SEÇ

Süper Star Ajda Pekkan'a Sanat Ve Edebiyat Şövalyesi Nişani





Fransız Kültür Bakanı tarafından verilen nişana layık görüldüğü için minnettar olduğunu ifade eden Ajda Pekkan, “Benim için bu kadar önemli bir gecede benimle beraber olduğunuz için hepinize teşekkür ediyorum, ailemsiniz. Beni yalnız bırakmadınız. Bu gece beni şövalye yaptınız. Bu mutluluk kalbimin derinliklerinde hep yaşayacak" diye konuştu. İLK DEFA BİR SÜPERSTAR ŞOVALYE ÜNVANI KAZANMIŞ OLDU



Ajda Pekkan’ın konuşmasının ardından konuşma yapan Bakan Bağış’ın Ajda Pekkan’a ‘Sayın Şovalye’ diye hitap etmesi salonda gülüşmelere yol açtı. Ajda Pekkan’ın herkesin duygu dünyasında ayrı bir yeri olduğunu belirten Bağış, “Dünya tarihinde ilk defa bir süperstar aynı zamanda şovalye ünvanını kazanmış oldu. Türkiye’de bu sıfata çok yakışacak sanatçımız kim olurdu diye, sorsanız cevap Ajda Pekkan olurdu" diye konuştu. Egemen Bağış’ın ‘Ajda hanımın bugüne kadar pek çok konuda desteğini gördüm ama bugünden sonra da Fransız devlet nişanı sahibi olarak Fransa’nın AB sürecindeki ikircikli düşünceleri olanları ikna edeceğine inanıyorum" sözleri üzerine, Ajda Pekkan asker selamı verdi. Ajda Pekkan’nın anadilinin müzik olduğunu söyleyen Bağış, “Müzik bütün kapıları açan bir anahtar. Bütün önyargıları yerle bir eden bir platform. Kendisinin bu süreçte hep desteğini gördüğüm gibi bundan sonra da göreceğime inanıyorum" diye konuştu. ÖNEMLİ OLAN FASLIN AÇILMASI DEĞİL ZİHİNLERİN AÇILMASIDIR



Ajda Pekkan’ın aldığı devlet nişanıyla Türk ve Fransız ilişkileri değil, Türkiye’nin AB sürecinin de hızlanacağını ifade eden Bağış, “Ajda hanım müzakere sürecindeki en önemli güç kaynaklarındandı. Bu yeni nişanıyla Türkiye’nin AB sürecinde daha fazla destek olacak bir konuma kavuşacaktır. Kendisine bu konuda yardımlarını esirgememesini rica edeceğim" diye konuştu. Brüksel’de açılacak yeni fasılla ilgili olarak ise Bakan Bağış şunları söyledi: “Salı günü Brüksel’de 3 yıl aradan sonra 22. Bölgesel politikalar faslını açacağız. Önemli olan faslın açılması değil, zihinlerin açılmasıdır. Biz Türkiye’nin reform sürecinde Türkiye’ye ikircikli bakan, Türkiye’ye çifte standartlar uygulamaya çalışan, akıl tutulması yaşayanların da zihinlerinin açılmasını ümit ediyoruz. Eninde sonunda Türkiye Atatürk’ün hedef gösterdiği AB standartlarının üzerinde, çağdaş medeniyetler seviyesini aşmış bir ülke olacaktır. Bundan kimsenin şüphesi olmasın."