyük bir taş parçası takılınca çalışmayı durdurdu. Küreklerle taş parçasının etrafını açan Metin, bunun bir lahde ait olduğunu görünce temel açma çalışmalarını durdurarak Jandarmaya haber verdi.
 
İhbar üzerine İl Jandarma Alay Komutanlığı ekipler ve Müze Müdürlüğü’nden uzmanlar köye gitti. Valilik tarafından yapılan açıklamada, “Yapılan kurtarma kazısı çalışmaları sonucunda, toprak içine kazılan bir çukur içine konularak üzeri toprakla kapatılmış bir lahit ortaya çıkarılmıştır. Beşik çatı biçimli akroterli lahit kapağının ölçüleri 2 metre 30 santim, yüksekliği 60 santimetredir. Akroterli kapağın üzerinde herhangi bir bezeme olmayıp düz bırakılmıştır. Kapağın iç kısmı ağırlığı azaltmak için oyulmuştur. Lahit teknesi 2 metre 30 santimetre ölçülerindedir. Teknenin içi 75 santimetre derinliğinde oyulmuştur. Ağız kenarları kapağın rahatlıkla oturtulabilmesi için geçmeli olarak yontulmuştur. Profillerin üzeri dört bir tarafını çepeçevre dolanan sarmaşık motifleri ile bezenmiştir. Lahit teknesinin ön yüzünde üç adet sütun arasında iki ayrı girland içinde iki adet Gorgo (Medusa) başı işlenmiştir. Arka ve kısa yüzün birinde ortada yer alan süslemeli bir saksı içinden çıkarak tüm yüzeyi dolanan bir üzüm asması motifi kabartma olarak işlenmiştir. Bir kısa yüzünde ise girland ortasında tahra ve balta kabartması yapılmıştır. Kabartmaların bazılarının siyah ve kırmızı renkte boyalı olduğu tespit edilmiştir” denildi.


 
Lahdin güvenlik açısından Müze Müdürlüğü bahçesine taşındıktan sonra içindeki toprak ve molozun temizlendiğinin belirtildiği açıklamada, “İçi tamamen toprak ve inşaat molozları ile dolmuş olan lahit içerisinden dağınık halde insan iskeleti parçaları, bir pişmiş toprak tabak parçası ile cam bir kaba ait parçalar bulunmuştur.Anadolu’da Roma İmparatorluk Dönemi girlandlı, sütunlu ve firizli lahitlere öykünülerek yapılmış olduğu anlaşılan lahit, M.S. 2.-3. Yüzyıla aittir. Bölgemizde nadir olarak bulunan bu lahit örneği, yerel malzeme ile belki de yine yerel taş ustaları ve sanatçıları tarafından yapılmış örneklerden biri olması açısından büyük önem arz etmektedir” denildi.