ZONGULDAK'taki Bülent Ecevit Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı öğretim üyesi Prof. Dr. Eksal Kargı, kopan birçok uzvu yerine mikrocerrahi kullanarak adapte ettiklerini söyledi. Kargı, çalışırken yüzük takmamaları, sinirlenince cama yumruk atmamaları konusunda vatandaşları uyardı.
Prof. Dr. Kargı, maden ocakları ve orman coğrafyası olması yönünden kentte en fazla parmak kopması vakasıyla karşılaştıklarını ancak saçlı deri, kulak, el, ayak, bacak ve penis kopmalarının da sıkça görüldüğünü söyledi. Yaralanma sebepleri arasında iş kazalarının başı çektiğini hatırlatan Prof. Dr. Kargı, "Bir de bunlara ev kazaları, trafik kazaları, tarım kazaları, intihar amaçlı ve diğer toplumsal nedenlerle ortaya çıkan darp ve aile içi şiddet yer almaktadır. Mikrocerrahi işlem gerektiren yaralanmalardan biri de sinirlenme ile cama vurmaktır. Bu tip kesilerle sakat kalma oranları da oldukça yüksektir" dedi.
KOPAN UZVUN AMELİYATHANEYE KADAR TAŞINMA SÜRESİ ÖNEMLİ
Parmak kopması durumunda, kopan kısmının ameliyathaneye gelişine kadar yapılan doğru müdahalelerin ameliyatın başarı şansını da etkilediğini ifade eden Prof. Dr. Kargı, şöyle dedi:
"Bu yüzden kopan kısmın soğuk zincir ile olay yerinden ameliyathaneye kadar taşınması çok önemlidir. Kopan uzvun önce kemik yapıları sonra da hareketi sağlayan kas kirişleri onarımı ile operasyona başlanmaktadır. Ancak en önemli kısmı bu onarımlardan sonra gelen mikrocerrahi onarımlardır. Mikrocerrahi saç telinden çok daha ince iplerle gözle görülmesi güç damarların ve sinirlerin mikroskop altında birbirine dikilmesi işlemidir. Özellikle parmak kopması tarzı yaralanmalarda, yaralanmanın tipine göre işlem zorluğu artmaktadır. Bıçak kesisi gibi düz bir kopma için sarf edilen efordan, kat kat fazlası elektrikli testere gibi cihazlarla olan kopmalarda sarf edilmektedir. Ezilme miktarı yüksek olan yaralanmalarda ise başarı şansı azalmaktadır. Başarılı bir operasyon sonrasında hareketlerin yerine gelmesi için iyileşmeyi takip eden dönemde hastalarımızı fizik tedaviye yönlendirmekteyiz."
ÇALIŞIRKEN YÜZÜK TAKMAYIN
Prof. Dr. Kargı, vatandaşları da uyararak, sözlerini şöyle tamamladı:
"Yüzük takmayınız ama takmanız şart ise de çalışırken yüzüğünüzü çıkarınız. Merdivenden inerken trabzana takılan yüzüklere bağlı ya da kornej takarken denge kaybıyla yüzüğünden asılı kalarak kopmalar görmekteyiz. Elektrikli testere, spiral gibi cihazların kullanılması gerektiği durumlarda profesyonel yardım alınız. Profesyonel iseniz mutlaka koruyucu eldiven ve benzeri ekipman kullanınız. Hayvan kesme veya çekme işlerini profesyonellere yaptırınız. Sinirlenince cama yumruk atmayınız. Balıkçılık gibi işlerde yük binen sicim, ip veya misinaları parmaklarınıza dolayarak kullanmayınız."
FOTOĞRAFÇININ KOPMA NOKTASINA GELEN PARMAĞI DİKİLDİ
Öte yandan, Prof. Dr. Eksal Kargı nezaretinde Plastik Rekonstrüktif ve Estetik Cerrahi Anabilim Dalı öğretim üyesi Yrd. Doç. Dr. Tahsin Görgülü, Dr. Ramazan Güler ve Dr. Abdülkerim Olğun, geçen 4 Haziran’da Beycuma beldesindeki evinde ahşapla duvar kaplama işi yaparken elektrikli testere ile sol elinin yüzük parmağını kesen fotoğrafçı 33 yaşındaki Çetin Öztürk’ü mikrocerrahi tekniği ile ameliyat etti. Yüksek enerjili yaralanma sonucu dokuları parçalanan 11 yıllık fotoğrafçının, 3 saat mikroskop altında, parçalanan damarların yerine vücuttan alınan yeni damarlar kullanılanarak yapılan mikrocerrahi işlem sonucu parmağı yerine dikildi. Operasyonda kullanılan ileri mikrocerrahi tekniği ile bu tip ameliyatlarda ameliyat sonrası ilk günlerde sıkça görülen toplar damar yetersizliğine bağlı parmak kayıpları veya buna bağlı adapte edilen kısımda gelişebilen yaraların hiçbiri görülmedi. Öztürk’e uygulanacak fizik tedavi ile dikilen parmağı normal fonksiyonları geri kazanacak.
2 çocuk babası Öztürk, "Doktorlar parmağımın tutması için yüzde 5 ihtimal vermişti ama başarılı operasyonun ardından şu anda yüzde yüz tuttu. Fizik tedavinin ardından 2 ay sonra parmağımı kullanmaya başlayacağım. Şuanda hareket ettirebiliyorum” diye konuştui.

FOTOĞRAFLI