Durumdan haberdar olan hatta onay veren Bağdat hükümeti, şimdi anlaşmayı inkar ediyor,

Türk askerinin çekilmesini istiyor. Peki ama neden?

Haber 7 yazarı Taha Dağlı, askerlerimizi hemen yanı başımızdaki Musul'da istemeyen iki ülkeyi yazdı..

İşte Dağlı'nın yazısı;

Türk askeri Musul’da. Musul çevresindeki Türk askeri varlığı, yeni bir gelişme değil. Aylardır devam eden bir süreç.

Son olarak takviye bir ekip gönderildi.

Bu durum Kuzey Irak Bölgesel Yönetiminin direk talebi ve Bağdat’ın onayıyla gerçekleşti.
Ancak Bağdat inkara başladı. Başbakan Haydar Abadi ve iktidardaki tüm Şii siyasiler, “hayır bizim onayımız yok” dedi.

Bağdat yalan söylüyor. Bağdat’tan kasıt aslında Tahran.

Çünkü işin içinde bizzat İran var.

Türk askerini Musul’da istemeyenler, yalan söyleme pahasına, var olan anlaşmayı yok sayanlar, onlar.

Olayın merkezi Musul. 1,5 yıldır DAEŞ terör örgütünün işgalindeki kent.
Bugün Türk askerini orada istemeyen Bağdat hükümetinin, bir gecede teröristlere teslim ettiği şehir.

O bölge Ninova vilayetine bağlı.

Ninova valisi Atheel al-Nujaifi bir açıklama yaptı, dedi ki “Irak Başbakanı Türk askerinin orada olduğunu zaten biliyor, hem de aylardır biliyor, kaldı ki bunun onayını Türklere bizzat Başbakan Abadi verdi”.

Sadece Vali tarafından değil bir çok kesim de ülkedeki herkesin Türk askerinin varlığından haberdar olduğu gerçeğinin altını ısrarla çiziyor.

Üstelik bir detay daha var. O da bölgede görevli Türk askerlerinin muharip güç değil eğitimden sorumlu olmaları.

Vali’nin söyledikleri, Ankara’nın resmi açıklamalarıyla bire bir örtüşüyor.

O zaman sıkıntı nerede? Irak Hükümeti neden bir anda kıvırmaya başladı?

Sebebi İran. Çünkü DAEŞ terör örgütü o bölgeye 2014 Haziran’ında girdi. DAEŞ’ten hemen sonra Irak topraklarına binlerce İranlı militan gönderildi.

Şu an bölgede ciddi bir silahlı İran yapılanması var. Kendilerinden başka bir gücü özellikle de Türk askerini orada istemiyorlar.

Irak hükümetinin çoğunluğu Şii. Ve direk İran’la irtibatlı bir yönetim var.
Şu an ki Başbakan Haydar Abadi’yi bir kenara bırakın önceki Başbakan Nuri Maliki de İran’ın kontrolündeydi. Hatta bu nedenle 2012 yılında Sünni Cumhurbaşkanı Yardımcısı Tarık el Haşimi tasfiye edildi.

Maliki, 2014 Haziran ayındaki DAEŞ işgalinin bir numaralı faili. Mevcut meclis, Musul’un bir gecede DAEŞ’e teslim edilmesini soruşturdu ve Maliki’yi suçlu buldu. O raporun faaliyete geçmesini engelleyen de İran oldu.

Yani İran hem eski Başbakan Maliki’yi hala koruma altında tutuyor hem de mevcut Başbakan Abadi’yi yönlendiriyor.

Zaten “Türk askerini istemiyoruz” diyerek var olan anlaşmayı hiçe sayan Irak’ın Şii yönetiminin, Türk askerinin kalması halinde savurdukları tehditlerde de İran ve Rusyavurgusu dikkat çekiyor.

Rusya’dan direk yardım isteyen de var, Irak’taki Türkiye’ye ait unsurlara saldırı tehdidinde bulunan da. Bu tehditleri yapanların ortak özelliği ise hepsinin İran’dan gönderilen Şii militanlardan oluşan bizzat Tahran malı silahlı gruplar olmaları.