Gerek Türkiye gerekse dünya genelinde yapılan araştırmaların oleik asit çoğunlukta olmak üzere yağ, protein, karbonhidrat, E vitamini, mineraller, diyabetik lifler, fitosterol (beta-sitosterol) ve antioksidant fenoliklerin özel bileşimleri nedeniyle insan beslenmesi ve sağlığı açısından fındığın kuru yemiş çeşitleri arasında önemli bir konuma sahip olduğuna dikkat çekti.

Fındığın bu özellikleri sebebiyle koroner kalp rahatsızlığı riskinde de olumlu bir etken olduğunu, belirten Karadeniz, E vitamini açısından bitkisel yağlardan sonra fındığın en iyi ikinci kaynak olduğunu kaydetti. Karadeniz, şu bilgileri verdi: “Her gün sadece 25-30 gr fındık yemek, günlük E vitamini ihtiyacının tamamını karşılar. Son zamanlarda yapılan araştırmalar göstermiştir ki, fındıkta bol miktarda bulunan beta- sitosterol maddesi kolesterolü düşürmek ve kanser (kolon, prostat, göğüs) gibi pek çok hastalığı önlemekte önemli bir rol oynayabilmektedir.

Bu husus tümör büyümesini engelleme ve apoptosis uyarımı içinde geçerlidir. Ayrıca, kalsiyum, magnezyum, fosfor ve potasyum başta olmak üzere fındıklar iyi birer mineral kaynağıdır. Tansiyonun dengelenmesinin yanı sıra, sodyum bakımından düşük fakat mineraller bakımından oldukça cömert olan fındığın kemik gelişimi ve sağlığı açısından da önemi büyüktür. Bu minerallerin sağlık açısından olumlu etkileri iyi bilinmektedir. Sonuç olarak, fındık, günlük dengeli beslenmede hayati bir besin ve katkı maddesidir ve kalp sağlığı açısından da en faydalı besindir. Günde bir avuç fındık yemek, sizi yukarıda bahsi geçen birçok hastalıktan koruyabilir.”