Türkiye'nin kendi gücüne sahip olduğunu söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Tarih ve yaşananlar Türkiye'nin her alanda öncü olma mazlumlara ve mağdurlara el uzatacak güce, imkana dirayete sahip olma sorumluluğunu yüklüyor. Diğer tüm alanlar gibi bilim alanındaki çalışmalarda da bu anlayışla yaklaşımımızı sürdürmek zorundayız. Gerçek anlamda bağımsız ve özgür olmanın istiklaline sahip çıkmanın yolu teknolojik anlamda en ileri seviyeye ulaşmaktan geçiyor. Aksi takdirde sayısız defa tecrübe ettiğimiz üzere en fazla ihtiyacınız olduğu anda sizin en hayati noktada kapıların yüzünüze kapanması tehlikesiyle karşı karşıyasınızdır demektir. Şayet bugün biz kendi uydularımıza, yazılımlarımıza ve teknolojimize sahip olmasaydık inanın bana yaşanan bu olaylar içinde, bu hassas dönemde adım atamazdık nefes dahi alamazdık" diye konuştu. 

Erdoğan'ın konuşmasından diğer önemli başlıkları;

Bilim insanlarımızın desteği ile önemli mesafeler katedeceğimizi biliyorum. Bilim insanlarımıza güveniyorum, inanıyorum. Talebenin muallimine yazdığı mektupları okuduğunuzda seçtiği kelimeler, saygı ve sevgiyi görürsünüz. Bugün Batı biliminin temel eğitiminde okuttukları isimlerin bizim coğrafyamızdaki isimler olduğunu görüyoruz. Yitik kaybedildiği yerde aranır diye bir söz var. Biz bilimdeki, sanattaki liderliğimizi bu coğrafyada kaybetmiştik, yine bu coğrafyada ayağa kaldıracağız. İnanacağız ve başaracağız.

- En güzel örnek Aziz Sancar hocamızın aldığı ödül. Mardin'den çıkan bir kardeşimiz nobele aday gösteriliyor ve ödül alıyor. Türkiye'nin sorumluluğu sadece kendi vatandaşlarına değildir. Türk ve İslam coğrafyasına hatta 7 milyar insana karşı sorumlu olan bir milletiz. Bizim işte böyle bir ruh kökümüz var.

- Suriye'de binlerce Müslüman ölüyor. Burada yaşananlara nasıl sessiz kalabiliriz? Tüm İslam coğrafyasına el uzatma sorumluluğumuz var. Bilim alanındaki çalışmalarımızı da sürdürmek zorundayız.