BAŞBAKAN Ahmet Davutoğlu, Muş’un düşman işgalinden kurtuluşunun 99’ncu yıldönümü ve 174 tesisin toplu açılış programlarına katılmak üzere geldiği Muş'ta HDP ve CHP'yi eleştirdi. Bazı milletvekillerinin PKK’lı teröristlere canlı kalkan olup, araçları ile silah taşıdığını belirten Davutoğlu, "1 Kasım önce dokunulmazlıklar kaldırılsın istediler. Bu sahte kahramanlıklardan şov çıkardılar. Dokunulacak. Eğer onlar diyorsa biz de hodri meydan dedik. Paçaları tutuştu. Önce ne yaptılar? Biz ifade vermeye gitmeyiz, gelip zorla alsınlar’ dediler. Hesap vermekten korkmuyordunuz? Bu nasıl sahtekarlıktır? Sokaktaki terörü Meclise taşıyorlar. Utanmasalar Anayasa Komisyonunun önüne çukur kazacaklar" dedi.

Ankara’dan özel uçakla Muş’a gelen Başbakan Ahmet Davutoğlu, beraberindeki eşi Sare Davutoğlu, Başbakan Yardımcısı Lütfi Elvan, Milli Eğitim Bakanı Nabi Avcı, Sağlık Bakanı Mehmet Müezzinoğlu, Genel Başkan Yardımcıları ve Milletvekilleri ile Belediye meydanındaki mitinge katıldı. Başbakan Davutoğlu, Türkiye’nin her köşesini aşkla gönüllere taşıdıklarını söyledi.

YASAKLARI KALDIRDIK

Başbakan Davutoğlu, "Vatanın her karış toprağı azizdir. Kıblemizde, bayrağımızda birdir. Ne güzel tavsiye etmişsiniz; ‘Murat köprüsü, Mescidi Aksa birdir. Birbirinizin hukukunu kıyamete kadar koruyacağız. Aramıza nifak tohumları ekmeye çalışanlara karşı bir olacağız. Alparslan’ın ordusunda hep birlikte savaşmadık mı? Bu vatanın inşallah kıyamete kadar istiklali için omuz omuza olacak mıyız? Kardeşi kardeşe kırdırmaya karşı bir miyiz? Beraber miyiz? Kıyamete kadar beraber miyiz? Ağrı’dan Toroslara ulaşan bu sesler 100 yıl önce Horasan, Semerkant’ın medeniyet birikimi ile bir büyük devlet kurduk. Alparslan’ın ordusunda bir Kürt, Selahattin’in ordusunda Türk’üz biz. Biz kaderden ayrı kılınmayız. Ayrımcılık yapanlar başörtüsü, Alevilik, Sünnilik diyerek ötekileştirdiler. AK Parti ile ayrımcılık sona erdi. Biz de ötekileştirme yoktur. Bu ülkede yaşayan herkes bu ülkenin özgür vatandaşı olmuştur. Eski Türkiye’nin izlerini silmeye çalıştık. Halkımızın yasaklarını kaldırdık. Yasaklarla yetinmedik. Öğrenmenin önünü açtık. 1987’de başlayan yasakları kaldırdık. Başörtüsü yasaklarını bir daha geri gelmemek üzere kaldırdık. DGM’leri kaldırdık. Etnik kökeni, dini, dili, ırkı, meshebi, kılığı kıyafetini aşağılayanlara cezalar getirdik. Biz daima adaletin özgürlüklerin yanında olduk. Bugün devlet milletin izindedir. Milletin kaynakları millete yatırım olarak dönüyor" dedi.

