Başbakan Davutoğlu 7 Haziran seçimleri sonrası ortaya çıkan tabloyu değerlendirdi. Davutoğlu, koalisyon senaryoları üzerine değerlendirmelerde bulurken HDP ile görüşür müsünüz sorusuna ise "yüzde 13 oy almış bir partiyle görüşmem diyemem" dedi.


Başbakan Davutoğlu'nun açıklamalarından satır başları;

7 HAZİRAN'IN ARDINDAN...

Siyasi ve sosyal hareketler de kişiler gibidir. Siyasi hareketler de  belli aralıklarla kendi içinde muhasebe hesabı olur. Aslında 4 yılda bir de halk bir anlamda sizi bu muhasebeye teşvik eder. Bizim halkın verdiği karar karşısında yukarından bir tavırla "sen yanlış karar verdin, hadi bir daha deneyelim" demek yerine o halkın mesajın anlamak gerekiyor. 

"YÜZDE 41'E İNMİŞSEK BUNU DEĞERLENDİRMEMİZ LAZIM"

Yüzde 41 bir başarıdır. Yüzde 41'e inmişsek bunu değerlendirmemiz lazım. MKYK toplantısında, MYK toplantısında, il başkanları hepsinde bu konuyu açtık. Çok detaylı olarak bunun tahliline girmemiz mümkün olamazdı, bizim birinci görevimiz hükümeti kurarak bu yeni şartlarda neler yapacağımızı ortaya koymak. 

Acaba halk ile yürüyüşümüzde bir açı mı oluştu? Bu önemli. Nerede eksikler var, bunu anlamanın yollarını bulmak zorundayız.

"12 YILLIK MİRASTA AKSAMALAR OLMUŞSA ŞİMDİ YENİLEME ZAMANI"

12 yıl süren sürekli bir başarı hikayesinin arkasında aşırı bir özgüven oluşma ihtimali vardır. 12 yıllık güç kullanmında bazı yanlış anlaşılmalar olabilir. Çok geniş bir cepheyle mücadele ettik. Neler yapıldığını herkes görüyor. Yine de biz kendi içimize bakmalıyız. 

Genç seçmenleri masaya yatırmamız lazım. Bir anlamda genç seçmen her şeyi bizimle gördü. Kendimizi anlatmakta eksilik varsa bunu çözmemiz lazım. Halkla iletişimde bir yanlış varsa bunu masaya yatırmalıyız.

12 yıllık mirasta aksamalar olmuşsa şimdi yenileme zamanı. Yerel yönetimlerde aksaklık varsa tespit etmemiz lazım. Farklı toplum kesimleriyle diyalog geliştirmemiz lazım. Bütün teşkilatı yeniden mobilize etme çabamız var.  

Beraber yürüdüğüm arkadaşlara "sen şunları yapmadın" demem. Bir özgüven kaybına da izin vermem.

HDP'NİN KAPISI ÇALINACAK MI?

"Daha ilk günden hep üzerinde vurguladığım bir kavram vardı, meşruiyet. Bu hukukilik yasallık anlamında değil. Attığınız adımın toplum nezdinde meşru görülmesi ve var olan yasal çerçeveye ve teamüllere uygunluğu. Kim olursa olsun meşruiyet çizgisini aşacak bir tepki göstermedim, göstermem. Yani bu şu anlama gelir, bana görev verildiğinde bu görev için bütün partilere ziyaret yapmam gerekiyorsa ki doğru olan budur, meşruiyetin gerektirdiği budur, bunu yaparım.

Koalisyon kurup kurmama konusu ayrı bir değerlendirme, o siyasi bir değerlendirmedir ama teamüllerin bir gereği olarak, Türkiye'de halkın verdiği oylara saygının bir gereği olarak, yüzde 13 oy almış bir partiyle 'ben görüşmem' demek zinhar ben hiçbir zaman söylemedim, söylemem. Kim olursa olsun. Hatta dışişleri bakanıyken de birçok hassas konuda o zaman sayın Başbakanımızdan izin alarak bütün partileri, yüzde 1'in üzerinde oy almış partileri mesela Ermenistan ile imzalanmış protokoller konusunda, diğer konularda gidip bilgilendirdim

'KILIÇDAROĞLU, BAHÇELİ MURSİ'NİN İDAM KARARINI KINADI MI?'

