Antalya’da bir markette çalışan Servet Ergün ile ev hanımı Zeliha Ergün çifti, bugün 3 aylık olan bebekleri Poyraz’ı doğumundan 3 gün sonra rengindeki sarılık nedeniyle Kadın Doğum Hastanesi’ne götürdü. Hastanede yapılan tetkiklerin ardından Poyraz bebeğe, dünyada sadece 202 kişide görülen ‘mavi ışık’ (Crigler Najjar) hastalığı teşhisi konuldu.

Sağlığına kavuşabilmesi için karaciğer nakli olması gereken Poyraz bebek, hastaneden taburcu edildi. Ancak daha sonra sarılığı tekrar artan Poyraz’ı ailesi bu kez Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’ne götürdü. Acil serviste tedavisi yapılanPoyraz bebek, yer olmadığı gerekçesiyle Atatürk Devlet Hastanesi’ne sevk edildi. Oradan da ‘Yer yok’ yanıtı alan aile, bu kez özel bir hastaneye başvurdu. Ancak günlüğü 380 lira olan özel hastanede bir gece kalan aile, maddi imkânsızlıklar nedeniyle buradan da ayrılmak zorunda kaldı.

BİR GÜNDE AYNINI YAPTILAR

Bebeğinin evde giderek sarardığını ve gözleri önünde eridiğini gören babaServet Ergün, durumu medikal firmasında çalışan akrabaları Ramazan Karataş’a anlattı. Akdeniz Üniversitesi Hastanesi’ne giden Karataş, fototerapi cihazlarının kod numaralarını tek tek not alarak, tekniker bir arkadaşıyla birlikte benzer bircihaz imal etmek için çalışmaya başladı. Medikal firmalardan aldığı ultraviyole ışın yayan lambaları, sanayide bir ustaya metal ve ahşap parçalarla monte ettiren Karataş, cihazı bir günde tamamlayarak Servet Ergün’e teslim etti.

10 BİN TL’LİK CİHAZ, SANAYİDE 550 TL

Böylece aile yurtdışından 10 bin TL’den başlayan fiyatlarla ithal edilen cihazın birebir aynısını, sanayide 550 TL’ye yaptırmış oldu. Oğlu Poyraz’ın sarılık değerlerinin sanayide imal edilen cihazla hızla iyileştiğini söyleyen baba Servet Ergün, “Bu cihazın bir benzerini üniversite hastanesinde görmüştüm. O zaman resimlerini çekmiştim. Medikalcilerle görüştüm, internetten araştırdım. Işığın hangi hızda ve hangi dalga boyutunda olması gerektiğini öğrendim. Akrabamız borç parayla bana aynını yapıp getirdi” dedi.

NAKİL GEREKİYOR

Baba Ergün, “Şu an sarılık için geçici çözüm bulmuş olduk ama oğlumun iyileşebilmesi için karaciğer nakli olması gerekiyor. Ayrıca ev ortamının sağlıksız olduğunu düşünüyorum. Çocuğum bu ortamda tedavi olamaz. Sosyal güvencem var, fakat hastanelerde yer yok” şeklinde konuştu.

ABLASI KARACİĞER NAKLİYLE KURTULDU

Mavi ışık hastalığıyla mücadele eden Polat’ın 16 yaşındaki ablası Hilal’in de geçmişte aynı hastalığa yakalandığı ve karaciğer nakli olarak sağlığına kavuştuğu öğrenildi. Baba Ergün, “Kızım 10 yaşına geldiğinde annesinin karaciğerinin bir bölümü nakledildi. Hilal şu an 16 yaşında ve sağlıklı. İnşallah oğlum da nakil olarak sağlığına kavuşacak” dedi.

‘ORİJİNALİNDEN FARKI YOK’

Fototerapi cihazının benzerinin sanayide yapılması için Servet Ergün’e yardımcı olan akrabası Ramazan Karataş, “Medikal firmasında çalışıyorum. Servet Ergün fototerapi cihazı bulmakta sorun yaşadığını anlatınca aklıma böyle bir fikir geldi. Cihazda önemli olan ithal edilen lambaların kod numaraları. Diğer kısımları zaten metal ve ahşap parçalardan oluşuyor. Sanayide bir günde tamamladık. Orijinalinden hiçbir farkı yok. Teknik servisin gözetimi altında yaptığımız için gönül rahatlığıyla akrabama teslim ettim” şeklinde konuştu.

‘AYARLARI YANLIŞSA TEHLİKELİ AMA DOĞRUYSA YAPANI KUTLARIM’

BU ilginç durumla alakalı olarak görüşlerine başvurduğumuz Memorial Hastanesi Genel Cerrahi Bölüm Başkanı ve Organ Nakli Uzmanı Prof. Dr. Alihan Gürkan, mavi ışık hastalığının karaciğerde bir enzim bozukluğu olduğunu ve hastaların vücuttaki safrayı atmakta sıkıntı yaşadığını söyledi. “Tedavi için fototerapi cihazıyla ışın tedavisi uygulanır” diyen Gürkan, “Ailenin sanayide yaptırdığı cihazı bir biyofizik mühendisinin incelemesi gerekir. Belki daha fazla ışık veriyordur ya da daha fazla radyasyon yayıyordur. Çocuğun gözü korunmuyorsa körlüğe bile neden olabilir. Eğer kalibrasyonu uygunsa ve çocuğun kan testlerinde değerleri düşük çıkıyorsa, o cihazı yapan kişiyi kutlamak gerekir. Ne mutlu onlara ki böyle bir yöntemle çare bulabilmişler” ifadelerini kullandı