OKULLARIN tatile girmesiyle birlikte sünnet sezonu da başlarken, Üroloji Uzmanı Doç.Dr. Ömer Öge, bilgisiz ve yetkisiz ellerde sünnetin telafisi mümkün olmayan hasarlar yaratabileceğine dikkat çekti. Lokal anestezi altında dahi yapılan sünnette, çocuğun acı hissetmese bile korku ve heyecan nedeniyle psikolojik olarak travmaya maruz kalacağını belirten Doç.Dr. Öge, “Birçok erişkin, sünnet olduğunda duyduğu acıyı hatırlamamasına karşın yaşadığı korku ve heyecan hafızalarında net bir şekilde durmaktadır. İdeal sünnet genel anestezi altında uygulanmalıdır" dedi.
Sünnet, erkek evlat sahibi anne babaların, 'ilk mürüvvet' olarak çok özendikleri bir tören olurken, basit bir işlem gibi görünmesine karşın çocuğun psikolojisi ve beden sağlığı üzerinde ciddi hasarlar verebilecek olması, aileleri de kaygılandırıyor. Sünnetin dini ya da tıbbi nedenlerle dünyada en sık uygulanmakta olan cerrahi bir işlem olduğunu belirten İzmir Kent Hastanesi Üroloji Uzmanı Doç.Dr. Ömer Öge, her dönem gündemde olup tartışılan “Sünnet hangi yaşta yapılmalı, anestezi genel mi lokal mi olmalı, lazer ile sünnet doğru bir yöntem mi, sünnet öncesi kan tetkiki şart mı" sorularının yanıtlarını verdi. Çocuğun olumsuz etkilendiği durumlarda ailenin de etkileneceğini, çocukların zarar görmemesi için ebeveynlerin dikkatli olması gerektiğini belirten Doç. Dr. Öge şunları söyledi:
"Sünnet için ideal yaş doğumu izleyen ilk hafta (yeni doğan sünneti) ya da 7 yaş civarıdır. Özellikle 2-4 yaş civarında uygulanan sünnet çocukta psikolojik travma yaratabileceğinden önermiyoruz. Ancak sünnet bir sağlık problemi için uygulanacaksa bu bir zorunluluktur ve yaşın önemi yoktur. Aileler sünneti öncelikle bir cerrahi işlem olarak kabul etmelidir. Her cerrahi işlem gibi sünnet de ameliyathane şartlarını sağlayan sağlık kuruluşlarında ve bir uzman hekim tarafından uygulanmalıdır. Bilgisiz ve yetkisiz ellerde sünnet telafisi mümkün olmayan hasarlar yaratabilir. İdeal sünnet anestezi altında uygulanmalıdır. Bölgesel uyuşturma altında dahi yapılan sünnette çocuk acı hissetmese bile korku ve heyecan nedeniyle psikolojik olarak ciddi travmaya maruz kalacaktır. Birçok erişkin, sünnet olduğunda duyduğu acıyı hatırlamamasına karşın yaşadığı korku ve heyecan hafızalarında net bir şekilde durmaktadır. Sünnet için uygulanan yüzeysel anestezidir ve oldukça güvenli bir anestezi şeklidir. Anestezi öncesinde verilen bir ilaç yardımıyla çocuk rahatlatılır ve sünnet stresinden uzaklaşır. Bu ilacın yarattığı kısa süreli hafıza kaybı sayesinde çocuk sünnet öncesi ve sonrasındaki stresli dönemi de hatırlamayacaktır. Sünnet öncesinde çocuğun muayenesi yapılmalı ve özellikle kanama bozukluğu açısından da gerekliyse test yapılmalıdır. Böyle bir hastalığın atlanması durumunda çok kötü ve ciddi sonuçlar doğabilir. Birçok hemofili hastasının tanısı sünneti takip eden durdurulamayan kanamalar sonrasında konmaktadır."
Öte yandan “lazer ile sünnet, diye bir şey yoktur" diyen Doç. Dr. Öge, “Bu şekilde pazarlanan sünnet esasında elektrikli bir havya ile sünnet derisinin yakılarak çıkarılmasıdır ki bu teknik ile istenmeyen kötü sonuçlar oluşabilir. Burada amaç lazer kelimesinin cazibesini kullanarak ebeveynleri cezbetmektir" dedi.

FOTOĞRAF