HDP Eş Başkanı Selahattin Demirtaş’ın, teröristlerin cenazesine katılmayan vekiller hakkında parti içi disiplin sürecini başlatacaklarına ilişkin açıklamasını değerlendiren Erdoğan, şunları söyledi: ''Şaşırtıcı bir gelişme değil. Böylece kendilerini ele vermiş oluyorlar. Adeta suçüstü yakalanmış durumdalar. Millet bu durumu nazarı itibara alacaktır. 'Çatışmasızlık' diye bir ifadeyle, halkı kandırabileceklerini zannediyorlar. İktidarı ve şahsımı suçlamaya kalkıyorlar. Çatışmanın faturasını devlete kesmeye çalışıyorlar. Çatışmaya kimlerin sebep olduğu ortada. Halkı kimlerin tehdit ettiği de ortada.''

SEÇİM GÜVENLİĞİ

Milletin her şeyin farkında olduğunu vurgulayan Erdoğan, ''Milletimizin, 1 Kasım’da demokrasi mekanizmasını çalıştıracağına, ferasetini ortaya koyacağına, ülkemiz üzerinde oluşturmaya çalışılan kara bulutları dağıtacağına inanıyorum. Bu noktada, tehditlere aldırmamak, sandıklara sahip çıkmak da çok önemli'' diye konuştu.

BÖLGEYİ SINIYOR

Rusya’nın Suriye’deki saldırılarına da değinen Erdoğan, ''Rusya, adeta bölgeyi sınıyor. Rusya bu şekilde davranarak dost kazanamaz, tam tersine dostlarını kaybedebilir'' ifadesini kullandı. Suriye’de terör ve bombardıman devam ettikçe göç dalgasının süreceğini vurgulayan Erdoğan, ''AB yekilileri ilk kez, külfet paylaşımı konusunda bir şeyler yapmaları gerektiğini idrak etmiş görünüyorlar'' dedi.

NATO’nun Türkiye ile ilgili açıklamasını da hatırlatan Erdoğan, ''NATO, Hazar’dan füzelerin de atıldığı gelişmeler sonrasında, gerekirse 48 saat içinde Türkiye’ye NATO güçlerinin konuşlandırılabileceğini açıkladı. Türkiye’nin yanında olduklarını vurguladılar'' dedi.

PYD, REJİM DESTEKLİDİR

''Rusya'nın arabuluculuğu neticesinde rejim ile PYD arasında bir anlaşma yapıldı. Ne düşünüyorsunuz?'' sorusu üzerine Erdoğan, ''PYD zaten rejim desteklidir. PKK'nın da içinde olduğu bir örgüttür. Rusya kara harekatında kullanmak üzere PYD ile anlaşma yapabilir. Buna hazır durumdalar. Aynı şekilde başkaları ile de yapabilirler! Bakıyorsunuz, DAEŞ'in elinde Batı ülkelerinin silahları var, Rus silahları da var. DAEŞ bu silahları nasıl elde ediyor? Bunu sorduğumuz zaman da rahatsız oluyorlar'' ifadesini kullandı.

TAVRIMIZ DEĞİŞMEZ

Türkiye'nin Suriye politikasında bir değişiklik söz konusu olabilir mi? Mesela Şam rejimiyle ilişkiye geçilebilir mi? sorusuna Erdoğan, ''Suriye’deki mevcut rejim, bir terör devletidir. Biz kalkıp da pozisyonumuzu değiştirmeyiz. Esed ile ilgili olumlu pozisyon almamız mümkün değil'' yanıtını verdi

GÜVENLİ BÖLGE

Suriye'de güvenli bölge oluşturulması talebine de değinen Erdoğan, ''NATO'nun son açıklamasının, terörden arındırılmış güvenli bölge için de olumlu bir sinyal olduğunu düşünüyorum. Terörden arındırılmış güvenli bölge önerisi kabul görmeye başladı. Cerablus ve Azaz arasındaki bölgede biz terörden arındırılmış bir güvenli bölge oluşturulmasını bekliyoruz. ABD Başkanı Obama ile büyük bir ihtimalle önümüzdeki hafta bir telefon görüşmesi yapacağız. Kendisiyle tüm bu konuları ele alacağız'' diye konuştu.

AB'NİN TAVRI OLUMLU

''Suriye konusunda Rusya-İran-Çin safı oluşmakta. Şangay İşbirliği Teşkilatı'na ilişkin bazı beyanatlarınız da olmuştu. Son durum nedir?'' sorusuna Erdoğan, ''Şartlar sizi zaman zaman bir yere doğru sürükleyebiliyor. Benim o beyanatlarımın en önemli sebebi, AB'nin 50 yılı aşkın bir süredir bizi oyalamakta olması. Brüksel'de yaptığım temaslarda, uzun bir aradan sonra ilk kez, AB yetkililerini Türkiye'ye karşı olumlu gördüm. Durum farklılaşıyor'' cevabını verdi.

