MHP Genel Başkanı Devlet Bahçeli partisinin grup toplantısında konuşuyor.  AP'nin Türkiye ile müzakereleri dondurma kararına sert tepki gösteren Bahçeli, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "Kapıları açarız" sözlerine destek verdi. Bahçeli, "Türkiye AB karşısındaki tutumuyla yerden göğe kadar haklıdır. Şartlar oluşursa kapıları açıp gelen gelir, giden gider dememiz hakkımızdır' dedi.  İdam kararın hemen Meclis'e getirilmesi gerektiğini dile getiren Bahçeli'nin konuşmasının satır başları şöyle:  Ekonomideki yamalar sökülmüştür. Sıcak para lobisi ve arkasındaki güçler ekonomik kriz yoluyla ülkemizi terbiye etmeye çalıştı. Kur üzerinde baskı kurularak Türkiye köşeye sıkıştırılmak isteniyor. Hükümet kaybetsin de nasıl kaybederse kaybetsin anlayışında değiliz, hiç olmadık.Çünkü biz Türk milliyetçisiyiz. Biz Türk milletinin safındayız ve krizlere karşı aynı cephedeyiz.  Aç yatıp kalkanlara dövizlerinizi bozdurun demek alay etmektir.


EL BAB OPERASYONU
Türkiye için yegane seçenek El Bab'ın terör örgütünden temizlenmesidir.
AP KARARINA KARŞI İDAM CEZASI 
Avrupa Parlamentosu yozlaşmış niyetini yeniden göstermiştir. Yanlı ve çarpık Avrupa zihniyeti lafta yürüyen müzakerelerin dondurulması için tavsiye kararı almıştır. Üyelik müzakereleri fiilen kesintiye uğramıştır. Bu sakat karar AB'nin yanlı, kasıtlı ve samimiyetsiz tavrını dışa vurmuştur. AB Konseyi parlamentonun bu kararını görüşecek ve kesin karara varacaktır. İdam cezasının yasallaşması halinde katılım sürecinin askıya alınacağı söylenmiştir. Bu bir tehdittir. Yarından tezi yok AK Parti idam cezasıyla ilgili kanun teklifini TBMM'ye taşımalıdır. Ey mi yaman, bey mi yaman gösterelim. Türkiye'nin kukla devlet olmadığını ispat edelim. AP OHAL'i eleştirirken hiç utanmıyor mu?
GELEN GELİR GİDEN GİDER...
Türkiye AB karşısındaki tutumuyla yerden göğe kadar haklıdır. Şartlar oluşursa kapıları açıp gelen gelir, giden gider dememiz hakkımızdır. Ensar olmanın vakarına bu yakışmayacaktır ancak insanların seyahat özgürlüğünü de engelleyemeyiz. Türkiye, AB'nin bekçisi toplama kampı değildir. İlişkiler dibe vurduysa bunun sorumlusu Türkiye değildir. Bizi onurlu ve eşit üye kabul ederlerse diyecek bir şeyimiz yok. İmtiyazlı ortaklığa da karnımız toktur.