İZMİR'de, babası, 65 yaşındaki Ali Değer'e siroz tanısı koyan doktorların "İleride mutlaka karaciğer nakli olması gerekecek" sözleri üzerine spor yapıp, kilosuna dikkat eden, içki ve sigarayı bırakarak, her an donör olmaya hazır bekleyen 2 çocuk babası 40 yaşıdaki Mehmet Değer ameliyat masasına yattı. Mehmet Değer, zorla ikna ettiği babasına, Babalar Günü öncesi karaciğerinden parça vererek 'Yaşam aşılarken', Ali Değer gözyaşları içinde oğluna teşekkür etti, "Bundan büyük hediye olamaz" dedi.
Kimya mühendisi oğlu Mehmet Değer ve inşaat mühendisi oğlu Mete Değer ile birlikte kadın iç giyim üretimi yapan 2 torunu bulunan Ali Değer'e 17 yıl önce hepatit B'ye bağlı siroz tanısı konuldu. Doktor kontrollerini, ilaç tedavi ve diyetini aksatmadan sürdüren Ali Değer, yıllarca sağlıklı yaşadı. Ancak, kendisine karaciğer naklinin kaçınılmaz olduğu da söylendi. Her 3 ayda çekilen ilaçlı filmlerle de karaciğerinin durumu takip edilen Ali Değer'e kötü haber geçen şubat ayında geldi. 3 ay arayla çekilip bir önceki normalken son tetkikte karaciğerinde biri 6.5 santimetre çapında olan toplam 4 kitle saptanan Ali Değer, takibinin yapıldığı Ege Üniversitesi Hastanesi'nden karaciğer nakli için İzmir Kent Hastanesi'ne sevk edildi.
Acil olarak ameliyata alınan Ali Değer'e, Doç.Dr. Murat Kılıç, Doç.Dr. Murat Zeytunlu başkanlığında Prof.Dr. Mehmet Alper, Opr.Dr. Cahit Yılmaz, Opr.Dr. Zafer Önen, Opr.Dr. Rasim Farajov ve Dr. Onur duygu'dan oluşan ekip tarafından, büyük oğlu Mehmet Değer'den alınan karaciğer parçası nakledildi. Başarılı geçen operasyon sonrası 'Can ciğer' olan baba ve oğlunun sağlıklarına kavuşması Ali Değer'in eşi Saadet Değer, küçük oğlu Mete Değer ve onun sözlüsü Atike Eminç, gelini Feryal Değer ve ikiz torunları Yağmur ile Nehir'e büyük sevinç yaşattı.
Doç. Dr. Kılıç, baba oğlu birlikte taburcu ederken ikisinin de sağlık durumlarının çok iyi olduğunu söyledi. Ayrı odalarda kaldığı oğlunun kendisini ziyaretinde göz yaşlarını tutamayıp teşekkür eden baba Değer, şunları söyledi:
"Hastalığıma tanı yıllar önce konuldu. Hastalığımı kabul etmeyince başa çıkmak kolay oldu. Doktorlar hastalığımın uyuduğunu söylediler. Ama daha ilk baştan siroz yüzünden karaciğer nakli gerekeceği uyarısını da yaptılar. Nakil kaçınılmazdı ama ne zaman olacağı belli değildi. Buna rağmen eşim ve çocuklarım her an nakil gerekecek düşüncesiyle hazır beklediler. Oğullarım içkiyi, sigarayı bıraktı. Eşim ve küçük oğlum Mete ile kan gruplarımız uymadı. Mehmet uygundu. Yıllar geçti, nakil için doktorlar 'Daha zamanın var' diyorlardı. Ancak son çekilen filmde kitle belirlendi. Nakil geldi çattı. Oğullarıma kıyamazdım, zorla ikna ettiler. Sonunda Mehmet'im bana yeniden hayat verdi. Bu Babalar Günü'nde bundan büyük hediye olamaz."
Babasına karaciğerini vermek için yıllardan beri bir sporcu gibi kilosuna dikkat edip, kötü alışkanlıklardan uzak duran Mehmet Değer, "Babama ne zaman nakil gerekeceğini bilmiyorduk. Doktorumuz, Atatürk'ü 6 ayda bu hastalıktan kaybettiğimizi hatırlatıp, babamı 15 yıldır tanıdığını söylediğinde kararımı verdim. Babama donör olabilmek için sağlıklı olmam, kilomun uygun olması gerekiyordu. 10 yıl geçti, kardeşimle birlikte sigara ve içkiyi bıraktık. Aşırı yemekten kaçınıp her gün en az yarım saatimi spora ayırdım. Acil nakil kararı alınınca babam daha duygusal oldu, o dönemde daha zorlandık. Doktorlarımız verici olmam halinde yaşamımda değişiklik olmayacağını söyledi, zorlukla babamı ikna edebildim. Şimdi çok mutluyum" dedi.
Mehmet Değer, kendisine gözyaşları için teşekkür eden babasına, “Bu Babalar Günü'nde bundan sonraki hediyelerimi bir defada vermiş gibi hissediyorum kendimi, artık gömlek almama gerek kalmadı" esprisi yaptı.

FOTOĞRAFLI