BURSASPOR teknik direktörü Christoph Daum, iyi futbolcuyu iyi antrenörün ortaya çıkardığını belirtirken, "Bursaspor benim için yalnızca mağlubiyet ya da galibiyet demek değildir" dedi.
'YA ÖZEL AÇIKLAMA YAPTI
Doğan Haber Ajansı'ya () özel açıklamalarda bulunan Daum, Bursaspor'u terncih etmesinin ilk sebebi olarak coşkulu taraftarı gösterdi. Daum, Bursaspor'un inanılmaz bir taraftara sahip olduğunu belirtirken şunları söyledi:
"TARAFTAR ŞAMPİYONLUĞU HER ZAMAN YAŞAMAK İSTİYOR"
"Son senelerde bu kadar başarılardan sonra beklentinin büyük olduğunu normal olarak karşılıyorum. Bu burada şampiyonluk yaşandı. Taraftar, bunu her zaman yaşamak istiyor. Taraftarımızın desteği çok büyük, ama sonuçlar gelmediği zaman da tepkileri de oluyor. Biz de kendimizden ve takımdan çok şey bekliyoruz. Tüm maçları analiz ediyoruz ve nasıl bir seviyeye getiririz ona bakıyoruz.Taraftarlar, yönetim, takım, birlikte biz bir aileyiz. Ama ailede de herkes hem fikir olmayabiliyor. Bazen problemler çıkabiliyor. Bu da gayet normal. Bursaspor benim için sadece bir mağlubiyet ya da galibiyet demek değildir. Bursaspor'u ne kadar sevdiklerini biliyoruz. Taraftarın mesajını aldık ve kesinlikle bu mesajı yerine getirmeye çalışacağız."
"İSTİKRARI YAKALAMAK İSTİYORUZ"
Daum, "Ertuğrul Sağlam Bursaspor'da çıtayı yükseltti ve takımı şampiyonluğa ulaştırdı. Bu konuda neler düşyünüyorsunuz" sorusuna şu karşılığı verdi:
"Biz Bursaspor'u belirli bir seviyeye getirip istikrarı yakalamak istiyoruz. Bursaspor'un belirli bir yerde bulunması için bunları istikrar çizgisinde yapmak istiyoruz. Uzun bir şey yaşamak istiyorsanız istikrarı yakalayacaksınız. Bunları Bursaspor'a vermek istiyoruz. Uzun vadeli şeyleri yaşamak ve yaşatmak istiyoruz."
"BENİM BEKLENTİLERİM ÖNEMLİ DEĞİL"
Alman çalıştırıcı, "Bursaspor'a geldiğinizde takımı beklediğiniz gibi buldunuz mu" sorusuna da şöyle cevap verdi:
"Takımımız 2 ay içerisinde uyi çalıştı. Çok daha iyi bir seviyeye geldiğini söyleyebilirim. Bursaspor'la ilgili benim beklentilerim önemli değil. Bir kere Bursaspor'u çalıştırmaya karar verdim. Bu durumda, (Beklediğim gibi ya da beklemediğim gibi) demek bize bir şey getirmez. Bu takımı aldım ve belirli seviyeye taşımak zorundayım. Tabii ki Bursaspor'un ileride nasıl olacağı kesinlikle benim kafamda var. Ama bunu konuşmakla değil, önce sonuçları alarak göreceğiz. O zaman benim nereye getirmek istediğimi orada görürüz. Mevcut futbolcularımızı belirli seviyeye getirmek zorundayız. Buraya gelmek için nasıl çalışacaklarını onlara söylüyorum. Tabii ki kendi mevcut futbolcularımızı iyileştirme adına bunları yapmak durumundasınız. Ama seviye buraya kadar ise takviye de yapmak zorunda kalırsınız. Transferlerle takımı daha üst seviyeye getirmek zorundasınız."
