Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, terör örgütleri ve paralel yapıların kadınları birer araç olarak gördüğünü vurgulayarak, "PKK ve YPG, DHKP-C, DAEŞ gibi örgütlerin kadınlara yaklaşımında hiçbir fark yoktur. Bunlara göre kadınlar kullanılacak bir araçtır. Aynı şey paralel ihanet şebekesi için de geçerlidir. Türkiye karşı işbirlikçilerin, paralel ihanet çetelerin elemanlarıdır. Tek bir vatandaşımızın terör örgütlerinin ve paralel yapıların tuzağına düşmesine seyirci kalamayız. Hem terörle, hem de teröre suni tenefüs sağlayan yapılarla mücadele etmeliyiz" dedi.
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'nde "Dünya Kadınlar Günü" resepsiyonu verdi. 
Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın konuşmasından satırbaşları şöyle:
"İnsan olarak hayatımızın ayrılmaz parçası olan sizlere teşekkür ediyorum. Çünkü sizler olmasaydınız, sizlerin fedakarlığı, emeği, gayreti olmasaydı insanoğlu olmazdı. Dişiyle, tırnağıyla, emeğiyle, canıyla bu ülkeyi bizlere vatan kılan tüm çilekeş kadınları selamlıyorum. Dünyanın dört bir yanında mağdur ve mazlum kadınları selamlıyorum. Her kadın bizatihi takdiri ve saygıyı hakediyor.
"ŞEHİT EŞİ GÖKÇEN HANIMI SELAMLIYORUM"
Milletimizin gönlünde yer etmiş olan kadınlara şükranlarımı ifade etmek istiyorum. İllerimize, ilçelerimize yaptığımız ziyaretlerde kendileriyle sohbet etme imkanı bulduğum kadınlarımız aramızda bulunuyor. Bu kardeşlerimiz arasında birisi var ki, farklılıklarla özellikli ifadeyi kullanmak istiyorum. Hakkari, Şemdinli'de şehit olan Trabzonlu kardeşimiz Ahmet Çamur'un eşi Gökçen hanıma bir kez daha başsağlığı dileklerimi ifade ediyorum. Şehit eşi Gökçen Hanım payelerin en yücesine sahip olmuştur. Şehitleri temsilen 81 ilimizden gelen kadınlarımızı bir kez daha selamlıyorum.
KADINLAR ETKİN OLMALI
40 yıllık siyasi hayatımda kadınların hayatın tüm alanlarda daha fazla rol üstlenmesi için çalıştım. Bugünlerde olmamızda kadınlarımızın, hanım kardeşlerimizin çok büyük katkısı vardır.Kadınların omuz vermediği, sahip çıkmadığı demokrasi mücadelesi sonuca ulaşması mümkün değildir. Bir ülkede kadınlar iş ve çalışma hayatın etkin değilse, bu ülkenin kalkınması büyümesi hayalden ibarettir.
TARİHİMİZ KADINLARIMIZIN GURUR VERİCİ HİKAYELERİYLE DOLU
Kadın ver erkek birbirlerinin rakibi değil, tamamlayacısıdır. Ben kadını erkeği yanına değil, karşısına yerleştiren anlayışları tasvip etmiyorum, doğru bulmuyorum. Kadını ve erkeği cinsiyetçi bakış açısıyla ele alanlar onların insan olduğu gerçeğini gözden kaçırmaktadırlar. Kuran-ı Kerim, Allah'ın bir hikmeti olarak tezzükür etmemiz için çiftler yaratıldığından bahseder. Tarihimiz bilimde, kültürde, edebiyatta, sanatta hatta savaş meydanlarında kadınların gurur verici hikayeleriyle doludur.
Tarihimizde mücadeleleriyle, azimleriyle efsane haline gelmiş nice kadınlar vardır. Fatma Aliye Hanım, eli kalem tutan pek çok kadının umut kaynağı olmuştur. Bu örnekleri çoğaltmak ve saatler saymak mümkündür.
ÜLKESİNİN KADINLARINI YOK SAYAN ZİHNİYET

