Gündem

Türkiye kızlarına ağlıyor, birbirlerine sarılarak öldüler!..



BİLİRKİŞİ: KAÇAK AKIM RÖLESİ YOK
Aladağ Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yurt yangını ile ilgili hazırlattığı bilirkişi ön raporunda, öğrencilerin yangın merdiveni kapısının kolu olmadığı için dışarıya çıkamadıkları yer aldı. Raporda, yangına binanın ikinci katında bulunan elektrik panosundaki şalterlerin eskimiş olması ve kaçak akım rölesinin bulunmamasından kaynaklandığı öne sürüldü.

“İMKANSIZLIKTAN...”
Olayda can veren 10 yaşındaki Bahtınur Baş'ın amcası Kemal Baş, çocuklarını yurda imkansızlıktan gönderdiklerini söyledi. Ölen 8'inci sınıf öğrencisi Sevim Köylü'nün babası Mehmet Köylü ise, “Devlet yurdu yıkıldığı için buraya gönderdik" dedi. Yurttan ayda bir evlerine giden öğrencilerin, 23-24 Kasım'da yapılan TEOG sınavlarının ardından köylerinde aileleriyle bir araya geldiği öğrenildi.

Ölen 12 kişinin isimleri şöyle:
Eğitmen Fatma Canatan, yurt müdürünün kızı Sare Betül Genç, 8. sınıf öğrencileri Sema Nur Aydoğdu, Zeliha Avcı, Sevim Köylü; 7. sınıf öğrencileri Gamze Bagir, Sümeyye Yetim, İlknur Maden; 6. sınıf öğrencisi Nurgül Pertlek, 5. sınıf öğrencileri Bahtınur Baş, Tuğba Ağdoğdu ile Cennet Karataş.

ŞOKU ATLATAMADILAR
Yangında yaralanan öğrencilerin hastanede tedavileri devam ediyor. Olayın şokunu atlatamayan öğrenciler, konuşmakta güçlük çekiyor.

BAKANLAR OLAY YERİNDE
Ders alacağız

 Başbakan Yardımcısı Kaynak, “Bina ruhsatlı, gerekli denetimler yapılmış” derken, Millî Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz,  “ Ne gerekiyorsa yapacağız” diye konuştu.
Facianın hemen ardından olay yerine gelen Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, İçişleri Bakanı Süleyman Soylu ile Aile ve Sosyal Politikalar Bakanı Fatma Betül Sayan Kaya, incelemelerin ardından yaralıları hastanede ziyaret etti. Başbakan Yardımcısı Veysi Kaynak, “Bina ruhsatlı, Milli Eğitim Bakanlığımızın çalışma izni verdiği bir binadır. Haziran ayında gerekli denetimler yapılmıştır. Ekipler, yangın merdiveninin kapısında kilit olmadığını söyledi. Milletimizin başı sağ olsun, büyük geçmiş olsun” dedi. 
Millî Eğitim Bakanı İsmet Yılmaz ise, “Adli ve idari soruşturma sonucunda bu olaydan ders alacağız. Bir daha tekerrür etmemesi için ne gerekiyorsa onu yapmaya çalışacağız. Evlatlarımız için öğrencilerimiz için. Ülkemizin geleceği onlar” ifadelerini kullandı.

Faciadan döndüler
Hastalık hayat kurtardı

Hacer Manıt ile Merve Dilâra Gölükçü, belki de arkadaşlarıyla aynı sonu paylaşabilirdi fakat hastalık onları kurtardı. Facianın yaşandığı yurtta kalan 8. sınıf öğrencisi Dilâra, olayın olduğu gün hastalandı ve izin alarak evine gitti. Dün sabah acı haberi öğrendiğinde çok üzüldüğünü belirten Dilâra, ölen kızlarla çok yakın arkadaş olduğunu söyledi. Baba Osman Gölükçü ise “Kızımız orada olsa ne yapardık. Verilmiş sadakamız varmış. Ölenlere çok üzüldük” ifadelerini kullandı. Annesinin hastalığı sebebiyle yurda gitmeyen Hacer de, kurtulduğunu sevinirken arkadaşları için gözyaşı döktü.