GÜÇLÜ TÜRKİYE İSTEMİYORLAR

Başbakan Davutoğlu, Türkiye’nin kalkınmaya başladığı dönemlerde bazı kesimlerin rahatsızlık duyduğunu belirterek Halep’e bomba yağdıran Rusya ve Suriye’ye seslendi. Davutoğlu şunları söyledi:

"14 yıllık Ak Parti döneminin dev eserlerine devam ediyoruz. Birileri sizi karamsarlığa sürükleyebilir. Siz görüyorsunuz. Türkiye’nin nasıl kalkındığını görüyorsunuz. Bırakın onlar kirli operasyonlarına devam etsin. Aydınlık geleceğe sizlerle yürümeye devam edeceğiz. Geçtiğimiz hafta uzunluk bakımından dünyanın 4’ncü köprüsü Osman Gazi köprüsünün son bloğunu da Cumhurbaşkanımız ile birlikte koyduk. Mardin’de dedim ki, her hafta bir doğuda bir batıda olacağım. Şanlıurfa, Diyarbakır, Erzincan bugün de buradayız. Ebediyete kadar Muş’tayız. AK Parti milletin ta kendisidir. Türkiye ne zaman zenginleşmeye başladıysa hep birileri bundan rahatsız oldu. Güçlü bir Türkiye istemiyorlar. Mazluma mazlum deyip arkasında duruyor.

RUS VE SURİYE UÇAKLARI MAZLUMLARA BOMBA YAĞDIRDI 

Halep’te dün yaşananları yüreğim sızlayarak hatırlıyorum. Bugün siz Muş’lular, istiklalimizi kutlarken, bunu da sizlerle paylaşmak isterim. İslam ülkelerinde istiklale sahip olmanın önemi orada Cuma namazı kılınmasıdır. Cuma namazı kılınan yerler hürdür. Yüreğim sancılanarak söylüyorum. Dün Halep’te camilere gidilemedi. Halep’e bomba yağdıranlara sesleniyorum, Halep bir gün Muş gibi özgür olacak. Bu Cuma camiler yetim kaldı. Rus uçakları, Suriye uçakları masum insanların üstüne bombalar yağdırdı. Moloz yığınlarını arasında can veren masum bir kız çocuğu sizlere ne yaptı. Moskova’da oturanlara sesleniyorum, o küçük kız sizlere ne yaptı? Suriye halkı ne yaptı. Yan yana biz Türkü Kürdü ile Anadolu insanları sonuna kadar o insanların yanında olacağız. İstiklal için Halep’e dua edecek miyiz? Biz ilhamımızı dün 100’ncü yıl zaferini kutladığımız Kut’ül Amare’den alıyoruz.

SURİYE'DEKİ ACILARI BİZE YAŞATMAYA ÇALIŞIYORLAR 

Bugün Halep’te aynı direniş vardır. 100 yıl önce bölgemizi paylaşmaya çalışanlara karşı 100 yıl önce Kut’ül Amare Zaferini kazanmıştık. Bugün Sykes-Picot hayranları var ya, Suriye’de yaşanan acıları bize yaşatmaya çalışıyorlar. Hür ve özgür olan bu ülkede Cuma namazlarına bazı paçavralar getiriyor. Buranın simgesi mihraptır, bayraktır. Onun için biz buradayız. Allahın izniyle dün Kut’ül Amare’de diz çöktüren bizler, bugün boyun eğmeyeceğiz. Bu kan deryasına sessiz kalanlar bugün menfaat umanlar, ne yaparsanız yapın, bu bölgeyi Ortadoğu’yu birbirinden ayıramayacaksınız."

