Kılıç'ın konuşmasının satır başları

''Bugün Anayasa Mahkemesi bireysel  başvuruya bakmış olduğu ve bunun sonunda vermiş olduğu kararlar sonunda artık  temel hak ve özgürlükler mahkemesi haline dönüşmüştür. Geçmişte kanunların  anayasaya uygunluğunu denetleyen bir kurum olmaktan bu görevi ikinci plana  düşmüş, birinci plana bireysel başvuru yoluyla baktığı temel hak ve özgürlüklerin  mahkemesi haline dönüştüğünü ben büyük mutlulukla belirtmek istiyorum.'

"Seçim sürecini emekilik tarihinden 2 ay önce başlattık; bu yasa gereğiydi. Aday olan arkadaşlarımızın rahat çalışabilmesi için, arkadaşlarıyla görüşerek ortak noktaya varabilmeleri adına kendilerine süre tanıdık. Bu sürede görüşmeler, konuşmalar, kulisler yapıldı. Sonuçta Sayın Zühtü Arslan başkanlığa seçilmiş oldu.

Bu çerçevede bir konunun altını çizmeden geçemeyeceğim. Yasa gereği bir hafta önceden üyelere çağrı yapılmalıydı ve süre çarşamba günü doldu. Cuma gününe ertelendi ardından dabugüne. İki erteleme kararı yanlış, talihsiz ve üzücü yorumlara neden oldu. 

Ertelemeler benim kararım değil. Hem üyeler hem de aday olan arkadaşlar, alışmaların sonlanmadığı, gerekli kulislerin yapılamadığı gerekçesiyle süre istediler. Ben de ikişer günden iki kez seçimi ertelemek durumunda kaldım. Bunun arkasında başka bir şey aramaya, anlamlar yüklemeye gerek yok. 

Bazı siyesiler neden Anayasa Mahkemesi'nin gündemiyle bu kadar ilgili, sebebini kendileri biliyordur. Ertelemenin tek sebebi, arkadaşların talebydi. 25 yıllık Anayasa Mahkemesi görevim süresince gizli ajandam olmadı. Her şeyi açıkılıkla sizlerle paylaştım. Bugün de spekülasyonların cevabını vermem gerekiyordu ve bunları sizlerle paylaştım..."

''Özellikle şahsıma karşı yapılan 'darbeci, kumpasçı' ya da birtakım şeyler içerisinde 'siyaseti yönlendirmeye ya da siyaset mühendisliği yapmaya' dönük eleştiriler yapıldı. Hele hele 'darbecilik' kelimesi beni inanın derinden üzen en önemli eleştiri olmuştur. Verdiğim kararlarla, yazdığım karşı oylarla benim temel hak ve özgürlüklere olan bağlılığım, demokrasi anlayışımdan en çok faydalananlar beni 'darbeci' sıfatıyla itham etmişlerdir.''