Galatasaray Divan kurulu toplantısında söz alan divan üyelerinin bir bölümü, Galatasaray Basketbol Takımı'nın Basketbol Ligi Play Off finalinde 7. maçta Fenerbahçe'nin karşısına çıkmamasını eleştirdiler. Bu konuda en ağır eleştiri eski yöneticilerden Taner Aşkın'dan geldi. Taner Aşkın, Galatasaray Tarihi'nde böyle bir olayın görülmediğini belirterek, Ünal Aysal Yönetime yönelerek, "Er Meydanı'ndan kaçtınız. 500 küsur yıllık mazimizde böyle birşey yok." diye konuştu. Taner Axkın bu söylemi bazı üyelerden tepki görürken, destekleyenler de oldu. Taner Aşkın'ın bu suçlamasına ise yönetici Mehmet Karlı kürsüye gelerek cevap verdi. Karlı eleştirileri şöyle cevapladı.

"Farklı görüşler bizi uyarıyor ve zenginleştiriyor. Bize ulaşabiliyorsunuz. Basından önce bize söyleyin. Galatasaray'ın bölünmesini bekleyenler var. Basında da bundan menfaat sağlayacaklar var. Biz, maça çıkmama kararıyla zor olanı seçtik. Çıkıp yenilseydik, bunu koşullar gereği rahatça açıklardık. Taraf olmayacağız. Sayın Özmızrak, 15 dakika boyunca hep bizim nefretimizden bahsetti. Özmızrak'ın, bize saldıranların nefretinden 1 saniye bile bahsetmemesine üzüldük.

Galatasaray'ı koruyan basın mensupları işlerinden oldular. 'Dişe diş, kana kan' demek gerekiyorsa, onu demek istedik. Biz, ara sıcak yapılacak bir camia değiliz. O meydan er meydanı olsa biz her zaman çıkarız. Atanan hakem 'şike davasında' Fenerbahçe yöneticisiyle tapesi çıkmış bir kişi. Fenerbahçe yöneticisine "Merak etme, her şey kontrol altında" diyen hâkime avukat müvekkilini vermez.

Bizim kadınımızdan da, erkeğimizden de, çocuğumuzdan da korkuyorlar. Garip uygulamalar yapıyorlar. 5 bin seyircide kısıtlama yaptılar. Çocuksuz kadınları maça almadılar. Otoparkı yasakladılar. Bizim o maçta yenilmemizi bekleyip rakibe cezayı vermediler. Beklediler. Disiplin Kurulu ceza veremedi.

Karlı'nın konuşması sırasında bir üye federasyon yetkililerini kast ederek, "Satılmışlar" diye bağırdı. Karlı da "Satılmışlar" diye bağıran üyeye, "Benim ağzım giymedi, hislerimize tercüman oldunuz" diye yanıt verdi.

Mehmet Karlı: Cezalı rakip yöneticileri federasyon görevlilerine herkesin önünde fırça attı. Biz de maça çıkmadık. Bizim için "Eser gürlerler ama yağmazlar, onlar monşerdir" dediler. Evet bizde monşerlik vardır ama Beyoğlu'nda büyüdük. Gerekirse kavga etmesini de biliriz. Federasyondakileri adam sanıyorduk. Er meydanında olmadığımızı anladık. Eleştirileri saygıyla karşılıyoruz.

Bu arada konu hakkında söz alan üyelerin bir bölümü yönetimin çekilme kararını desteklerken bir bölümü de şiddetle bu duruma karşı çıktı. Söz alan üyeler şu açıklamayı yaptı.

Ahmet Şenkal: Geleceğe yönelik kararımızı federasyonun duruşuna göre göstereceğiz. Keşke güdümlü federasyona kiminle dans ettiğini daha önce gösterseydik. Başkan, "İpleri başkalarının elinde olan federasyonu tanımıyoruz" demişti. Bu sözler desteklenmeliydi. Galatasaraylılar kapalı kapılar ardında konuştular. Dışarı karşı kararı desteklemediler. Hatta "Camia ikiye bölündü" dedirten bile oldu. Sahadaki başarı artık yetmiyor. Masa başında kuvvetli olmak lazım. Şikeciler hem suçlu, hem güçlü! Rakibimiz "Bütün federasyonları ele geçireceğiz" diye bağırdı. Bazı federasyonların telefonları malum kulübün marşıyla çalıyor. Federasyonlarda daha etkili olmalıyız. Başkanlık önemli değil, kurullarda etkin olmalıyız.

Ayhan Özmızrak: Spor kulübü olmalıyız. Başkan Aysal'ın kararları hep değişiyor. Bir gün başka, öbür gün başka... Sahaya çıkmamak Tanzanya'da da, Etiyopya'da da başarı olarak gösterilemez. Başkanın daha önce söyledikleriyle bugünkü tavrı örtüşmüyor. 8 bin kişinin karşısına can güvenliği yok diye çıkmadık. 38 bin kişinin karşısına nasıl çıkacağız? Şahinler, Doğanlar var. Bizde de kanla beslenenler var. Barış için uğraşmalıyız.

Cengiz Akatlı: Hissî değil akıllı düşünelim. Maça çıkmadık, kupa kaybettik. Ayrıca ceza da gelecek. Kanun çıktı. Bütün önlemleri aldırıp basını da ayağa kaldırarak bu maça gitmeliydik.

Taner Aşkın: Galatasaray, hiçbir zaman er meydanından kaçmadı. 500 küsür yıllık mazisinde yok.

Aysal, Aşkın'ın sözlerine güldü. Bunun üzerine Aşkın "Gülmeyin. Ben ciddîyim. Lütfen kendinize gelin" dedi. Taner Aşkın son olarak Başkan Aysal'a, "Galatasaray'ın maneviyatını yok ediyorsunuz" dedi ve kürsüden indi.

Hayrettin Kozak: G.Saray ve F.Bahçe'de kırıcı laflar edenlerin sayısı Mahmut Uslu'yu bile saysak 20'yi geçmez. Galatasaray'da sevgi, barış, kardeşlik ve rekabet vardır. Günlük kısır kavgalara yer yok. Kültürüyle kavgayı ortadan kaldıracak tek kurum Galatasaray'dır.

Doğan Hasol: Türkiye'nin en büyük kulübü Galatasaray'dır. En çok taraftar bizde. Ankette hep önde çıkıyoruz. Başkanın maça çıkmama kararını anlıyorum. Acil durumdu ve böyle yapıldı. Şimdi sürdürülebilirliğe bakmalı. Kürekte, basketbolda oynamayacak mıyız? Çözüm bulmamız lazım. Kavgadan darbe almadan çıkılmaz. Daha kimlerle kavga edeceğiz? Galatasaray güçlüdür. Bu konuları başka türlü de aşabiliriz.

Mehmet Helvacı: Etik ve boykot aynı cümlede olmamalı. Galatasaray'ın özü fikri hür, vicdanı hür olmaktır. Kimseye fikirlerimizi dayatmamalıyız. Bu bir karar toplantısı değildir. Kurullar birleştirmek içindir.