Mursi her an idam edilebilir. Kılıçdaroğlu bunu kınayan bir şey yayınladı mı? Aynı şekilde Bahçeli ve Demirtaş böyle bir şey yaptı mı? Niye çünkü bunlar Ortadoğu'daki dikdatörlerle geleceklerini kurmuşlar.

DEMİRTAŞ'A ÇAĞRI

Yine çağrı yapıyorum Demirtaş'a, yeni bir Ortadoğu'nun işaretleri diyorsa Ortadoğu dağlarda bayırlarda silah tutan bir takım terör grupları tarafından mı kurulacak? Yeni Ordadoğu ve Türkiyelileşme'den bahsediyorsa derhal bütün bu faaliyetlere karşı tutum almalıdır.

ERKEN SEÇİM TARTIŞMALARI

Önemli olan ülkeyi hükümetsiz bırakmama iradesi. Fırsatçılıkla kapı kapatma arasında gelip-gidiş var. Bir liderin yapmaması gereken kendi kitlesini aldatmasıdır. Herkesin yapması gereken ülke çıkarını öne almak. Demokles'in kılıcı altında siyaset yapmayı istemem. Tekrar seçim milletvekillerine de haksızlık olur. 

AZINLIK HÜKÜMETİ OLUR MU?

Adil bir paylaşımla, temel ilkelerimizle koalisyonun protokolünü birlikte yazarız. Bütün bunları deneriz başka da yol kalmaz, Türkiye'nin bu kadar kritik bir ortamda hükümetsiz kalmaması için en son şeylerden biri olarak azınlık hükümeti denenebilir. Buna da kapıyı kapatmayız. Başta niyetimiz onunla başlamaz. 

Azınlık hükümetine bir parti oy verdiği sürece ayaktasınız. Bir ortakla mertçe bir ortaklık kurmayı tercih ederim.

DÖNÜŞÜMLÜ BAŞBAKANLIK: EŞYANIN DOĞASINA AYKIRI

Her gün başka bir formül üretmek, şimdi yüzde 60 çöktü Bahçeli'nin açıklamalarıyla. Böyle olmaz. Kendi istişareni yap. Müzakereye hazır ol. 

Şu oy rakamlarına bir baksınlar. Bir şey getirirken makul olmak icap eder. Eşyanın doğasına aykırı bir şey yürür mü? Dönüşümlü başbakanlık olacak bu yetmez, ilk başbakanı da Kılıçdaroğlu olacak. Eşyanın doğası zorlanmaz. Siyasi etik zorlanmaz.

TÜSİAD VE MÜSİAD GÖRÜŞMELERİ

İstedikleri bir an önce Türkiye'nin belirsizlikten çıkması. Cumhurbaşkanı'na saygısızlık edilerek bir yere varılmaz. Biz ülkenin geleceğini düşünüyoruz. Koalisyona en az muhtaç olan biziz. 

Erken seçim durumunda AK Parti daha güçlü gelir ama o 3 ay içerisinde ülkenin durumu ne olur biz bunu düşünüyoruz. Krizin neye mal olduğunu 2001'de öğrendik. 

AK PARTİ- MHP KOALİSYONU

Şimdiden verilebilecek erken sinyaller bazı kapıları kapatır. Kimilerini denklemden düşürmüş kimilerine fazla rol vermiş olursunuz. İyi niyetin olmadığı yerde müzakere olmaz. Kılıçdaroğlu verdiği her sinyalle bu yolu kapatıyor.

AK PARTİ'DE YENİLENME OLACAK MI?

AK Parti'nin, toplumun her katmanında, sisteme ve siyasete kazandırdığı çok büyük bir insan kaynağının bulunduğunu belirten Davutoğlu, "Bu da bizim için en önemli güç unsurlarından birisi. Bu noktada da tabiki bir yenilenme olur, yeni arkadaşlar sisteme girer. Bazı arkadaşlar bir müddet başka çalışmalar yapabilir, bunlar hep olacak şeyler.

AK PARTİ MUHALAFET YAPACAK MI?

Bizim için siyaset iktidar olmak için yapılır. Çünkü millete hizmet için iktidar olmak gerekiyor. Şuan için zihnimizde böyle bir opsiyon yok.