HDP İLE PKK’YA YÜKLENDİ

Birlik ve beraberlik mesajı veren Davutoğlu, sözlerini şöyle sürdürdü: "Muş’u Edirne’den, Bursa’yı, Van’dan, İstanbul’dan ayıramayacaksınız. Bunun adı savaş bile değil. Savaşta bile onur ve haysiyet olur. Bunların hiçbiri insanlıktan nasip almamışlar. Afrin’de bunun örneğini gördük. PKK iş makineleri üzerinde cesetleri sergiledi. Bunların cesetlere bile saygısı yok. Bu son olay gerçek yüzlerini bir kez daha gösterdi. 7 Haziran’dan bu yana neler yaşandı biliyorsunuz. Anayı çocuğundan, kardeşi kardeşe kırdıran teröristlerin hepsi kahrolsun. Bunun adı ister PKK, ister DAEŞ ister DHKP-C olsun. Bunları kirli oyunlarıyla yok etmeye kararlıyız. Ülkemizin her bir karışını terörden temizlemeye kararlıyız. Seçim dönemindeki boşluk zamanı fırsat bilenler tek yerden düğmeye basılmış gibi düşmanlık için harekete geçtiler. Şehirlere barikatlar, çukurlar kurdular. Camileri, hastaneleri durakta bekleyen insanları acımasızca bombaladılar. Diyarbakır’a gitmeden önce polisimizi şehit ettiler. Belki benim oraya gitmemi engelleyebilirler diye düşündüler. Ben korkmam. Hep burada olduk, burada olacağız. Hunharca cinayet işleyerek teröre destek olanların yaptıklarını unutmayacağız. Her insanın hukuku mübarektir. Bu hukuku korumak için mücadele ederiz. Güvenlik güçlerimiz sadece terörle, teröristle değil, sivil ve mahsum halkın can güvenliği içinde mücadele ediyor. İşte siz de güvenlik güçlerimize sahip çıktınız. Onlar destek istediklerinde destek vermediniz. Biz Muş’a geliyoruz dedik lalelerle bizi karşıladınız."

MİLLETVEKİLLERİ TERÖRİSTLERE ARAÇLARI İLE SİLAH TAŞIDILAR

Başbakan Davtoğlu, bazı milletvekillerinin PKK’lı teröristlere canlı kalkan olup, araçları ile silah taşıdığına dikkat çekerek, konuşmasına şöyle devam etti:

"Teröristlere hiçbir yerde destek vermeyeceğiz. Oy isterken özgürlük dediler. Barış dediler. Seçimden sonra sırtların teröre dayadılar. Biz ise sırtımızı halkımıza, size dayadık. Biz sırtımızı Muşlulara dayadık. Bu siyasetçiler, teröristlere canlı kalkanlık yaptılar. Yıkılan okulları, camileri görmediler. Teröristlere arabalarında silah taşıdılar. 1 Kasım önce dokunulmazlıklar kaldırılsın istediler. Bu sahte kahramanlıklardan şov çıkardılar. Dokunulacak. Eğer onlar diyorsa biz de hodri meydan dedik. Paçaları tutuştu. Önce ne yaptılar? Biz ifade vermeye gitmeyiz, gelip zorla alsınlar’ dediler. Hesap vermekten korkmuyordunuz? Bu nasıl sahtekarlıktır? Sokaktaki terörü Meclise taşıyorlar. Utanmasalar Anayasa Komisyonunun önüne çukur kazacaklar. Sokakları açacağız. Yollara döşenen mayınları temizleyeceğiz. Bu malum parti provakatörler soktular. Danışmanları kiralık Vandallardır. Cizre’de Silopi’de yaptığınız çukurları kapattık. Ona Mecliste izin verir miyiz? Her yerde teröre karşı çıkacağız. Biz buna asla fırsat vermeyiz. Bu vatan evlatlarını birbirine kırdırmaya asla izin vermeyeceğiz. Bir daha o salonlara toplantılara kiralık eşkiyalar giremeyecek. Onlar için de yargı süreci de başlayacak. Meclisin kapısından bile geçemeyecekler. Biz kimsenin hakkında hükmetmiyoruz. Ak Partili, CHP’li, MHP’li, HDP’li için eşitlik. Bunu istemiyorlar mı? Biz de bunu yapıyoruz. Adaletin elinden kaçış yok."