"KALİTELİ FUTBOLCU BULMAK ZOR OLUYOR"
Devre arası transfer döneminde çok kaliteli futbolcular bulmanın zor olduğunun altını çizen Daum, bu konuda şunları söyledi:
"Takviye yapabilirsiniz ama sezon başındaki gibi olmaz. Mevcut futbolcuların mukaveleleri devam ediyor ve kaliteli futbolcuları almak zorlaşıyor. Bunu gözardı etmemek lazım. Mesuliyetiniz var. Bu kadroyla çalışıyorsunuz. Futbolcuya da (Sen git, buraya kadar) diyemezsiniz. Saygıdan dolayı olmaz. Sezon başı yapılan transfer ve devre arası yapılan transferle kıyasladığınız zaman daha zor durumdasınız. Bizim çalışmalarımız yönetimimizle, ekibimizle ilgili. Bunların hepsini birleştirip, iyi bir çalışma yapıp onları ön plana çıkarmak istiyoruz. Araştırma takımımız çok iyi. 2 ay içinde inanılmaz bir çalışma içindeler. Bunları isimlerle bizlere gösterdi. Bursaspor'un geleceği için büyük adımlar atacağız."
"FENERBAHÇE'YE KIRGINLIK AKLIMA GELMİYOR"
AÜlman çalıştırıcı, "Eski takımımız Fenerbahçe'ye kırgınlığınız var mı?" sorusuna da şu karşılığı verdi:
"Hayat her zaman bir şeyleri başarabilme açısından dolu doludur. Devamlı bir beklenti vardır. Gerçek yaşamda cennet yoktur. Tüm hayatımız öğrenmekle geçer. Problemleri çözmekle geçer. Belirli taşları belirli yerlere getirmekle geçer. Kötü şeyler aldığınız zaman aklınızda kalan bir şey olduğunda önce kendime soruyorum. (Benim elimde ne vardı, ne yaptım, neler olabilirdi) diye kendime soruyorum. Benim kontrol edebileceğim, benim sonuçlandırabileceğim bir şey varsa onları yaparım. Diyelim ki ben değiştiremiyorum, benim açımdan güzel bir şey değil, mantıken bunları düşündüğümde doğrudur diye, acım da olsa bunları kabul ederim. O kadar güzel şeyler yaşadım ki Fenerbahçe'de. Kırgınlık orada aklıma gelmiyor. Kırgınlık benim için önemli değil. Benim için yaşanan güzel şeyler daha önemlidir. Fenerbahçe'den dönmek zorunda kaldığımda insanlardan Fenerbahçelisi, Galatasaraylısı, Beşiktaşlısı, o kadar çok telefon geldi ki. İnanılmaz bir sevgi. O yüzden bunlara da çok sevindim. Kendim bile şaşırdım. Gerçekten çok teşekkür etmek istiyorum. Burada inanılmaz şeyler yaşadım. Hangi taraftar olursa olsun bu sevgiyi gördüm. Bunlara nasıl karşılık veririm onu düşünüyorum."
"TÜRK GELİNİMİZ BİZİ TÜRKİYE İLE DAHA DA BİRLEŞTİRECEK"
Daum, oğlu Marcel için Almanya’da yaşayan Türk bir ailenin Filiz isimli kızlarını istemesi konusunda da, "Türkiye bizim ikinci vatanımız. Bunu hep söylüyorum. Gelinimiz Filiz hanım daha da Türkiye ile bizi birleştirecek. Filiz ve Marcel'in adına herkese teşekkür etmek istiyorum. Tebrikleri aldık" diye konuştu.
"ATATÜRK'Ü ÇOK SEVİYORUM"
Türkiye'yi ve Türk insanını bu kadar çok seveceğini hiç tahmin etmediğini söyleyen Daum, sözlerine şöyle devam etti:
"Rüyamda görmüş olabilirim ama bunun gerçek olacağını hiç tahmin etmiyordum. Almanya'da benim Türk arkadaşlarım oldu. Ama buraya geldikten sonra arkadaşlıkların çok farklı olduğunu gördüm. Bunun adına aşk diyebilirim. İlişkinin tamamen derinleşmesindeki olaylardan, kültürüyle, diniyle olsun onlarla çok fazla ilgilendim. Mustafa Kemal Atatürk'ü çok seviyorum. Hakkında okuduğum çok şey var. İslamiyete duyduğum saygıyı söyleyebilirim. Sayın başbakanımızla da ilişkimiz çok iyi. Öğrendikçe, insnlarla ilişkimiz daha ilerledikçe bu sevgi büyük boyuta geldi."
