TÜRKİYE Futbol Federasyonu (TFF) eski Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu Üyesi ve Spor Hukukçusu Avukat Remzi Kazmaz, Yargıtay’ın şike davasıyla ilgili kararını değerlendirirken, "Fenerbahçe camiası bu konuda tek yumruk olmalı. Ayrıca; 'Cenaze kalkmadan helvasını yemek' etik değildir. Bu durumdan pay çıkarmaya çalışanlar ahlaksızlık yapmış olur. Bu da Fenerbahçe gibi kulübe yakışmaz" dedi.
Muğla’nın Bodrum ilçesine bağlı Bitez beldesinde açıklama yapan Kazmaz, Yargıtay’ın verdiği onama kararlarıyla şike davasında yeni bir tartışma sayfası açıldığını savunurken, "Hükümlü olanların yapması gereken; Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurmaktır" dedi. Remzi Kazmaz teşvik ve şikeyle ilgili soruşturmanın yanına, çıkar amaçlı çete suçlaması eklenmek kaydıyla, asliye ceza mahkemelerinde görülmesi gerektiğini savunduğu bu davanın özel yetkili mahkemelere gönderilmesiyle başlayan hukuki sürecin eksik ve 'sakat' olduğunu söyledi. Kazmaz, şöyle devam etti:
"Hal böyle olunca, özel yetkili mahkemelerde başlayan bu sürecin sonucu da ilk günden belliydi. Nitekim Yargıtay’ın vermiş olduğu bu onama kararları şike davasında yeni bir tartışma sayfası açtı. İktidarla muhalefetin tam da konsensüs yaratacağı bir ortamda bu davanın aniden gündeme düşmesi, Türkiye’yi yeni bir kaos ortamına sürükledi. Yargılamanın yenilenmesi ile ilgili yapılan tartışmalar, getirilen öneriler hatta Fenerbahçe Kulübü’nün bu konuyla ilgili mahkemeye sunmuş olduğu dilekçe hiç dikkate alınmadı. Acelece bir kararla Türkiye yeni bir kaos ortamına sürüklendi." 
Remzi Kamaz, bundan sonra izlenmesi gereken yolla ilgili görüşlerini açıklarken öncelikle kısmen onama, kısmen düşme kararlarından sonra hükümlü olanların Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’na başvurması gerektiğini söyledi. Kazmaz, şöyle devam etti:
"Bir ay içinde yapılacak bu başvuru, gündemdeki tartışmaların önünü de açabilir. Yeniden yargılanma konusu, kesin hüküm olan balyoz ve şike davalarının tekrar görülmesini sağlayabilir. Yargıtay Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan olumsuz bir karar alınırsa kesinlikle Anayasa Mahkemesi’ne gidilmelidir. Adil yargılanma konusunda tedbir kararı alırsa tekrar yargılamanın yenilenmesi yolu açılacaktır. Bu nedenle bu kararın Türkiye’de yargı yapılanması konusunda yarattığı kaos bir yana kamuoyu vicdanında kesinlikle yeri olmamıştır."
Remzi Kazmaz kararın sonuçlarıyla ilgili izlenecek yolla ilgili şu değerlendirmeyi yaptı: "Hükmü onananlara, TCK’da 3 yılı aşan durumlarda tebliğname savcılığa yapılır. Fenerbahçe Kulübü’ne yapılmaz. Bu yanlışı düzeltmek gerekir. Savcılık tutuklama ve arama kararı çıkartarak hükümlüleri yurt içinde arar. 3 yıldan aşağı olanlarla ilgili de davetiye çıkartır. Davetiyeye icap edenler gelir cezasının infazını yapar. Haliyle daha bu sürelere çok var. Ama sporcu, idarecilerin ve kulüp başkanlarının hüküm alanlarıyla ilgili profesyonel futbol lisanları iptal edilir, yöneticilikleri düşer; haliyle Aziz Yıldırım’ın da başkanlığı düşer. 45 gün içerisinde Fenerbahçe olağanüstü genel kurulunu toplayarak başkanını seçer. 'Başkanını seçer' diyorum çünkü başkanlık ve yönetim olarak ayrı oylandığından dolayı şu andaki mevcut yönetim kurulu görevine devam ederken başkanlık seçimi yapılır. Fenerbahçe’nin bu tür kararlarla etkilenecek kulüp değil. Fenerbahçe camiası bu konuda tek yumruk olmalı. 'Cenaze kalkmadan helvasını yemek' etik değildir. Bu durumdan pay çıkarmaya çalışanlar ahlaksızlık yapmış olur. Bu da Fenerbahçe gibi kulübe yakışmaz. Önce yargılamanın yenilenmesiyle ilgili tartışmaların sonuçlanmasına yardımcı olmak amacıyla bütün hükmü onananların gerekeni yapması, ondan sonra bu konulara bakılması doğrudur. Türkiye; 'Muz cumhuriyeti' değildir. O nedenle 'Maç devam ediyor.' Bir hukukçu olarak umudumu koruyorum. Yani arı kovanına çomak sokmakla, Türkiye’de kaos ortamı yaratmakla bir yere varamayız. Sporu siyalaştırmayalım. Hukuku siyasallaştırdığımız gibi."
TFF eski Profesyonel Futbol Disiplin Kurulu üyesi ve Spor Hukukçusu Avukat Remzi Kazmaz, gazetecilerin sorularını yanıtlarken Aziz Yıldırım’ın, "Bu karar hukuki değil siyasidir" sözünün bu karara uygun bir söylem olarak durduğunu söyledi. Kazmaz, şunları ekledi:
"Bir hukukçu olarak böyle konuşmaları kabul etmiyorum. Çünkü; Türkiye Hukuk Devleti. Verilen bu kararların mutlak doğrusu sağlanacaktır. Bunu sağduyuyla yapabiliriz. Aziz Yıldırım’ın tepkisi anlıktır. O da hukuka, hukuk devletine var olan inancından dolayı böyle bir konuşma yaptı. HSYK’nın Adalet Bakanlığına bağlanması siyasi bir karar değil de nedir?"