Beşiktaşlıların yeni sezon için büyük bir ümit bağladığı Şenol Güneş ile çok özel bir sohbet yaptık. Sohbete klasik; "Ne olacak Beşiktaş ve Türk futbolunun hali?" sorusu ile başladık ve Şenol Hoca'nın futbol dünyasına girdik. Neler dinledik neler. İşte o derin felsefe içeren çarpıcı röportajdan öne çıkanlar:

- BEŞİKTAŞ'IN EN BÜYÜK TRANSFERİ ŞENOL GÜNEŞ DENİYOR. NASIL BİR SEZON BEKLİYOR HEM SİZİ HEM BEŞİKTAŞ'I?

"Beşiktaş büyük kulüp zaten. İsmi büyük, geçmişi büyük. Tarihi, başarıları, şampiyonlukları var. Bu bir marka değeridir. Türk futbolunda en değerli kulüplerden biri. Sadeliği ve genel konumu itibariyle, duruşu itibariyle ilki diyebilirsiniz. Çünkü Beşiktaş'ın halkın içinden gelme bir yapısı var. Taraftarın verdiği bir imajdır bu. Taraftarlar kulübü temsil ederler; yönetimler, antrenörler de kulüpleri temsil eder ama onlar gelip geçicidir."

Taraftar şampiyonluk istiyor

"River Plate'in, Boca Juniors'ın, Barcelona'nın olduğu gibi bir taraftar kitlesi var Beşiktaş'ın. Bu artı değerdir ama bunu süsleyecek olan, taraftarın coşkulu katılımı ve saha sonuçlarıdır. Ancak son yıllarda Beşiktaş'ta şampiyonluğa karşı bir sabırsızlık var. Bunu görüyorum. Bu benim için de öyle. Benim de şampiyonluğa açlığım var Beşiktaş'ın da. Geçen sene buna yaklaşıldı, şampiyonluğu yakalayamamanın verdiği üzüntü var. Ama son 3 yıla bakarsak Beşiktaş bir yapılanma içine giriyor, bana göre zaman zaman kamuoyundan etkilense bile yolunu şaşmadan gitmeye çalıştı. Hem tesisleri yapıyor, ekonomisini düzeltiyor, kadro oluşturuyor hem de yarışıyor. Bunlar kolay iş değil. Buna rağmen Avrupa'da ve Ligde iyi çıkışlar yaptı. Ama tecrübesizlik veya yan faktörler nedeniyle şampiyon olamadı. Biz bu sene bunu kırmak o yerin yukarısına çıkmak istiyoruz. Benim hedefim, bu oyuncu grubuyla Fenerbahçe'yi, Galatasaray'ı, Trabzonspor'u, Bursaspor'u geçip en üstte olmak, bunun için buradayız."

İŞİMİ ÇOK SEVİYORUM

- İstanbul takımlarında görev almak gibi bir planınız var mıydı? 

"Ben Trabzon'da doğdum büyüdüm. Uzun yıllar hizmet ettim. Şehrimi de, takımı da seviyorum ama işimi de çok seviyorum. Kendi takımımda çalıştığım zaman da, başka takımdayken de profesyonellik anlayışım bellidir, sapma olmaz. Oyuncu olarak İstanbul takımlarının gündemine girdim ama takım taraftarlığım pek olmadı. Bir Vefalı olma tarafım vardı. Bu da mahalleden kaynaklanıyor. O zaman İdmangücü ve İdman Ocağı vardı Trabzon'da. Biri yeşil-beyaz, diğeri sarı-kırmızıydı. Sarı-kırmızı Galatasaray'a yakındı. Ama bizim mahallenin takımı yeşil-beyazlı İdmangücü olduğu için Vefa'ya yakınlığım vardı. Beşiktaş'ta da çok yakın dostlarım vardı. Şimdi çok daha yakın dostlarımın Beşiktaşlı olduğunu öğrendim. Beşiktaş'ın bu kadar taraftarı olduğunu tabii ki biliyordum."

- CAMİADA ÇABUK KABULLENİLMEK ŞAŞIRTTI MI SİZİ?

"Hiç beklemiyordum. Ben diğer takım taraftarlarıyla da sevgili, saygılı ilişkim var ama Beşiktaş'ta son 3 yıldır adımın geçtiği dönemler oldu. Tanıdığım her iş adamı, işçi, memur hepsinin sempatiyle baktığını ve bunun sanal alemde kullanıldığını biliyordum. Ne kadar ismim geçse bile Bursaspor'un başındayken Galatasaray'la oynadığımız kupa maçının sonrasında oldu. O zamana kadar hiç görüşme olmadı. İyi bir camiaya geldiğimi düşünüyorum. Yönetim kurulu çok sevdiğim, değerli insanlardan oluşuyor. Camiadan eski dostlarım var. Nevzat Demir bunlardan birisi. Başkan Fikret Orman ve rahmetli babası, Metin Albayrak ve babası, yönetimdeki Ahmet Kavalcı, Zekeriya Alp, Sanlı Ağabey, Mehmet Ekşi... Burada çok fazla tanıdığım var o yüzden benim için yabancılık çekmedim. Trabzon'da nasıl kulübe gidiyorsam burada da aynı. Hiç yabancılık çekmeyeceğim bir takıma geldim. Ben jübilemi de Beşiktaş'la yaptım. Futbolu bırakacağım zaman aslında Fenerbahçe ile anlaşmıştım ama onlar vazgeçti. Süleyman Seba Ağabey yardımcı olunca Beşiktaş'la yaptık. Dolayısıyla futbolu veda günüm Beşiktaş'la oldu, bakarsınız antrenörlüğe vedayı da burada yaparım."

