ŞU çok net görüldü ki 3 büyük G.Saray,F.Bahçe ve Beşiktaş ile Anadolu kulüpleri arasındaki fark çok açılıyor. Hele önümüzdeki sezon bu fark daha da açılacak. Durum böyle olunca Aziz Yıldırım’ın “Paramı artırın, yoksa havuzu dağıtırım” tehditlerini daha yüksek sesle yapacağı aşikar. 14 yerli-14 yabancı politikası bana göre büyük sorunları peşinden getirecek ve Anadolu kulüpleri bir bir dağılıp gidecek. Göreceksiniz bak; bu Balıkesir yönetimi şimdiden önlemini almazsa bir Sakarya, bir Kocaeli örneğinde olduğu gibi dağılıp gidebilir.
SORUN DEVAMLILIK
MAÇA gelirsek Balıesir’in pozisyonları G.Saray’a göre daha netti. Maçın başında Tarık Çamdal’ın kendi kalesine gönderdiği harika kafa(!) direğe değil ağlara gitse G.Saray, Telekom’da çok sıkıntı yaşabilirdi. G.Saray’daki temel sorun devamlılık… Yani 10 dakika iyi, 10 dakika çok kötü oynuyorlar. Rakip Aykut’un atılmasından sonra daha iyi oynadı ve 3 net gol pozisyonunu kullanamadı. Ermin Zec maça 11’de başlasaydı G.Saray zor kazanırdı.
G.SARAY’I golleri dışında hiç beğenmedim. Telekom’da futbol olarak ligin 3.’süyle sonuncusu arasındaki maçtan çok orta sıraları hedefleyen iki takımın arasındaki maç görüntüsü vardı. Tek fark Burak’ın 30’daki attığı muhteşem goldü. Tabii gol vuruşu öncesi mükemmel duvar pası yapan Yasin’i de ayrıca kutlamak lazım.
Muslera fark yaratıyor
ASLINDA iki kaleci yer değiştirse bu maç berabere sonuçlanırdı. Kısacası Muslera’lı olan G.Saray maça rakiplerinden bir adım önde başlıyor. Sneijder golü dışında gözükmedi. Selçuk, Bruma vasattı. Tarık, Chedjou, Koray, Olcan dörtlüsü çok hata yaptı.
F.Bahçe ve Beşiktaş’ın gerisinde
NET olarak görüldü ki, G.Saray futbol olarak Beşiktaş ve F.Bahçe’nin gerisinde. Şampiyonluk şansı var mı diye soracak olursanız; elbette var ama Burak, Sneijder, Melo ve Selçuk dörtlüsüyle defansta oynayanların bugünkü performanslarının çok üstüne çıkması şart. Kalan 14 hafta da bunu yapmaları da pek mümkün gözükmüyor. Sonuç olarak yarış Beşiktaş ve F.Bahçe arasında geçer ama bir bakarsınız aradan G.Saray sıyrılıvermiş.