CHP’YE YÜKLENDİ

Başbakan Davutoğlu, CHP Lideri Kemal Kılıçdaroğlu’nu teröre destek verdiğini de ifade ederek, "CHP’ye de seslenmek istiyorum. Siz burada CHP görüyor musunuz? Kılıçdaroğlu, teröristlere arkadaşlar diye hitap ediyor. Onlar kurultay oyunları ile eğleniyorlar. Bize millet dışında rüya görmek bile haram. Dokunulmazlık konusu CHP’nin de büyük sınavıdır. Her gün birkaç milletvekili çıkıp destek vermeyeceğini söylüyor. Bu sizin için de bir sınav. CHP terör destekçisi mi değil mi? Siz bizi tanırsınız. Biz göz göze baktığımızda sadece muhabbeti hissetmez miyiz? El ele tutuştuğumuzda yüreklerimiz birleşir mi? Benim doğduğum Toros dağlarının Kurtik dağlarından farkı var m? Bu vatan birdir. Bu bayrak birdir. Bu millet Alparslan’ın milletidir dermiyiz? Tek vatan tek millet tek bayrak. Bu ülkenin her meselesi siyasetin de meselesidir. Üzülerek söyleyebilirim biz muhalefetten bu desteği görmedik. CHP milletvekilleri ülke ülke gezip bizleri şikayet ediyorlar. Avrupa Konseyi Parti Meclisinde ben sizin adınıza Türkçe hitap ettim. Size yabancı HDP milletvekili bana bozuk İngilizcesi ile bir soru sordu. O güzel Türkçemiz, Kürtçemiz kardeş değil mi? Fakiye Teyran, Yunus Emre aynı dilleri konuştu. Kürtçeye yasak koymaya çalışanlara karşı biz varız. Türkçeyi bu insanların kalbinden silmeye çalışanların karşısında da biz varız" dedi.

KILIÇDAROĞLU, KİLİS OLAYINA PROVAKATİF DİLLE YAKLAŞIYOR

Davutoğlu, Kılıçdaroğlu’nun Kilis’teki Suriyeliler ile Kilisliler arasına nifak sokmaya çalıştığını da iddia etti. Davutoğlu, "Türkiye, sayın Kılıçdaroğlu kadar mesnetsiz konuşan bir siyasetçi daha görmemiştir. En son Kilis’te yaşananlar ile ilgili gündemde olmaya çalıştı. Suriye’de yaşananların ardından ülkemize sığınan Suriyeli kardeşlerimize Kilis’te provakatif dille yaklaştı. Kilislileri Suriyeli kardeşlerimize karşı kışkırtmaya çalışıyor. Canını kurtarmak için ülkemize sığınanların Kilislilerle arasına nifak sokmaya çalışanlara insan denir mi? Aylardır böyle bir meseleyi istismar ediyor. Buradan ekmek yemeye çalışıyor. Kilisli sizin kadar insafsız değil. Engin yürekli Kilislilere buradan selam gönderiyorum. Bu milletin mayasında cömertlik var. Nasıl DAEŞ misafirlerimizi rahatsız ediyorsa, Kılıçdaroğlu da Kilislileri kışkırtıyor. Suriyelilerin vergi vermedikleri hakkında konuşuyor. Oysa ki, Suriyeliler, Kilislilerle birlikte işyeri açanlar var. Bizim vatandaşlarımızla Suriyelilerle arasına nifak sokuyor. Kılıçdaroğlu’nun bu yaptığı DAEŞ füzeleri kadar tehlikelidir. Biz o insanların dramına sahip çıkıyoruz. Biz kardeşlerimizin yanındayız. Her türlü tedbiri aldık alıyoruz. Burada kargaşa çıkmasına asla izin vermeyeceğiz. Biz ne Kilis’i mağdur ederiz ne Muş’u ne de Diyarbakır’ı. Özellikle bu bölgelerde insanlarımız sıkıntılar yaşıyor. Hükümet olarak devlet olarak tehditlerin bertaraf edilmesinde gerek her şeyi gecikmeden yapıyoruz. Herkesin yanındayız. 14 yıl boyunca derdi olan daima hükümeti yanında buldu" dedi.

Başbakan Davutoğlu ve beraberindekiler daha sonra 174 tesisin açılış kurdelası kesti. Belediye Başkanı Feyat Asya tarafından şehrin fahri hemşerilik beratını, Vali Seddar Yavuz ise şehrin anahtarını verdi. Başbakan Davutoğlu ve beraberindekiler daha sonra kent merkezindeki İstasyon caddesinde Kurtuluş Yürüyüşü yaptı. Bu sırada Başbakan Davutoğlu’nun etrafını saran ve ellerinde Türk Bayrağı bulunan çocuklar İstiklal Marşını okudu. Başbakan Davutoğlu bir kahvehanede oturup çay içtikten sonra bölgede doğal yetişen Uşkun yedi.