Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, aralarında Nobel ödüllü bilim adamı Prof. Dr. Aziz Sancar'ın yanı sıra Madeleine Albright, William Cohen, Colin Powell'in de bulunduğu ABD'li 25 kanaat önderiyle Türkiye'nin Washington Büyükelçiliği konutundaki yemekte buluştu. 

ÖRNEKLE İZAH ETTİ

Burada Amerikan kamouyuna ve kanaat önderlerine Türkiye'deki basın özgürlüğü tartışmaları ve tutuklu gazeteciler iddialarının asılsız olduğunu, ABD'de ve Avrupa'da tutuklanan gazetecileri örneklerle izah etti.

Erdoğan, Brookings Enstitüsü’ndeki konuşmamda da belirttiğim gibi eleştiri ile hakareti birbirinden ayırmak  lazım. Burada kanaat önderleriyle buluşmamda, kendilerine bunu örneklerle izah ettim. Türkiye’deki bazı gazetelerde, Cumhurbaşkanı için ‘katil, hırsız’ biçiminde manşetler atılıyor.
 

Başlıklarda tehditler savruluyor. Bu hakaretleri yapan gazeteler ve dergiler, halen yayın hayatına devam ediyor. Türkiye’de iddia ettikleri türden bir diktatörlük olsa, o tür yayınlar nasıl yapılabilir? Hakaret ve tehdide Batı’da da müsaade edilmez. 

OBAMA'YA FACEBOOK'TAN TEHDİT'E TUTUKLAMA

Daha geçenlerde Obama’yı faceebook üzerinden tehdit eden biri tutuklandı, tutuklu yargılanıyor. Merkel’e Almanya’da biri benzer bir şey yaptı, yine ceza aldı. ABD yasaları başkana tehdidi 5 yıla kadar hapisle, yüklü tazminatla cezalandırıyor. Hakaret veya tehdit nedeniyle cezalandırma örnekleri, Almanya, Fransa, Hollanda gibi ülkelerden de verilebilir.

Hakaret ve tehdit, basın özgürlüğü ya da eleştiri diye değerlendirilemez. Obama, görüşmemizde bu konuları gündeme getirmiş olsaydı, tüm bu örnekleri önüne koyar, bunları ona da söylerdim.