İstanbul Adliyesi'nde teröristlerce rehin alınan ve 8 saatlik ikna sürecinin ardından şehit edilen Cumhuriyet Savcısı Mehmet Selim Kiraz için Çağlayan'daki İstanbul Adalet Sarayı'nda tören düzenlendi. Törenden sonra şehit savcının cenazesi Eyüp Sultan Camii'ne götürüldü. Hem Çağlayan'daki törene hem de Eyüp'te kılınan cenaze namazına teröristlerin şehit savcının başına silah dayadığı o fotoğrafı aleni bir şekilde yayınlayan, tepki çeken bazı haber ve tweet'lere imza atan medya gruplarının hiçbirisi alınmadı.

Bu konuyla ilglili bugün Başbakan'dan çok sert bir açıklama geldi.

Şehit Savcı Mehmet Selim Kiraz için düzenlenen cenaze törenine katılan Başbakan Ahmet Davutoğlu, ardından Eyüp Kaymakamlığı'na geçti. Burada yaptığı açıklamada medyaya yönelik sert eleştirilerde bulunan Davutoğlu "Akreditasyon uygulamasında talimatı ben verdim. Ne eleştiri gelirse gelsin göğüslemeye hazırım" dedi.

Davutoğlu'nun konuşmasındaki o kısım;

"Akreditasyon uygulamasında talimatı ben verdim. Ne eleştiri gelirse gelsin göğüslemeye hazırım. Sabah gazetelerin başsayfalarını gördüğümde açıkçası toplumsal duyarlılığı insanı duyarlılık bile görmedim. Bu evlat bu sayfaları görünce ne hissetti? Aslında yayın yasağına ihtiyaç bile yoktur. 'Şu anda bunu yapmam teröristlere yarar' deyip herkesin kendisinin yapması gerekirken yapılmayınca yayın yasağı getirdik. Ama yürekteki yasak kalkar mı?

"CENAZEYE GELME HAKLARI YOK"

Basın özgürlüğü kadar önemli olan bir başka mesele teröriste alet olmamaktır. Bundan sonra herkes söylediği söze dikkat edecek. O basın organlarının bu cenaze törenine gelme hakları yoktur, olmayacaktır.

"KILIÇDAROĞLU KEŞKE BURADA OLSAYDI"

Hep beraber cenaze namazı kıldık ama muhalefet burada değildi. Sayın Kılıçdaroğlu beni, bizi eleştireceğine keşke burada olsaydı, acıyı beraber paylaşsaydık, namazda aynı safhada dursaydık. Kılıçdaroğlu'nun attığı tweetler… Bu saldırı nasıl unutulmayacaksa o tweetler de unutulmayacaktır. Bahçeli'nin yaptığı açıklama da öyle.

"ŞİMDİ HESAP VAKTİDİR"

Cenazeyi defnettiğimiz için söylüyorum, bu ülkenin kaderi hepimizin kaderi. Bu cenazede bulunmayan Kılıçdaroğlu ve Bahçeli iç güvenlik paketine karşı çıkmışlardır. Şimdi hesap vaktidir. Demirtaş, Kılıçdaroğlu, Bahçeli bugün burada olsaydı bu eleştirileri yapmayacaktım."