• Türkiye’yi Kalbinden Vurmak 1938 Büyük Önderin vefatı ile Türkiye ve geleceği her zaman tehditler altında kaldı. Sovyetler Birliğine karşı bir duvar olarak görülen ülkemiz. Sovyetler ve Çin iran  herzaman düşmanımız görüldü. Körfez savaşlarında hep kazıklanan biz olduk. Her zaman dış istihbaratlar ve ülkelerin bize yazdığı kaderle baş başa kaldık. İhtilaller, idamlar, 12 eylüller, 28 şubatlar hiç bir zaman tek başımıza kalamadık. Ailesinin, evladının rızkı ile çabalayan mütevazi Türk halkı hiç bir zaman ülkenin başında oynanan oyunları göremedi. Teknolojinin gelişmesi ile yeni nesil daha akılcı düşüncelere sahip oldu.2001 krizi batan şirketler intihar eden binlerce iş adamı yada borçlu insandan sonra 2002 yılında yeni bir parti ile yeni bir yol çizilmeye başlandı, Ancak yeni yol çizmek bu kadar kolay mıydı? Üst tabaka yarım asırdır hep aynı idi. Türkiye’nin kaymağını yiyenler hiç değişmemişti. Askeriyemizin içerisine sızmış cuntacıları da unutmamak lazım. Terör ve IMF krizler ülkesi. Bunları hiç unutmadık. Peki bugün ne değişti? Operasyonlar Müslüman’ı, Müslüman’a kırdırmak. Hz. Ali İle Muaviye’nin savaşında 70 bin Müslüman bir hiç uğruna ölmüş devamında peygamber torunları şehit edilmiş. Güç ve iktidar savaşında kaybeden İslam olmuştu. Hz Ali’nin mızrak uçlarına Kuranı Kerim ayetlerinin yazılı kağıtlarının asılmasına karşı, bu oyuna gelmeyin bu bir oyundur demesi ama kimseye dinletememesi İslam tarihinin kırılma noktası olmuştur. Bu günde yine aynı savaş, mızrak uçlarında ayetler hadisler var. Nedir bu kin ve nefret! Müslüman Müslüman’a düşman olup kılıç çekiyor. Ama hiç birimiz bizi bir birimize düşüren gerçek düşmanları göremiyoruz Sadakat 2013 Türkiye’sinin yine kara bir yılı olarak tarihe geçti. Gezi olayları operasyonlar. İstifa eden vekiller, kul hakkından bir haber olup kasetler yayınlayanlar. Ayyıldız Tim’in kurucularından Cedkan Bir yafesin bir sözü çok hoşuma gider ve tarihi bir sözdür. “Sadakat Ayın güneşe olan bağlılığı gibi ebedi, keskin bir kılıcı avuçlarının arasında tutmak kadar zor bir erdemdir.” Sayın Başbakanımızın, çevresinde bu sadakate sahip olamamış insanlarda 2013 de kendisini daha fazla göstermiş oldu. Bir kaç örnek verebiliriz. Nazlı Ilıcak başbakanın sayesinde eski eşi milletvekili olmuş daha sonra başbakana düşman olmuştu Kendisine sayın başbakanın göstermiş olduğu yardım ve destekleri buraya sığdıramayız. Ya Hakan Şükür’e ne demek gerekir. Beni milletim seçti sözleri ile AKP den istifa etmesi. Acaba Hakan Şükür yeni seçimlerde bağımsız aday olsa, bizlerde görsek millet mi seçmiş AKP oylarımı seçmiş. Bu iş hayatında, sanat hayatında ve siyasete de böyledir. Sokaktan bir adam alır, onu yönetici yada ünlü yaparsınız üç gün sonra sizi tanımaz. Hakan Şükür Türk sporuna büyük katkıları olan başarıları bir sporcu olabilir, Ama unutmamakta gerekir ki, bunun karşılığında milyon dolarlık transferlere imza atmıştır. Samimiyet, gerçek yüz ise bugün görülüyor. Sayın Başbakanın 2013 de titre ve kendine gel olayını yaşadığına inanıyorum. Çevresinde dönen birçok plan ve oyunu yavaş yavaş gördü. En çok güvendiği insanların Jul Cesar’ı hançerlemesi gibi sırtından hançerlemesi bir insanın hayatında yaşamak istemediği bir olaydır. Rüşvet için dünyanın en alçakça kazanılan parası diyebiliriz. Bir fahişeden daha öte. Çünkü bir fahişe kendi ekmeği için bunu yapar.70 milyonun ve bu vatan toprağı altında yatanların haklarının çalınması ne kadar alçakça namussuzca bir leke. Hele ki Milletin Vekili, Milletin başı olup ta bunu yapmak, ayda bin liraya çalışan, evine alın teri ile ekmek götürenlerin rızkını çalmak. Bin lira ile geçinmeye çalışırken seni başına vekil, bakan yapıp 10 binlerce liralık maaşını almanı sağlayan insanlara, yapılacak en alçakça davranış. Çocuğuna yedirdiğin o rüşvetle, o çocuktan ne bekleyeceksin? Hiç mi düşünmedin! Ben dün neydim? Allah bana neler verdi? Nerelere getirdi? .Herkes önünde ceket iliklerken adın milyon dolar ederken, sen artık hırsız bir dede, hırsız bir baba ve hırsız bir insan olarak anılacaksın. Aradan 50 yıl geçse de senin torununa dahi deden ya da baban hani zamanında milletvekili yada bakan olan şu hırsızın torunu musun? Diye soracaklar. Siz bu alçakça lekeyle ömrünüzü tamamlayacak, belki de hiç suçu olmayan torunlarınıza dahi lekeler bırakacak kadar onursuz olarak anılacaksınız. Ve Müslüman’ım derken son nefesinizde Azrail’i gördüğünüzde toprak altında 70 milyon insanın hakkını nasıl vereceksiniz? Allah bizleri o şekilde sorgulardan korusun diyebiliyoruz. Umarım ömürlerini hapiste geçirirler ve umarım ölemezler. Halk Bankası yarım asırdır Amerika ve İsrail güdümünde kalmış Türkiye’nin, Çin, Hindistan Rusya ve İran gibi ülkelerle anlaşmalar yapması. Bu şekilde gerek iç ve dış borçlarını ödemesi zamanında Türkiye’yi yöneten gizli güçlerin hedef noktası haline getirdi. Hiç kimse Amerika’nın, Afganistan da yaptığı uyuşturucu ticaretinden, dünyadaki silah ticaretinden Almanya’nın, Fransa’nın, İngiltere’nin ülkeleri sömürmesinden bahsedemiyor. Halk bankası halkın bankası seneler sonra kar yapan bir banka olmakla beraber birçok ülkenin İran’la ticaret sebebi ile çalışmış olduğu dünya devi haline gelmişken, bir anda halk bankasının yok edilme çabaları. Bilgisayarlarına, datalarına el koyulup tüm şirketlerin bilgilerinin ele geçmesi olasılığı ile karşı karşıya gelmiş. Ulusal güvenliğimizi bir ok gibi delip geçmiştir. Kol kırılır yen içinde kalır unutulmuştur. Yapılan her türlü yolsuzluğa hepimiz karşıyız. Ancak kişiler yüzünden dünya devi haline gelmiş 10 milyarlarca dolar anlaşmalara, yatırımlara imza atmış bir devlet bankasının yok edilme çabaları, kendi ülke geleceğine dinamit koymaktır. Şimdi soruyorum sizlere CİA- MOSSAD ‘ın kirli pençelerini görebiliyor musunuz? İyi düşünün. Bu ülkenin başarı kazanması hiç bir ülkenin işine gelmez.

