BAŞBAKAN Recep Tayyip Erdoğan, Congresium'da düzenlenen Eğitimde Fatih Projesi Tablet Dağıtım Töreni'nde konuştu. Başbakan Erdoğan, "Sizler Kurtuluş Savaşımızın başkomutanı Gazi Mustafa Kemal'in ülkeyi emanet ettiği istikbalimiz olan evlatlarısınız" dedi. Başbakan Erdoğan, bu sözü salondaki öğrenciler ve izleyicilerden büyük alkış aldı. "EĞİTİM ALTYAPISINI DEĞİŞTİRMEYE DEVAM EDİYORUZ" Mart ayının sonuna kadar 675 bin öğrenci ve öğretmene tablet bilgisayar teslim edileceğini belirten Başbakan Erdoğan, "Tablet bilgisayarlarınız hepinize hayırlı olsun diyorum. Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanlığımızı, Milli Eğitim Bakanlığımızı bu büyük projeyi başarıyla sürdürdükleri için tebrik ediyor, daha önceki bakanlarımıza şükranlarımı ifade ediyorum. Türkiye'de eğitimin altyapısını çok köklü şekilde değiştirmeye devam ediyoruz. Bilim ve teknolojideki gelişmeleri azami düzeyde ülkemize yansıtıyor, en başta çocuklarımızın bu imkanlardan istifade etmelerini sağlıyoruz. Dünyada örneği olmayan son derece modern eğitim altyapısını Türkiye'de inşa ediyoruz" dedi. "O GÜNKÜ YÖNETİMLER, BU İMKANLARLA BİZİ BULUŞTURAMADILAR" Başbakan Erdoğan, "Eski Türkiye'de şimdiki kadar çok okul yoktu. Eski Türkiye'de şimdiki kadar çok öğretmen de yoktu. İnanın şu anda sizin kolaylıkla sahip olduğunuz silgi, kalemi, kitabı elde edebilmek bile çok zordu. Bizim çocukluğumuzda bizim anne babalarımız, ağabey, ablalarımızın ne tür çileler çektiğini biz biliyoruz. Kitaplarımı, temin etmek için kırtasiye dükkanlarını nasıl dolaştığımı, oralardan yeterince temin edemediğimi biliyorum. Onun için de teksir makineleri, okulumuzun adeta matbaası gibiydi. Fakat saman kağıtlarında mürekkebin nasıl dağıldığını ve oradaki metinlerin okunamaz hale geldiğini biz yaşadık. Hatta abilerimiz bize o teksir notlarını satmazlardı. 'Hatıradır' derler ve saklarlardı. Onun için çalakalem öğretmenimiz dersi anlatır, biz de notlarımızı tutardık. Eski Türkiye buydu. Halbuki eğitim her şeyin başıydı. Buna rağmen o günkü yönetimler, bu imkanlarla bizi buluşturamadılar" diye konuştu. "HEDEF 30 ÖĞRENCİ VE AŞAĞISI" Başbakan Erdoğan, "79 senede Cumhuriyet tarihinde inşa edilen derslik sayısının yarıdan fazlasını biz şu 11 yıl içinde inşa ettik. Çünkü yeterli değildi. Az önce ifade ettiğim gibi 60 öğrenci, 70 öğrenci bunların ders yaptığı derslikler. Onun için 11 yılda 205 bin yeni derslik açtık ve sınıflardaki bu sayıyı azalttık. Hedef 30 öğrenci ve aşağısı. Buna yönelik çalışmalarımız devam ediyor. Sonra başka bir şey daha yaptık. Ders kitaplarındaki karmaşayı ortadan kaldırdık. Şu anda siz okullar başladığında sınıflarınızda, sıralarınızın üzerinde birinci hamur kağıttan kitaplarınızı bulabiliyorsunuz. Türkiye'nin dört bir yanında artık bu var" dedi. "MESLEK LİSELERİNİN ÖNÜNÜ AÇTIK" "Bazı aileler çocuklarını okula göndermek için yeterli imkana sahip değildi" diyen Başbakan Erdoğan, şunları söyledi; "Anne baba yoksul diye çocuk okuldan uzak kalamaz' dedik. 'Yoksul daolsa her çocuk mutlaka eğitim alacak' dedik. Yoksul aile destek sağlamaya başladık. Artık her ay bu ailelere çocuklarını okula gönderebilmeleri için belli miktarda katkıda bulunuyoruz. Bütün çocuklar eğitim alsın, hem de iyi eğitim alsın diyerek zorunlu eğitimi 12 yılı çıkardık, 4 artı 4 artı 4. Kesintisiz eğitime son vererek, meslek liselerinin önünü açtık. Siz öğrencilerimiz için yeni seçmeli dersler belirledik. Kuran-ı Kerim, siyer-i nebi, dil dersleri, hukuk ve adalet derslerini seçmeli yaptık. 11 yıl önce okullarımızda 19 bin laboratuvar vardı. Şu anda 305 bin laboratuvar var. 12 bin kütüphanemiz vardı, şu anda 22 bin kütüphanemiz var." "EN İYİ İMKANLARI SUNMANIN MÜCADELESİNİ VERİYORUZ" Başbakan Erdoğan, "Tablet bilgisayarda artık süreci hızlandırıyoruz. 