STOPER VE FORVET ALACAĞIZ 

-Stoperler için Milosevic ve Pedro Franco'nun durumuna göre karar vereceğim demiştiniz. Stoper sayısına karar verdiniz mi?

"Stoper alacağız. Sayısal olarak eksiğiz. Şu anda 3 stoperimiz var. Bu rakamı 4'e çıkarmamız gerekiyor. Gelişmelere göre hareket edeceğiz. Milosevic ve Pedro fazla gelebilir ama iyi olursa kalabilirler de. Almanya kampındaki performanslarından memnunum. İkisi de iyi çocuklar. Onları müsabakalarda görmem gerekiyor. Geçen seneden birtakım kanaatlerimiz var. Forvette bir transfer söz konusu. Hem marka değeri ve hem oyunculuğu bize katkı yapacak oyuncu bulmak zor. Arayışlarımız var. Kolay bir şey değil. Çok büyük katkı yapan Demba Ba'nın arkasından bir oyuncu alacağız. Onun dışında gelişmelere göre ortaya, kenara, ileriye, geriye başka oyuncular bakılır. Transfer bitene kadar giden olabilir gelen olabilir."

BEKLENTİYE CEVAP VEREMİYORUZ

"Geçmişe göre Türk futbolu endüstriyel manada uluslararası takımlardan aşağı değil. Rakamlar büyüdü, para, sermaye büyüdü. Tesisler de giderek artarak gelişiyor. Kulüplerin yapısında değişim var ama büyük girdilere rağmen o beklentiye cevap veremiyoruz."

YÖNETİM ZİHNİYETİ BOZUK

"Önce kulüplerin yapısı değişmeli. Paralar çok büyük ama kulüpler şirket mantığıyla değil de Dernekler Kanunu'na göre yönetiliyor. Paranız varsa 10 kişiyle bir kulübü yönetir ve borç yapıp gidersiniz. Şimdiki yapı budur. Bir de kulübü satın alırsınız yaptığınız borç sizi bağlar. Henüz buna geçmedik."

ENES-ARDA YETMEZ

“Enes, Arda, Atınç gitti ama bunlar yeterli değil, sayısının artması gerekiyor. Sürekli olması gerekiyor. Hepimiz şu anda futbolun kapital tarafını düşünüyoruz. Kulüpler de kazanç hanesini düşündüğü için maç yapıyor fakat eğitim sürecini iyi kullanamıyoruz.” 

SİSTEM HATASI VAR

Türkiye'de futbol geçim kaynağı olarak, iş alanı olarak kullanılıyor. Bunu iyi değerlendirmek lazım, kullanmak değil. Son yıllarda zahmete girilmiyor, her şeyi kolaycılıkla ele geçirmek istiyoruz. Yapısal reform gerekiyor.

SADECE MOTİVASYON YETMEZ

"Oyuncuya sadece 'Hadi aslanım çık sahaya, yenersin' demek palavra olur. Ben futbolcunun 1 saatini satın almadım, her gününü, hayatını satın aldım takım için. Oyuncu bu mesleğe kendini vermeli. Zaten zamanı ailesinden çok tesiste arkadaşlarıyla geçiyor. Rahat ve huzur şart, idman sonrası hemen gitmek yerine tesiste arkadaşlarıyla sohbet edip, çay, kahve içip öylece gidebilir. Bunu yaparken ailesiyle beraber olsun, eğlensin ama iş ciddiyetinde bunu yapsın."

İNCİLER...

Kerim Frei ve Oğuzhan patlamalı

Burak Yılmaz, Volkan Şen gibi dibi gören futbolcuları tekrar vitrine çıkardığımız gibi Beşiktaş'ta da Kerim, Oğuzhan gibi oyunculardan patlama bekliyor taraftar. Biz de öncelikle elimizdeki oyuncuları yukarı çıkarmak istiyoruz."

Oyuncu kendini geliştirecek

"Transfer ekonomik, idari, teknik bir konudur. Teknik olarak zaten söyledik sağ bekte ve stoperde sayısal olarak bir eksiklik var. Oyuncu kendini geliştirecek, biz de ona katkı yapacağız. Bizim görevimiz o. Oyuncu mevkisindekini geçecek, başarılı olacak. Bunu zorluyoruz."

TFF Başkanlığı için teklif gelmedi

"Hedeflerim arasında TFF Başkanlığı var mı? Henüz bana teklif gelmedi. Yok öyle bir şey. Başkan yeni seçildi zaten. Ben teknik adamım ama ileride ne olur bilmiyorum. Futbola futbolcu olarak başladım, teknik adam olarak devam ediyorum."

Hocalar iyi olmasını ister

"Fatih Hoca, Mustafa Hoca, Rasim Hoca, bizim dönemimizin insanları futbolun iyi olmasını ister. Futbol adamları da, yönetenler de ister iktidarda isterse muhalefette olsunlar futbolun her zaman iyi olmasını isterler. Nihayetinde bu herkesin ortak sevdasıdır. Eleştiriler bazen kabul görmese de kıymetlidir."

Başkanın vizyonu geniş!

"Başkan Orman'ın 'Asya pazarına açılmalıyız' söylemi, iyi niyetli bir vizyon çalışması. Projeleri bir anda yapmak istiyor. Hızlı, genç tabii. Ama 3 yıla sığacak şey değil, bu. Manchester United gibi büyük kulüpler bunu yapıyor. Amerika, Uzak Doğu gibi uluslararası alanda markalaştığınız zaman girdilerin artması, forma satışı, fan kulüplerinin güçlenmesi için bu pazarları kullanılmalı."