Nursima KESKİN/ERZURUM, () - ERZURUM Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Organ Nakil Merkezi Müdürü Prof. Dr. Bülent Aydınlı, "İnsanlarımız organ bağışı yaparken daha çok mahalle baskısından etkileniyor" dedi.
Atatürk Üniversitesi Tıp Fakültesi Organ Nakil Merkezi ile İlahiyat Fakültesi 'Organ nakilleriyle değişen hayatlar' paneli düzenledi. Kültür Merkezindeki panele Organ Nakil Merkezi Müdürü Prof.Dr. Bülent Aydınlı, İlahiyat Fakültesi Felsefe Tarihi Ana Bilim Dalı Başkanı Prof.Dr. Ömer Özden, Organ ve Doku Nakli Erzurum Bölge Koordinatörü Dr. Fatih Kacıroğlu, öğrenciler ve nakil olan hastalar katıldı.
Prof.Dr. Bülent Aydınlı, organ naklinin dini boyutunun konuşulduğu panelde şunları söyledi:
"Din bu işin gerçekten önemli bir kısmı. Ancak insanlarımızın dini kaygıları yok. İnsanlarımız organ bağışı yaparken daha çok mahalle baskısından etkileniyor. Dini olarak bu iş aydınlatılmış. 1980'lerde bunun fetvası verilmiş. Hastaların birinci derece yakınları gelip organları bağışlıyorlar ama daha sonra belki bir komşu işin içine girip bunu yapmaması gerektiğini aklına sokuyor. Komşunun söylediği baskın çıkıyor. İnsanlarımız organ bağışı konusunda gerçekten dini konudaki problemlerini aşmış durumdalar. Ancak mahalle baskısı onları bağış yapılmasında alıkoyuyor. Bunu da aşmamız gerekli diye düşünüyorum. Çünkü bu iş ülkemizin batısına doğru gittikçe daha az halde ancak doğuda çok etkin bir durumda. İnsanlarımız eskiden ‘ben bu toplumun neresindeyim. Bana değer verilmiyor ki şu anda organ bağışı isteyesiniz’ diyorlardı. Ama şu anda insanlar toplumun bütün nimetlerinden faydalanıyorlar. Hiçbir insana ayrım yapılmadığını organlarımızı paylaşmayı öğrenmeliyiz."
'TÜRKİYE’DE 16 KİŞİDEN BİRİNİN BÖBREK FONKSİYONU BOZUK'
Organ ve Doku Nakli Erzurum Bölge Koordinatörü Dr. Fatih Kacıroğlu, Türkiye'de yaşayan her 16 kişiden birinin böbrek fonksiyon bozukluğu olduğunu bunların 6-7’sinin ilerleyen dönemlerde böbrek yetmezliği hastalığına yakalanacaklarını bildirdi. Kacıroğlu organ bağışıyla ilgili değişik anketlerin olduğunu anımsatarak, "Bir adama diyorlar ki ‘Ölmüş bir insanın karaciğer yada böbreğinin size takılmasını ister misiniz?' sorusuna evet yanıtını veriyor. Ancak kendisinin öldükten sonra organlarının bağışlanmasıyla ilgili soruya da 'Hayır' diyor" dedi.
'BEYİN ÖLÜMÜ TANISI ERKEN KONULMALI'
Beyin ölümü tanısının en kısa zamanda konulması gerektiğine dikkati çeken Kacıroğlu şöyle konuştu:
"Beyin ölümü tanısı en kısa zamanda konulmalı çünkü bu iyi bir organ nakli için gereklidir. Organ nakli bekleyen hasta sayısı şu an ülkemizde 24 bin. Bunun 20 binden fazlası böbrek. Nakil beklerken ölen hastalar var. Böbrekte 1200 kişi nakil beklerken öldü. Nakil yapıp birilerinin hayatını kurtarıyorsanız onlar çok şanslı insanlar. Nakillerden sonra bir yıllık yaşama göre başarı değerlendiriliyor. Dünyanın bir çok ülkesinde yüzde 95 civarında böbrek ve karaciğer naklinde ileri durumdayız."

NK(KS/SS) (FOTOĞRAFLI)