Kış mevsiminin yaklaştığı şu günlerde, soğuk algınlığı ve gripten çeşitli bitkilerden hazırlayacağınız kürlerle korunmak mümkün. Prof. Dr. Erdem Yeşilada, soğuk algınlığı ve nezleden korunmak ve tedavisine yardımcı olmak amacıyla yararlanılan bitkisel ürünler içerisinde, tartışmasız en çok bilinenin ekinezya olduğuna dikkat çekerek, şu bilgileri verdi:

Virüslere ilaçsız ölüm!

Ekinezya hem virüsleri öldürüyor, hem de virüslerin yol açtığı iltihap etkenlerinin miktarını kontrol ederek boğaz ve akciğerlerde yol açacağı hasarı engelliyor.

Öncelikle güvenilir kalitede ekinezya ürünü seçilmeli ve önerilen miktarlarda uygulanmalı. Yeterli seviyede etki sağlanabilmesi için en az bir ay kullanılması gerekir. Papatya ile aynı aileden olması nedeniyle papatya alerjisi olanlar ekinezyayı kullanırken dikkatli olması gerekiyor.

Ekinezyanın greyfurt suyu ile birlikte tüketilmesinden de kaçınılmalı. Arada 1-2 saatlik boşluklar bırakılarak kullanılmalı.

İnatçı öksürüğün çaresi…

Viral veya bakteriyel boğaz enfeksiyonlarında yüksek ateş, kırgınlık gibi şikâyetlerin yanı sıra hastaları bezdiren sorunlardan birinin de inatçı öksürük olduğunu dile getiren Prof. Dr. Yeşilada; “Öksürük şikâyetlerinin hafifletilmesinde aklımıza ilk gelen çözümlerden biri ıhlamur içmektir. Ihlamur, bilişiminde bulunan müsilajlar yardımı ile boğazda tahrişlerin önlenmesini sağlarken, flavonoit gibi bileşenleri yangı giderici ve ağrı kesici etkisiyle de tahriş alanın onarımına yardımcı olmakta ve uçucu bileşenleri ise hastanın yatışmasını, rahatlamasını sağlamaktadır” dedi. İçerdiği uçucu bileşenlerin ağız ve boğazda enfeksiyon ve yangılarda (farenjit, jinjivit gibi) yararları nedeniyle, ada çayının en önemli uygulama alanlarının soğuk algınlığı, grip ve bronşit gibi durumlar olduğunu belirten Prof. Dr. Yeşilada, şekersiz hazırlanan adaçayı ile gün içerisinde sıklıkla gargara yapabileceğini, bu gargaranın ekinezya ile birlikte gerçekleştirildiğinde daha etkili olacağını söyledi.

Bu uyarılara kulak verin

Bitki çaylarının bazıları demleme olarak yapıldığı gibi bazılarının da kaynatılarak tüketilmesi gerekiyor. Prof. Dr. Erdem Yeşilada, bitki çaylarının kullanımında şu noktalara dikkat çekiyor;

- Bitkilerin kök, kabuk, odun gibi sert kısımları genel olarak dekoksion (kaynatma) şeklinde hazırlanmalı. Kaynatma süresi bazı özel koşullar haricinde 30 dakikadır.

- Bitkilerin yaprak, çiçek gibi yumuşak dokulu organları demlenerek hazırlanmalı. Özellikle uçucu ve ısıya hassas bileşenler içeren bitki kısımları için dikkatle uygulanmalı. Bitki kısmı ağzı kapalı bir çaydanlık içerisine konulmalı ve üzerine taze kaynatılmış yumuşak su ilave edilmeli. Süre istenen etkinin ve lezzet derecesine göre 5 ile 20 dakika arasında değişebilir.

- Bitkinin etkili bileşenlerinin sıcak su içerisinde dayanıklı olması, yani bozunarak etkisiz hale dönüşmemesi gerekir.

- Taze bitkilerden hazırlanan çay istenen etkiyi göstermeyebilir.

- Bitki çayını tedavi amaçlı kullanıyorsa, şeker ilavesi tavsiye edilmez.

- Bitki çayları taze hazırlanarak tüketilmeli.

- Bitki çaylarının etkili olabilmesi için uygulama zamanı da son derece önemli.
Genel olarak bitki çayları hafif etkili olduğundan öğün aralarında, yani yemeklerden 30 dakika önce veya 1-2 saat sonra mide boşken, içilmesi daha yüksek etki sağlayacaktır.