Prof. Dr. Canan Karatay, İzmir'in Çeşme ilçesinde, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi 1967 Mezunları 50. Yıl Buluşması toplantısına katılarak bir sunum yaptı.
AVUÇ İÇİ KADAR YİYEBİLİRSİNİZ

Toplantının ardından açıklamalarda bulunan Prof. Dr. Karatay, "Ramazan pidesini 'yemeyin' desem de yiyeceğinizi biliyorum ama her zaman söylüyorum, avuç içiniz kadar pideyi ikiye böleceksiniz. Yarısını köy tereyağı ile yağlayacaksınız veya soğuk sıkım zeytinyağına batırarak yiyebilirsiniz. Ekmek şekerdir. Yapılan bilimsel araştırmalar gösterdi ki, ekmek kan şekerini ve kan insülinini çok aşırı yükseltiyor. Ayrıca karaciğerin yağlanmasının, şeker hastalığının sebebi. Ekmek de şeker gibidir. Hangi türü olursa olsun, ekmek yediğiniz zaman, vücut onu şeker olarak algılıyor. Şeker toksit olduğu için, dokulara zararlı olduğu için karaciğerde yağlanmaya neden oluyor. Buğdayın içinde nestin denilen bir madde, maalesef beyine geçerek beyindeki morfin reseptörlerine bağlanarak bağımlılık yapıyor. Ayrıca buğdayın içinde amilopektina diye bir karbonhidrat var. Bu da beyindeki morfin reseptörlerine bağlanarak sizi bağımlı hale getiriyor. Bir de hem amilopektina hem de nestin, pankreasımızda insülin salgılanmasını tetikliyor. Onun için sürekli acıkıyorsunuz. Yedikçe yiyorsunuz, bağımlı hale geliyorsunuz. Bunları söylediğim için fırıncılar bana çok kızıyor ama fırıncılar bana kızmasın. Çünkü, fırına gelen hazır unlarda Tarım Bakanlığı'nın izniyle yüzde 10 katkı maddesi var. Yani unlar fırına zaten katkı maddeli geliyor. O katkı maddelerinin içinde bromür var. Bromür, ağır metaldir. Bromürün kanser yaptığı belirlenmiştir" diye konuştu.
"MEYVE SUYUNUN HİÇBİR BESLEYİCİ YANI YOK"

Karatay, ABD Pediatri Akademisi'nin söz konusu uyarıyı geçen hafta yaptığını da belirterek, "Çocuklara verilen meyve suyunun hiçbir besleyici yanı yoktur diye uyardılar. Ben de 'çocuklarımız ayran içsinler, sağlıklı su içsinler' diyorum. 'Eğer içebiliyorlarsa süt içsinler' diyorum. Biz çocukken süt içerdik. Sütün içine Türk kahvesi katılırdı. Sütün o ağır kokusunu, kahvenin güzel kokusuyla bastırarak, soğuk ya da sıcak süt içerdik" ifadelerine yerdi.
"AKAN SU SAĞLIKLIDIR"

Pet şişelerdeki durgun su yerine akan suyun içilmesi gerektiğini söyleyen Karatay, şunları söyledi: "Su çok önemlidir. Su hayattır. Hareket eden, akan suyun, ırmağın ya da yağmur suyunun etrafında negatif iyonlar oluşur. Negatif iyonlar, kendimizi iyi hissetmemizi sağlar. Duştan çıktığımız zaman kendimizi rahat, ferah hissetmemiz bundan dolayıdır. Yağmurdan sonra havanın temizlenmesi bundan dolayıdır. Açık su negatif iyonlarından dolayı daha iyidir. Sağlıklı ırmak ve dere suları tabi ki içilebilir. Maalesef şu son zamanlarda bütün derelerimiz çok kirlenmiş durumda. Mutfak çeşmesinden akan su filtre edip, mikroplarından ve klordan arındırılıp içilebilir."
"ÇİĞ KÖFTE YİYEREK BÜYÜDÜM"

Kendisinin Elazığlı olduğunu ve çiğ köfte yiyerek büyüdüğünü söyleyen Canan Karatay, "Çiğ köftede, bildiğiniz çok sağlıklı kıyma olacak. Eski bulgurunuz olacak. Çiğ köfte sağlıklıdır. Ayrıca içine birçok tuz ve baharat konulduğu için ne mikrop ürer, ne virüs ürer ne de bakteri ürer" diyerek sözlerini tamamladı.