Başbakan Yardımcısı Yalçın Akdoğan, AA Editör Masası'nda gündeme ilişkin soruları yanıtladı, açıklamalarda bulundu. AK Parti'nin, 7 Haziran'daki seçimlerin ardından geçen süreçte hep sorumlu davrandığını, elini taşın altına koyduğunu, ülkenin hükümetsiz kalmaması için çaba gösterdiğini vurgulayan Akdoğan, bu açıdan Pazar günü yapılacak seçimlerde tablonun daha olumlu çıkacağına yönelik düşüncesini paylaştı.

"HDP her şeyi berbat etti, bıraktı"

AK Parti'nin, Doğu ve Güneydoğu'daki oylarının bir bölümünün 7 Haziran'daki seçimde HDP'ye gittiği belirtilerek, "AK Parti bu seçimde Doğu ve Güneydoğu'daki halkın oylarını alacak mı" sorusu üzerine Akdoğan, bölgede HDP'nin farklı saiklerle aldığı oyun bilindiğini söyledi.

Akdoğan, seçim öncesi bölgedeki halkın bilinç altına bir şeylerin pompalandığına dikkati çekerek, şunları söyledi:

"Bu pompalanan şeylerin de HDP'nin aldığı oyda etkili olduğunu gördük. Bunlardan bir tanesi, 'HDP barajı geçmezse ortalık karışır, kıyamet kopar, ortalık yanar'. Sürekli bunu pompaladılar. Sonra 'Devlet bunlarla anlaştı, burayı bıraktı, siz bize yakın durun geleceğiniz için'. Bu tür birtakım yanlış şeyler hep pompalandı. Bunların şimdi hepsinin ortadan kalktığını görüyoruz. Çözüm Süreci'ni destekleyerek bir şekilde HDP'den bir ümit de duyarak oy veren insanlar, burada hayal kırıklığına uğradılar HDP'den. HDP her şeyi berbat etti, bıraktı. 'Size oy verdik, bu amaçla oy verdik ama siz elinize yüzünüze bıraktınız, her şeyi mahvettiniz' gibi bir eleştiri olduğunu da doğrusu görüyorum."

Çözüm Süreci'nin mimarının, lokomotifinin AK Parti olduğunu, atılan her adımın kendileri tarafından gerçekleştirildiğini dile getiren Akdoğan, "Ama HDP'ye de bir rol vardı bu sürecin içerisinde o role de ihanet etti HDP. Sürecin düşmanlarıyla işbirliği yaptı ve sürecin akamete uğratılmasında hem HDP'nin bu makas değişikliği hem PKK'nın 'devrimci halk savaşı' başlatması veya silahla amaçlarına ulaşmaya çalışması, farklı bir yola girmesi, bunların etkili olduğunu vatandaş görüyor. Bir tepki var" diye konuştu.

"Sabote eden, bozan, tehdit eden, baskı yapan bir örgüt var"

Akdoğan, terör örgütü PKK'nın son dönemde hayata geçirdiği stratejinin halkı canından bezdirdiğini belirterek, "Vatandaş haklı olarak buna tepki gösteriyor. Şu anda PKK'nın yaptığı çağrılara halkın olumlu karşılık vermemesi ve devletin yaptığı operasyonlara çok ciddi halk desteği olması ki bu yüzde 70'ler civarındadır halk desteği" dedi. Ciddi halk desteğinin birçok sebebinin olduğunu dile getiren Akdoğan, şunları kaydetti:

"Bir sebebi de örgütün oradaki bu şehir merkezlerine meseleyi taşıyıp hendekler kazması, bombalar yerleştirmesi. Çocuklar okula giderken bomba patlıyor. Esnaf sürekli kepenk kapatıyor. Bir şekilde bölgede hayatı çekilmez hale getirdi bunların bu eylem türü, şehir merkezlerinde yeni silahlı unsurlar, illegalite. İnsanlar haraç vermeye zorlanıyor, yolu kesiliyor. Daha önce Çözüm Süreci'nde çok olumlu atmosfer vardı, turizm canlanıyordu, yaylalar kullanılıyordu, herkes geleceğe daha ümitle bakıyordu ama örgütün bu yaklaşımları bölge halkında bir tepki ortaya çıkmasına sebep oldu diye düşünüyorum. Bu operasyonlara desteğin yüksek olmasının bir sebebi de Çözüm Süreci'nde devletin iyi niyetinin görülmüş olmasıdır. Yani sürekli kucağını açan, hizmet eden, yatırım yapan bir devlet var. Ama sabote eden, bozan, tehdit eden, baskı yapan bir örgüt var. Burada devletin iyi niyetinin görülmesi de halkın bu PKK'nın çağrılarına karşılık vermemesinde etkili oldu. Bir sebep de terörle mücadele eden kahraman güvenlik görevlilerimizin gerçekten insani duyarlılıkla, perspektifle hareket etmeleri, hukuk içinde mücadele etmeleri. Vatandaşla teröristi ayırt ederek bir mücadele ortaya koyuyor olmalarıdır."

"Davul onun boynunda tokmak Kandil'in elinde"

"Demirtaş geçen seçimde bir PR ürünüydü yani 'Türkiyelileşme', şirinlik vesaire bu sefer hepsi döküldü, makyajı döküldü ve biraz kazıyınca altında başka bir yapı çıktı, üslup olarak da anlayış olarak da farklı" diyen Akdoğan, daha ayrıştırıcı, hakaret eden dil kullanan, bir aktörün önlerinde olduğunu söyledi. Akdoğan, şöyle devam etti:

"Aktör bile diyemiyorum çünkü davul onun boynunda tokmak Kandil'in elinde. Şu anda Kandil'in esareti altında. Bu kadar HDP'nin de aleyhine olacak şekilde böyle bir yere savrulmuş olmaları aslında nasıl bir yanlışta debelendiklerini gösteriyor. Çözüm Süreci'ni sabote edecek bir siyaset tarzı geliştirmeleri, Paralel Yapı ile işbirliğinden başka birtakım kesimlerle ittifak kurarak bu sürecin bozulmasına sebep olacak birtakım yaklaşımlar içerisine girmeleri diye baktığımızda bunun da çok iyi görülmesi lazım. Yani sen silahın gölgesinde siyaset yapacaksın ondan sonra da kendi devletine, hükümetine sürekli hakaret ederek bir yere varmaya çalışacaksın, peki bu ülkeye senin bağlılığın yok mu Aidiyetin senin nereye  Kendi ülkene, devletine bir bağlılığın yoksa başka bir ülkedeki bir yapıya sürekli müzahir bir şekilde onun sözcüsü gibi konuşuyorsan o zaman git orada siyaset yap. Sen Türkiye'nin demokratik imkan ve kabiliyetinin gelişmesiyle bugün bu lafları edebiliyorsun, burada siyaset yapabiliyorsun ama burada nankörlük yapmamak lazım."