Başbakan Yardımcısı Arınç, Bakanlar Kurulu toplantısı sürerken gazetecilere açıklamalarda bulundu.

Arınç, Ceylanpınar'da 2 polisin şehit edilmesi konusunda "Apocu fedai timinin, gerçekten PKK bağlantısı olup olmadığı, yoksa bireysel olarak mı bu eylemi yaptıkları, propagandaya yönelik olarak mı böyle bir duyuruda bulundukları konusu hem istihbaratımız, hem de güvenlik güçlerimiz tarafından süratle araştırılıyor ama neresinden bakarsak bakalım, bir terör örgütünün işlediği bir terör suçudur. Kan dökülmüştür. Dökülen kan, polislerimizin aziz kanıdır. Onlara Allah'tan rahmet diliyorum ve mutlaka bunu yapanlar karşılığını göreceklerdir" dedi.

"Sınırda fiziki güvenlik sistemi kurulacak"

Bülent Arınç "Suriye sınırında yaşanan olaylara ilişkin entegre bir sınır sistemini veya sınır fiziki güvenlik sistemini bugünkü sunum içerisinde detaylı olarak, özellikle Suriye sınırımızdan sorumlu tutulan Bakanlar Kurulu Kararımızla Milli Savunma Bakanlığımız ve bazı konularda yetkilendirilmiş olan İçişleri Bakanlığımızın müşterek bir sunumu olarak dinlemiş olduk. Burada asıl önemli olan DAEŞ tehdidine karşı teröristlerin geçiş noktalarını engellemek ve bunun için fiziki engellerin alınmasıdır. Sınırda fiziki güvenlik sistemi kurulacaktır."

"DAEŞ'e karşı hükümeti yeterli mücadeleyi yapamadığı" algısı üzerinden propaganda amaçlı, etkili bir kampanya yürütüldüğünü vurgulayan Arınç, "Bu alçakça bir yalandır. Hiçbir noktası doğru değildir. DAEŞ, Türkiye'nin lanetlediği bir terör örgütüdür. Ülkemiz terörün her türüyle olduğu gibi bu terör örgütüyle de mücadele etmeye kararlıdır" diye konuştu.

600'e yakın kişi gözaltına alındı

Başbakan Yardımcısı Arınç, 1 Ocak 2015'ten bu yana 600'e yakın kişinin DAEŞ terör örgütü ile bağlantılı olabilecekleri şüphesiyle gözaltına alındığını bildirdi. Bunlardan 102'sinin tutuklanarak cezaevine gönderilğini kaydeden Arınç, "Temmuz 2015 tarihinden itibaren Suriye'de radikal tabir edilen gruplara katılım bin civarındadır. DAEŞ'e katılanları kastediyorum. PYD'ye katılanların sayısı da bin 500, 2 bin civarındadır" bilgisini verdi.

Güvenli bölge ve uçuşa yasak bölge seçeneği hükümet nezdinde halen masada mı? İncirlik’in açılması için bu şartlar halen geçerli mi?

İki komşu ülkedeki olaylarla ilgili olarak Türkiye’nin tutumu bellidir. Hem IŞİD’e karşı hem de diğer olaylara karşı tavrımız en başından beri belli. Türkiye’de bir algı operasyonu var. Son yaşadığımız olaylardan sonra yanlış algıların, Türkiye’de oluştuğunun farkındayız. Propoganda amaçlı fevkalade etkili bir kampanya yürütülmektedir. Son derece alçakça bir kampanyadır. Türkiye için IŞİD lanetli bir terör örgütüdür. Terörün her türüyle olduğu gibi IŞİD’le mücadeleye de kararlıyız. Türkiye, uluslararası koalisyonda yerini almıştır. Bu koalisyon hava harekatı yapmaktadır. Türkiye, bu konuda üzerine düşeni yapmaktadır. Fakat etkili ve sonuç alıcı olması için uçuşa yasak bölge talebimiz vardır.

TÜRKİYE HAKKINDAKİ İDDİALAR

"(DAEŞ'e karşı Türkiye Hükümeti yeterli mücadeleyi yapmıyor) algısı üzerinden propaganda amaçlı, fevkalade etkili bir kampanya yürütülmektedir. Bu alçakça bir yalandır. Hiçbir noktası doğru değildir. DAEŞ, Türkiye'nin lanetlediği bir terör örgütüdür. Ülkemiz terörün her türüyle olduğu gibi bu terör örgütüyle de mücadele etmeye kararlıdır"

"1 Ocak 2015'ten bu yana şu an itibarıyla 600'e yakın kişi DAEŞ terör örgütü ile bağlantılı olabilecekleri şüphesiyle gözaltına alınmıştır. Bunlardan 102'si tutuklanarak cezaevine gönderilmiştir. Temmuz 2015 tarihinden itibaren Suriye'de radikal tabir edilen gruplara katılım bin civarındadır. DAEŞ'e katılanları kastediyorum. PYD'ye katılanların sayısı da bin 500, 2 bin civarındadır."

Suruç'taki güvenlik önemleri

Can güvenliğini sağlamak için tüm tedbirleri almalıyız. Asker bölgesiyse TSK, polis bölgesiyse emniyet. Vatandaşın güvenliği için her şey yapılıyor.

Suruç Belediyesi'nin kültür merkezine belediyenin etkinlikleri yapılmaktadır. Polis arama yapalım dediğinde, polisi istemiyoruz demişlerdir. Taraf Gazetesi duysun diye söylüyorum. Sonunda o grubun içine giren birisi eylem yapmıştır. Düşünebiliyor musunuz? O insanların aralarına birinin karıştığını fark edememiştir. İlk aramada olmayan kişi, nasıl kültür merkezine girmiş. Bakınız Suruç Belediyesi'ne ait Amara Kültür Merkezi'nde güvenlik kameralarının olduğu ama 10 aydır çalışmadığı söyleniyor. Belediye arama yapılmasına izin verilmiyor."