Türk Böbrek Vakfı Tıbbi Koordinatörü ve İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi öğretim üyesi Prof. Dr. Mehmet Şükrü Sever, Türkiye'de 65 bin civarında böbrek yetersizliğine bağlı hasta olduğunu ve bu hastalardan en az 25 bininin böbrek beklediğini söyledi. 

Sever, AA muhabirine yaptığı açıklamada, bir çok hastanın hayatını sürdürebilmesi için organ bağışına ihtiyaç duyulduğunu bildirdi. 

Türkiye’de organ nakli bekleyen hasta sayısının her geçen gün arttığına dikkat çeken Sever, ölüm-kalım savaşı veren bir çok hastanın organ bağışına ihtiyacının olduğunu vurguladı. 
Özellikle kalp, karaciğer ve akciğer nakli bekleyen hastalara kısa sürede nakil yapılması gerektiğini anlatan Sever, "Türkiye’de o kadar çok nakil bekleyen hastamız var ki... Organlarımızı bağışlayarak, umut olabiliriz. Biz öldükten sonra organlarımız yok olacak, toprak olacak. Türkiye'de 65 bin civarında böbrek yetersizliğine bağlı hasta olduğunu tahmin ediyoruz. Bunların en az 25 bini böbrek bekliyor. Kalp nakli yapılabilmesi, ancak hayatını kaybetmiş olan vericilerden mümkün olabilmekte. Ne kadar hasta olduğu sayı olarak çok kesin değil. Bütün vatandaşlarımızdan bu konuda duyarlı olmalarını ve hayatlarını kaybettikten sonra hiçbir işe yaramayacak olan organları bağışlayarak diğer vatandaşlara hayat şansı tanımalarını rica ediyoruz" şeklinde konuştu. 

"Maalesef organ bağışı konusunda çok iyi konumda değiliz"

Şükrü Sever, organ bağışı konusunda İspanya'nın ilk sırada olduğunu bildirdi.

Türkiye'nin de organ bağışında İspanya'yı örnek alması gerektiğini anlatan Sever, "Türkiye olarak maalesef organ bağışı konusunda çok iyi konumda değiliz" ifadesini kullandı. 

Organ bağışına daha fazla önem verilmesi gerektiğini dile getiren Sever, konuşmasına şöyle devam etti: 

"Türkiye’de nüfusumuz genç. Maalesef buna üzülmek lazım, tabii ki trafik kazalarımız çok fazla. Ancak bunun bir de başka bakış açısı, organ vericilerimizin de potansiyel olarak çok daha fazla olduğu anlamına geliyor. Ancak buna rağmen bu organları yeterli ölçüde bulamıyoruz. Kaldı ki organ bağışının çok ön planda olduğu dünyanın üst sıralarında bulunan ülkelerde bile organ bağışı, ihtiyacı karşılamaya yetmiyor. Onlar da canlı vericilere başvurmak durumunda kalıyorlar. Bütün bu istatistiklikler Türkiye’de dünyaya kıyasla çok çok daha kötü durumda."