Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun ve eşinin açıklamalarından satır başları şöyle:


Cumhuriyetin anlamı 'Cumhur' kelimesinde saklı. Halkın idareye katılımı gibi sistemik bir şekilde bakmamak lazım. Sadece seçimle yöneticilerin seçilmesi meselesi değil cumhurun iradesinin tecelli etmesine dayalı bir sistem olması. Peki cumhurun iradesi nedir? Bu herkesin tek tek vatandaş olarak değer taşıdığı, kimsenin yukarıda bir otoritenin mutlak iradesi ile yönetilmediği aksine herkesin kendi aklı, kendi vicdanı ile bir kamuya ortak olduğu düşüncesi ile bir ortak nehre aktığı bir zihniyet olmadan cumhuriyet anlaşılamaz.

Tek tek bireylerin felsefi olarak ben ortak bir nehrin unsuruyum dediği anda Cumhuriyet başlar. Aksi takdirde bir kişinin, bir kesimin bir zümrenin bir mezhebin üstün olduğu yukarıda görüldüğü bir anlayış diğerlerini tabi kılar. O andan itibaren adı cumhuriyet olsa bile felsefesinden kopmuş olur. Eğer Cumhuriyet cumhurun içinden bir bireyi nesneleştirirse, yani bir grup karar veri diğerleri onu takip eder derse cumhurun özünden kopar. 

KAYYUM KARARI

Türkiye'de yargı kararlarıyla ilgili algı oluşumuna yol açtı yaşananlar. Bu bir hukuki süreç, yürütmeyi suçlamak doğru değil. Sanki yargıya müdahale ediliyormuş gibi bir algı oluşturulursa bu kararları sorgulatır. Bizim tarafımızdan herhangi bir müdahale olmamıştır. Bu hukuki bir süreçtir. Herkes saygı göstermek durumunda. Tartışma ortamından çıkmamız lazım.

Ben de gazetede yazı yazıyordum ve o günlerde 28 Şubat içinde zorluklarla karşılaştım. Hepimiz hesap verebilir durumda davranmamız lazım. Meseleyi yargı içinde değerlendirmekte fayda var. Aksi sisteme zarar verir. Bunu provokasyona dönüştürmek doğru değil. Varsa itirazlar bu yapı içinde yapılır. Paralel yapı, yargıyı hoyratça kullandı. Bu yapı hesap vermeden, hükmetmeye kalkıştı.

''KILIÇDAROĞLU ŞÜPHE OLUŞTURDU''

CHP ile görüştük ve anlaşamadık. Ama Kılıçdaroğlu'nun 'Davutoğlu'nun söylediklerini anlatırsam olay olur' diyerek şüphe oluşturdu. Terörle mücadelede çeşitli konular söyledim, eğer bunu kastediyorsa, bu söylenebilir mi? Devlet, ketumiyettir. Ana muhalefetle güven olmuyorsa nasıl koalisyon olacak.

Ben Kılıçdaroğlu ve Bahçeli'yle oturduğumda nasıl güveneceğim. Bu yüzden halka dönüp beni bunlara muhtaç etmeyin diyorum.

''ÜÇLÜ KOALİSYON DAHİ DÜŞÜNDÜM''

Sayın Bahçeli, kendi tabanından bile tepki alıyor. Bu yüzden ne yapacağını şaşırdı. Bahçeli ile görüştüğümde ilk anda koalisyona karşı olduğunu söyledi. Üçlü koalisyon dahi düşünüyordum. Bahçeli'nin 'hayır'larında iyi niyet yoktu.

HDP millete şantaj yapıyor. Sen kimsin ve kim adına halkı yönetilemez hale gelmesini böyle takdim edebilirsin? Kimse kendi iradesini, halkın iradesinin yerine koyamaz. Kimse çoğunluğa dayanıyorum diye de tek başına davranamaz. HDP, 'bana oy vermezseniz kaos gelir' dedi.

3. SEÇİM TARTIŞMALARI

Yok böyle bir gündemimiz yok. Sayın Şahin’le de açıklamasından sonra konuştum böyle bir şey yok gündemimizde. Türkiye'nin de bunu kaldıracağınız düşünmüyorum

Baktık ki üç terör örgütüne karşı aynı anda mücadeleye başlamalıyız. 23 Temmuz'da talimatı verdim. 'Bizim askerimizi şehit eden DAEŞ'e cevap verilecek. Gün bugündür' dedim. Tüm dağların ve tepelerin bilgisini aldım. Seçime 2 gün kala söylüyorum. Ya biz ayakta kalacağız ya da bu PKK Kürt vatandaşlarımızı katledecek ve Türkiye'yi bölmek için her türlü oyunun içine girecekler. Temmuz'da Kuzey Irak'ta 458 hedef vurduk. 

SARE DAVUTOĞLU: YAŞANANLARDAN ÇOK ETKİLENİYORUM

Oldukça yoğun bir tempomuz var. Doğum örneği çok ayrı mesela. Binlerle ifade edecek kadar oldu. Ön yargılar var toplumumuzda. Kampanya dönemi de çok yoğun geçiyor.

Yaşananlardan çok etkileniyorum. Kadın, yaşatmak için yaşayan bir fıtratta. Kadın doğum da tek bir hücreden doğuma dek takip ettiğimiz bir süreç. Aylan bebeğin ve nice bebeklerin ölümlerine şahit olduk. Bunlar beni derinden yaralıyor.''