MERKEL'E SORABİLİRİM

Almanya Başbakanı Angela Merkel'in Türkiye ile ilgili görüşlerinin değişmediğini açıklamasının hatırlatılması üzerine Erdoğan, şunları kaydetti:

''Şansölye Merkel'in açıklamasını garipsedim. Bu aslında Almanya'nın görüşü değil. Mesela Schröder, hiç o tür bir ifade kullanmadı. Merkel'in koalisyon ortağı aynı fikirde mi? Almanya Dışişleri Bakanı ne diyor bu konuda, merak ediyorum. Şansölye Merkel ile geçenlerde telefonla da görüştük. Yeri gelseydi, 'Hala aynı noktada mısınız?' diye sorardım. Kasım'da geldiğinde sorabilirim de. Koalisyon ortağı ile de görüşeceğiz.'' 

TOYOTA'DAN 450 MiLYON DOLARLIK YATIRIM

Japonya'da yatırımcılarla yaptığı toplantının çok verimli geçtiğini belirten Erdoğan, yaklaşık 500 yatırımcı ile Türkiye'de yatırım imkanlarını konuştuğunu söyledi. Özellikle 5 büyük Japon firmasıyla Türkiye'deki yatırımları üzerine detaylı bir görüşme yaptıklarını anlatan Erdoğan, şöyle konuştu:  ''Bunlar Mitsui, Mitsubishi, Ihi, Toyota, Mitsui, Hitachi'den oluşuyor. Japon yatırımcılar özellikle nükleer tesisler ve Afşin Elbistan Termik Santrali ile ilgileniyor. Toyota, yeni bir jeep SUV modelini Türkiye'de üretmeye başlayacak. 450 milyon dolar yatırım yaptıkları bu modelle, 4 milyar dolar ihracat yapmayı hedefliyorlar. Toyota'nın hibrit otomobili Türkiye'de üretmesi de gündemde. Çanakkale geçişine de katılmak isteyen Japon firmaları var.''

ÜLKEDEN KAÇANLAR BELLİ

''Mahkeme, 28 Şubat'ın sivil ayağıyla ilgili POAŞ ihalesinin bilgi ve belgelerini istedi  ve Aydın Doğan'ın 'Refah-Yol'u ben yıktım' dediği iddiasına ilişkin Albayrakların tanık olarak dinlenilmesine karar verildi. Ne düşüyorsunuz?'' sorusu üzerine Erdoğan, şunları kaydetti: ''Hayra alamet diyorum. Gerçekler ortaya çıksın. Yargı içerisindeki malum yapı bugüne kadar pek çok konunun üzerini kapattı. Gerçeklerin ortaya çıkması için yargı üzerine düşeni yapmalı. Hiçbir şey gizli kalmasın, herşey gün yüzüne çıksın. Belirli odakların, hiç bir günahı olmayanlara iftiralarla fatura kesmeye kalktığı bir ortamdayız. Doktoraya giden oğluma, iftira atıp 'kaçtı' dediler. Oysa bayramda buradaydı. Haziran-Temmuz gibi tezini verince de ülkemize dönenecek. Bu ülkeden kimlerin kaçtığı belli. Kaçanlardan değil benim oğlum. Ama bazı kesimler, 'Çamur at, izi kalır' mantığıyla iş yapıyor.''

FRANSA FÜZE TEKLİFİNİ YENİLEDİ

''Füze savunma ihalesiyle ilgili süreç bir hayli uzadı. Yaşanan gelişmelerden sonra bu süreçte bir hızlanma olacak mı?'' sorusuna Erdoğan, ''Neticelendirme aşamasına yaklaşıyoruz. Kasımda Çin Devlet Başkanı G20 çerçevesinde Türkiye'de olacak. Fransa da teklifini yenilemiş durumda. Füze ihalesinde üzerinde önemle durduğumuz konu, ortak üretim ve teknoloji kazanımı'' cevabını verdi.

Mescid-i Aksa şah damarımız

''Ortadoğu’daki son gelişmeler, İsrail-Türkiye ilişkilerini normalleşmesini hızlandırır mı?'' sorusu üzerine Erdoğan, şöyle konuştu: ''Bu konuda ne zaman umutlanılsa, hemen bir şeyler oluyor. Tam olumlu adımlar atılacak ilişkiler normale dönebilir denilirken, bir bakıyorsunuz İsrail Mescid-i Aksa’yı basıyor. O kutsal mekan, Müslümanların şah damarı. Damarı kesmeye kalkarsanız nasıl el uzatacağız? İyi niyet karşılıklı olmalı. Biz elimizi uzattığımız zaman, karşımızdaki el yumruk olmamalı.''