"TÜRK VATANDAŞLIĞI İÇİN GİRİŞİMİM OLDU"
"Türk vatandaşı olmayı düşündünüz mü?" sorusu üzerine Daum, "Böyle bir girişim bile oldu. Türk vatandaşı olmak istiyordum. Almanya çifte vatandaşlığı kabul etmedi. Türk vatandaşı olursanız Alman vatandaşlığını bırakacaksınız, dediler. Ben istedim ama orada ailem var. Onları bırakmak zorunda kalabilirdim. O yüzden olmadı. Ama çok istedim" dedi.
"TÜRKİYE'DE BÜYÜK FUTBOL POTANSİYELİ VAR"
Almanya'da 20 yıl önce alt yapıyla ilgili değişim olması gerektiğini belirttiği değişimin yapıldığını söyleyen Daum, sözlerini şöyle sürdürdü:
"Almanya'da alt yapı antrenörlerimizi çok daha iyi duruma getirdik, onlara farklı şeyler öğrettik. Öğrenimleri açısından bir devrim yapıldı. Benim kendi fikrim kesinlikle iyi eğitilmiş antrenörler, çok iyi eğitilmiş futbolcuları ortaya çıkarır. Almanya'da bir zorunluluk getirildi. 1'inci Lig'den 4'üncü Lig'e kadar olan takımlarda alt yapı tesisleşme ve buraya yönelik çalışmalar zorunlu hale getirildi. Alman Futbol Federasyonu da parasal yardım yaptı. Oradaki antrenörler de federasyon tarafından denetleniyor. Almanya'da bu işlem 2000 yılında yapıldı. Alt yapıya yönelme oldu. Ondan sonra ortaya çıkan futbolcuların Almanya'da sayısı belli. Kesinlikle bunun Türkiye'de yapılabileceğine inanıyorum. Büyük bir potansiyel var. Eğer bu yeteneklere siz iyi bir eğitim verebilirseniz çok farklı olur. Avrupa'da oynayan futbolcularla buradaki Türk futbolcuları entegre ettiğiniz zaman iyi bir duruma gelebilirsiniz. Hollanda'nın, Belçika'nın nüfusuna bakın. İlk 10'a giren takımlar içindeler. Baktığınızda alt yapıya yöneldiler. Alt yapıya yönelirseniz o sonucu görürsünüz."
"ALT YAPIYLA TOPLANTI YAPACAĞIZ"
"Bursaspor alt yapısı ile ilgili düşünceleriniz nelerdir?" sorusuna Daum, "Bursaspor alt yapısının bu kadar iyi çalıştığı için herkese teşükker etmek istiyorum" dedi. Daum, son olarak şunları söyledi:
"Enes gibi Batuhan gibi alt yapıdan yetişen futbolcuları gördüğünüz zaman Bursaspor'un alt yapısının nasıl olduğu ortaya çıkıyor. Bu futbolcularımıza idmanlarda baktığımda bazı detaylar üzerinde çalışılması gerektiğini düşünüyorum. Alt yapımızla bir toplantı yapacağız. Bu konuları görüşeceğiz. Böyle yetenekleri, özel idmanlarla, daha iyi eğitim vererek, daha iyi yerlere nasıl getirebileceğimizi konuşacağız. Futbolun dışındaki eğitimleri de çok önemli. Kulübe büyük görev düşüyor. Karakter eğitimi diye bir şey vardır. Bunları da vermemiz gerekiyor. Futbolcu çok erken yaşta medyanın karşısına çıkıyor, bunların karakter açısından da eğitilmesi gerektiğini düşünüyorum. Tecrübeme dayanarak şunu söyleyebilirim. Futbolla belli bir yere gelebilir, çok yeteneklidir, fakat orada da şansa ihtiyacı olur. Ama eğer detaylı şekilde bu futbolcuyu eğitirseniz bu futbolcu çok daha farklı seviyeye gelebilir."