Bülent DİKTEPE/ KARABÜK, () - AKDENİZ Üniversitesi Tıp Fakültesi Plastik, Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahisi Ana Bilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Ömer Özkan, dünyada kadavradan rahim nakli yapılan ilk hasta olan Derya Sert'in 8'inci haftada sonlandırılan hamileliğiyle ilgili yeni çalışmaları olduğunu söyledi. Prof. Dr. Özkan, "Ümitsiz değiliz. Hasta da dinlendi. Biz de bir hayli bilimsel bulgulara ulaştık. İnşallah bir dönem sonra başarılı sonuçları sunarız" dedi.
Karabük Üniversitesi Bilimtey Kulübü'nün düzenlediği '5'inci Uluslararası Bilim Günleri' kapsamında Prof. Dr. Ömer Özkan, 'Kompozit Doku Nakilleri' konulu konferans verdi. Prof. Dr. Özkan, dünyada kadavradan rahim nakli yapılan ilk hasta olan Derya Sert'in hamileliğini 8'inci haftada sonlandırmalarından sonra bu konudaki çalışmalara devam ettiklerini söyledi. Rahim naklinde en başarılı ülke sayılabilmeleri için hastanın bebeğini sağlıklı bir şekilde kucağına almasını bekleyeceklerini ifade eden Prof. Dr. Özkan, şunları kaydetti:
"Dünyanın ilk gebeliğiydi bu rahim naklinde. Oldukça da başarılı seyreden ama sonrasında maalesef 8'inci hafta sonunda düşükle sonuçlanan bir gebeliğimiz oldu. Ümitsiz değiliz. Eksikler nelerdir onları tamamlamaya çalışıyoruz ki yakın zamanda inşallah diğer girişimlerimizi başlatmayı düşünüyoruz. Hasta da dinlendi. Biz de bir hayli bilimsel bulgulara ulaştık. İnşallah bir dönem sonra başarılı sonuçları sunarız. Hem hasta için hem kendimiz için hem de ülkemiz için başarılı bir sonuç elde edersek mutlu olacağız."
KADAVRADAN NAKİL AZ
Türkiye'nin organ naklinin en çok yapıldığı ilk 5 ülke arasında yer aldığını belirten Prof. Dr. Özkan, ancak kadavradan nakillerin çok az yapıldığına dikkat çekti. Prof. Dr. Özkan, "Çoğunlukla canlıdan yapıyoruz. İnsanlar hayatta iken kendi vücutlarından bağışta bulunuyor ama toprakta çürüyecek organları bağışlamıyorlar. Dini zorluklar dediler ama dini boyut aslında çoktan aşılmış durumda. Genç nesilin daha sıcak baktığını düşünüyorum. Bazı kanuni açılımlarla bunların daha iyiye gideceğini düşünüyoruz" dedi.
'KALİTELİ VE MUTLU YAŞAMAK GEREKİR'
Türkiye'de 20 yıldır çok başarılı organ nakilleri yapıldığını ifade eden Prof. Dr. Özkan, şöyle devam etti:
"Bu nakiller hep hayat kurtaran nakiller. Orta çağlarda insan ömrü genelde 40-50 yaş civarında olurdu. Bence insan ömrü öyle planlanmış diye düşünüyorum ama işte refah düzeyi arttıkça insanların imkanları ile verilen tıbbi imkanlarla ömür uzatılmaya çalışılıyor. Günümüzde biliyorsunuz Türkiye'de 70'li yaşları geçkin. İnşallah bu 80'leri bulacak bir ortalama var. Ama hep bahsettiğimiz şey insan ömrü ne kadar uzatılırsa uzatılsın bu hayatta tad alma, huzurlu kaliteli ve mutlu yaşamak gerekiyor. Bir insanın iki kolunun olmadığını düşünün. Bir şekilde topluma çıkamadığını maskeli dolaştığını, yemek yiyemediğini, mideden beslendiğini, boğazdan nefes aldığını, toplumdan uzaklaştığını. O insanın herhalde 80 yaşına kadar yaşmak gibi bir hevesi mutluluğu yoktur diye düşünüyorum."
'MİSAFİR SANATÇI DURUMUNDALAR'
Prof. Dr. Özkan, yurt dışında çalışan Türk bilim adamlarıyla ilgili de değerlendirme yaptı. Prof. Dr. Özkan, "Bizim birçok arkadaşımız yurt dışında çok önemli çalışmalarda bulunmuşlar. Ama hiçbir zaman ben görmedim ki o arkadaşlarımız o önemli çalışmalarından dolayı bir yerlere davet edilsin. Çünkü orada misafir sanatçı durumundalar. Maalesef orada hep işçi durumundayız. Kötü mü? Kesinlikle değil, güzel. Bizlere bu imkanı veriyorlar, bilgileri paylaşıyorlar ama maalesef onları bizim sahiplenmemize imkan tanımıyorlar. O nedenle bu bilimi biz kendi ülkemizde kendi ortamımızda sağlamamızda fayda var" dedi.
Konferansın sonunda Karabük Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Burhanettin Uysal, Prof. Dr. Ömer Özkan ve eşi Yrd. Doç. Dr. Özlenen Özkan'a plaket takdim etti.

BD(EE/BT) (FOTOĞRAFLI)