Manken Nazlı Hamarat’ın kocası prodüktör Cevdet Emir Şaşmaz’ın ölümünün ardından uzun süre konuşmayan sevgilisi Vijdan Vatansever cinayetin işlendiği Kiev’deki soruşturmanın detaylarını paylaştı.

Cinayetin ardından hemen İstanbul’a dönen Vatansever Şaşmaz’ın ablası İlknur Şaşmaz ile tekrar Kiev’e giderek cinayetin işlendiği evi aradı. Konsolosluğa giden ikili dağ evinin bulunması konusunda yardım istedi. Kısa sürede ormanlık alan içerisindeki evi bulan Vatansever polis ile birlikte eve gitti.




Eve ulaştıklarında daha sonra kapının hiç açılmadığını gören Vatansever polisin isteği üzerine olay anını ceset başında tekrar anlattı. Katilin evde bulunan kelepçeyle kendisinin ve arkadaşı Sevinç’in ellerini kelepçelemesi nedeniyle olayı sadece izlemekle yetindiklerini ifade etti.

İstanbul’a geldikten sonra yaşadıklarını hemen emir Şaşmaz’ın ablası İlknur Şaşmaz’a anlattığını ve cesedi bulup polise haber vermek için onunla birlikte hemen Kiev’e gittiklerini söyleyen Vatansever şöyle devam etti, 
 
‘Ceset hâlâ o evdeydi’
 
“Katilin onu neden öldürdüğünü bilmiyorum. O canavarın bize neden kelepçe takıp paraları gasp ettiğinden haberim yok. Bize Emir’i Rus mafyası yüzünden öldürdüğünü söyledi. Paraların yerini ona söylemedim. Nazlı’ya teslim etti. Bizi olay günü bir araçla alıp eve götürdükleri için tam olarak adresi hatırlamıyordum. Yol üzerinde aynı güzergahtaki hatırladığım noktaları takip ederek dağ evini bulduk. Polis kapı kapalı olduğu için ev sahibini çağırdı. Ev sahibi gelip kapıyı açtığında cesedin hala orada olduğunu ve kimsenin dokunmadığını gördük. Orada polis tüm yaşananları anlatmamı istedi. Daha sonra savcılığa geçtik. Ne gördüysem ne duyduysam anlattım. Tam 8 sayfalık bir ifade verdim.
 
‘Kusarak anlattım’
 
Savcılıktaki ifademin ardından polis elime bir cetvel vererek kendimi katilin yerime koymamı ve bu şekilde en baştan tüm yaşananları anlatmamı istedi. Aynı anda bu ifadelerimi kayda aldılar. Bu şekilde sürekli tekrarlamamı istediler. Bazen anlatırken kusmaya başlıyordum baştan alıyorduk. Bu işlemlerin ardından mahkemeye sevkedildim. Mahkemede bir heyetin önüne çıktım. Burada İstanbul’dan Kiev’e geliş süreci ve cinayet anını ağlayarak anlattım. Hakim ve avukatlar benim halime ağlayacaklardı. Kimse benim samimiyetimden şüphe duymadı.