Son istiklal harbimizin yine kahramanları kadınlardır. Hal böyleyken birilerinin ısrarla kendi ülkesinin kadınlarını yok sayıp batılı kadınları saymayı art niyetli buluyorum. Bunlar için aile ve din kadının özgürleşmesi için en önemli iki engeldir. Bu iddiaların sahipleri kadını özgürleştirmek ve medenileştirmek adına milyonlarca kadına zulmetmiştir. Kızlarımıza üniversite kapılarını kapatanlar, işkence odalarında işkence edenler bu zihniyetin uzantısıdır.
NÜFUZUMUZU ARTTIRMAMIZ GEREKİYOR

Bu ülkede doğum kontrolleri yapıldı. Nüfus planlaması, aile planlaması adı altında doğum kontrolleri yapıldı. Bu milletin neslini kurutmak için. Nüfusumuzu yaşlı hale getirip azaltmak için. Bir toplumun kalkınması, ekonominin temel taşı insandır. Emek, sermaye insanın türevidir. İnsan varsa emek vardır, insan varsa sermaye, üretim vardır. İnsan yoksa bunların hiçbiri yoktur. Bu genç ve dinamik nüfusa bağlıdır. Batı tutuştu, çünkü nüfusları yaşlanıyor. Nüfusu artımamız gerekiyor. Bir numaralı aktör anneler, sizsiniz. Bazıları anne olmak istemeye bilir ama kadını birinci seviyeye çıkaran makam budur. 
TERÖR DESTEKÇİSİ GAZETELER

Son dönemlerde, özellikle terör eylemlerinde polisimize, askerimize, vatandaşımıza kurşun sıkan, bomba atan onları kahramanlaştıracak kadar alçalanlar olmuştur. Bunlar da güya aydın, aydın müsfettesi, ne aydını? İki kadın terörist İstanbul'da polisimizi hedef alan eylem düzenliyor. Her ikisi etkisiz hale getiriliyor. Bazı gazeteci kılıklı terör sempatizanları ise 'iki kadın öldürüldü' diye haber yapıyor. Bir takım milletvekillerinin hatta hatta genel başkan diye birilerinin nasıl canhıraş şekilde sahip çıktıklarını görüyoruz. Kadınlardan terörist olmaz mı, işte tanıştık. Kimi gazeteciler ve sözümona siyasetçiler bunları sivil vatandaş diye yutturmaya çalıştılar. Bunlar için mesele hiçbir zaman kadınının özgürleşmesi meselesi olmadı, olmayacak. Kendi kör ideolojilerinin çarkını döndürecek taze kanlar arama peşindeler. Biz buna asla izin vermeyeceğiz. 
PARALEL YAPIDAN KIZLARIMIZI UZAK TUTUN

Bu zor ve meşakatli bir mücadeledir. Toplumsal yaralar, toplumun tüm kesiminin katılımıyla giderilebilir. Kadına yönelik şiddetin bir ayağını da bu çalışma oluşturmalıdır. Cinsel tacize karşı yürüttüğümüz mücadeleye kadınlarımızı da eklemeliyiz. Bunlar kaçırılarak dağa kaçırılan Kürt vatandaşlarımızın kızları. O anneler bana geldiler, ağladılar. Orada şu anda akıbetleri meçhul. PKK ve YPG, DHKP-C, DAEŞ gibi örgütlerin kadınlara yaklaşımında hiçbir fark yoktur. Bunlara göre kadınlar kullanılacak bir araçtır. Aynı şey paralel ihanet şebekesi için de geçerlidir. Türkiye karşı işbirlikçilerin, paralel ihanet çetelerin elemanlarıdır. Tek bir vatandaşımızın terör örgütlerinin ve paralel yapıların tuzağına düşmesine seyirci kalamayız. Hem terörle, hem de teröre suni tenefüs sağlayan yapılarla mücadele etmeliyiz.
Kadınlarımızın haklarını teslim etme konusunda nasıl sessiz bir devrim yaptıysak bu mücadeleyi de vereceğimize inanıyorum. Bunu en iyi bilen kadınlardan bekliyoruz. Sizler güçlü durursanız, bu ülkeyi kimse terör örgütleriyle, şer şebekeleriyle tehdit etmeye kalkmaz."