  Bu Yazımı okuyanlar Benim Akp yi  destekledigimi zannetmesinler.Akp  yapmış oldugu yatırımın karşılgını alıyor.Bu kadar çok tehlikeli tuzaklar çok önceden görülmeliydi.Görüldü ancak görülmemezlikten gelindi.Bu ölümcül hatanın sonuçlarını ise şuan Türkiye  ödemekte.Sayın başbakan keşke zamanında kendisini uyaranlara daha duyarlı davransaydı
    Bu gün Devlet kurumlarına Özellikle Milli İstihbarat Teşkilatına Sayın Hakan Fidan'a  karşı yapılan büyük komplolar gün yüzüne çıkmakta.daha önceki yazılarımdada bahsettigim Son kale yıkılmak istenmekte,Sanki yüzüklerin efendisindeki Seytanın kaleye herşeyi ile  saldırımasını izliyoruz.Ama o filmdeki gibi kaleye yardıma gelecek olan meleklerden kimsenin haberi yok.Cia Mosad ve batı istihbaratlarının büyük tuzagına ve oyunlarına Bir Türk olarak Ben boyun egmeyecegim.Umarım hangi partiye mensup olursanız olun severseniz sevin sizde  boyun egmeyin.Son kale düşerse  Başbakan İster Erdoğan ister kılıçtaroğlu ister Bahçeli olsun  asla ve asla bundan sonra  ülke menfaatleri için özgürce rahat hareket edemeyecekler.Bu gün  sizin bu oyunlar karşısında  dik durmanız devletçi olmanız esasda  hangi partiyi tutarsanız tutun kendi partinizinde  gelecegini güven altına almak demektir.Bu ülkeyİ Bu ülkenin başbakanı her kim ise o yönetir.Başka ülke istihbaratları degil.
      
 Vatanını canı kadar seven herkesden tek istegim,Ellerinizi açıp Bu vatan için Allaha  dua edin.Görün suriye ırak afganistanı görün öldürülen bebekleri masum insanları ve ülkemizin güçlü olması için dua edin.Bizi birbirimize düşürmek isteynlerin oyununa  gelmemek için dua edin.Çocuklarımız torunlarımızın gelecegi için dua  edin.Dua  edin rabbim ülkemiz için mücadele edenlere yardım etsin.

KİMSE NAASLARIN KESİN KURALLARI DIŞINDA BİR YAŞAYIŞ GETİREMEZ
HİÇ KİMSE KENDİ KAFASINDAN YADA GÖNLÜNDEN GEÇENİ DİNE İLAVE EDEMEZ DİNDEN ÇIKARAMAZ
KİMSE İHLASLI ALİMLERİN ARAŞTIRMALARINI EHLİ SÜNNET BİLGİNLERİNİN DOGRU VE  GÜZEL HÜKÜMLERİNİ GÖZ ARDI EDEMEZ
HİÇ BİR HAK ALLAH DOSTU HAKKIN KULLARININ KALBİNİ BOZACAK BİR EYLEME ASLA VE ASLA KALKIŞAMAZ
VE HİÇ BİR ALLAH DOSTU BİR MÜSLÜMANA  LANET OKUYAMAZ.
                                                                AHMET BEDEVİ HAZRETLERİ