10 milyon 600 bin tablet bilgisayarın ihale süreci belli bir aşamaya geldi, dünyanın en güçlü firmaları bu büyük proje için yarışıyorlar. Artık üretimi de ihaleden sonra ülkemizde yapmak kaydıyla, ortak üretim. Sevgili çocuklar, sevgili gençler her ne yapıyorsak bilin ki sizler için yapıyoruz. Bizim yaşadığımız zorlukları, yoksulluğu, yoksunluğu sizlerin de yaşamasını istemiyoruz. Sizlere daha bir farklı ülke, daha büyük bir Türkiye, daha güçlü bir Türkiye emanet etmek için doğumunuzdan başlayarak her aşamada sizlere en iyi imkanları sunmanın mücadelesini veriyoruz" dedi. "BÖLÜNMEYİ KABUL ETMEK ASLA MÜMKÜN DEĞİL" Başbakan Erdoğan, sözlerini şöyle sürdürdü; "Kim ne derse desin, bunlar üzerinde kimseye operasyon yaptırmamalıyız. Biz tek millet bilinciyle yürümeliyiz. Bu da Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlığıdır. Biz tek bayrakla bugüne geldik bundan sonra da öyle yürüyeceğiz. Çünkü 'Bayrakları bayrak yapan üstündeki kandır; toprak, eğer uğrunda ölen varsa vatandır' böyle ilerleyeceğiz. Bayrağımız anlamlı rengini, şehidimizin kanından almış. Hilalimiz bağımsızlığımızın ifadesi, yıldızımız şehitlerimizin sembolü. Onun için tartışma yok bayrağımız üzerinde. Ve tek vatan. 780 bin kilometrekare, tek vatan. Bunun üzerinde bölünmeyi kabul etmek asla mümkün değil. Dördüncüsü de tek devlet. Devlet içinde devlet, asla böyle bir şeyi kabul etmemiz mümkün değil. Bizim hepimizin vatanımıza, milletimize, bayrağımıza ve şehitlerimize karşı bir ahde vefa borcumuz var. Bize bu özgürlüğü, bağımsızlığı sağlayanlara karşı bizim vefa borcumuz var. Kimileri bu ülke için kanını akıttı, bağımsızlığımızı temin etti, kimileri de vergileriyle bağışlarıyla emekleriyle fedakarlıklarıyla bu ülkenin çocukları için emek verdi, ter akıttı. İşte her biriniz kendinizi en iyi şekilde yetiştirerek sizin için yapılan bu fedakarlıklara eminim ki layık olacaksınız, bundan en ufak bir şüphemiz yok. Eminim ki siz çok daha iyisini yapacaksınız. Bizim başlattığımız reformları, yatırımları sizler çok daha yüksek seviyelere, çok daha yüksek zirvelere, Türkiye Cumhuriyeti'nin evlatları olarak taşıyacaksınız." "GAZİ MUSTAFA KEMAL'İN ÜLKEYİ EMANET ETTİĞİ İSTİKBALİMİZ OLAN EVLATLARISINIZ" Başbakan Erdoğan, "Sizin dünyaya istikamet çizmiş bir ecdadınız var. Unutmayın sevgili çocuklar, sizler Alparslan'ın, Osman Gazi'nin, Fatih Sultan Mehmet'in, Kanuni'nin, Yavuz'un, Sultan Abdulhamid'in torunlarısınız. Sizler Şeyh Edebali'nin, Akşemsettin'in, Molla Gürani'nin, Ali Kuşçu'nun, Yunus Emre'nin, Mevlana'nın, Yahya Kemal'in, Mehmet Akif'in istikamet çizdikleri bir milletin mesuplarısınız. Sizler Kurtuluş Savaşımızın başkomutanı Gazi Mustafa Kemal'in ülkeyi emanet ettiği istikbalimiz olan evlatlarısınız" dedi. Başbakan Erdoğan, bu sözü salondaki öğrenciler ve izleyicilerden büyük alkış aldı. "BEYAZIN SİYAHA ÜSTÜNLÜĞÜ YOKTUR" Başbakan Erdoğan, "Bizim tarihimizde, medeniyetimizde, özellikle de inancımızda insanı doğuştan gelen özelliklerine göre tasnif etmek, onları ayırmak, birini diğerine üstün görmek asla yoktur. Nerede doğmuş olursa olsun, annesi, babası, dili, inancı, kültürü, derisinin rengi her ne olursa olsun bu vatan toprağı üzerinde yaşayan, bu ay yıldızlı bayrağın altında nefes alıp veren herkes birdir, beraberdir, birlikte Türkiye'dir. Irkçılık bizim topraklarımızda kendisine asla yer bulamamıştır. İnsanları dış görünüşlerine göre değerlendirmek, horlamak, aşağılamak, bizim topraklarımızda kendisine hiç fırsat bulamamıştır. Çünkü bizde ne siyahın beyaza ne beyazın siyaha üstünlüğü yoktur. Biz olaya böyle bakarız" diye konuştu. "AZİZ MİLLETİ HAYAT KIRIKLIĞINA UĞRATMAYACAĞINIZI ÇOK İYİ BİLİYORUZ" Başbakan Erdoğan, "77 milyonu bir görecek, 77 milyona, tüm insanlara aynı nazarla, Yunus Emre'nin ifadesiyle 'Yaradılanı severim yaradandan ötürü' nazarıyla bakacaksınız. İnşallah bu nazarla baktığınızda, böyle hoşgörüyle büyüdüğünüzde bugünkünden çok daha güzel, daha kalkınmış, daha güçlü ve daha demokratik bir Türkiye'yi de sizler inşa edeceksiniz. Biz size güveniyoruz gençler. Millet size güveniyor, inanıyor. Bizleri, bu aziz milleti hayat kırıklığına uğratmayacağınızı çok iyi biliyoruz" dedi. SALONDA OLAĞAÜSTÜ GÜVENLİK ÖNLEMİ Öte yandan yaşları 10 - 12 arasında olan öğrencilerin çoğunluklu olarak yer aldığı salonda 50'den fazla Başbakanlık korumalarının izleyiciler arasında olması ve 100'e sivil polisin ise salonda izleyiciler arasında oturarak görev yapması dikkat çekti.