Çankaya Köşkü’nde televizyonların genel yayın yönetmenleriyle bir araya gelen Yıldırım, gündeme ilişkin açıklamalarda bulundu, özetle şunları kaydetti:
Yüzde 10 seçim barajı konuşulur, indirilebilir bu seçim barajı. Çünkü bu Cumhurbaşkanlığı Hükûmet Sistemi’nde artık model değiştiği için parti gruplarından ziyade, milletvekilleri ön plana çıkıyor. Bu esnetilebilir, partilerle konuşmak lazım. Seçim Kanunu, Siyasi Partiler Kanunu, bunu oturur konuşuruz. Bu, anayasa konusu değil, bir de onu karıştırıyorlar. Anayasada Seçim Kanunu ile ilgili bir baraj sınırlaması yok, ‘Kanunla düzenlenir’ diye bir atıf var. Dolayısıyla birtakım barajlarla istikrarı garanti altına almak ihtiyacı ortadan kalkıyor. ‘Baraj yüksek olunca temsilde adalet olmuyor.’ deniyordu, burada o sorun da ortadan kalkmış oluyor. Dolayısıyla böyle bir değişikliğe gidilebilir.
Yeni sistemin özelliği hızlı işlemesi, bürokratik kayıpların önüne geçmesi. O yüzden 5 yıl boyunca çalışacağı ekibi seçme hakkı veriyor, işin özü bu.
Kılıçdaroğlu korku, ümitsizlik vermekle, karamsarlık pompalamakla ülkeye hizmet etmiyor, ona da yakışmıyor. Tamam tenkit et ama oku ne getiriyor, ne götürüyor. Muhtarlıkların kapatılması kanun işi bile değil, anayasa işidir.
Ne Amerika’yla ne Rusya’yla ne Avrupa’yla ne de İskandinav ülkeleriyle durumumuzun çok kötü olduğunu düşünmüyorum. Bunlar konjonktürel şeylerdir, gelir geçer. Ülkeler arasında daimi düşmanlık da olmaz, daimi dostluk da olmaz. Karşılıklı çıkarlar esas alınır. O bakımdan karamsarlığa lüzum yok.
Rusya ve Türkiye karşılıklı ilişkilerini geliştirmek istiyor. Bizim terörist gördüğümüz grupları alenen destekleyecek ülke hangisi olursa olsun, ‘Aman ne olacak’ diyecek halimiz yok. Bizim mücadelemiz yıllardan beri belli.
CHP, MHP ve AK Parti arasında uzlaşma sağlanırsa “idam geri gelsin talepleri” konuşulabilir. Ama CHP’nin idam konusunda samimi olduğunu düşünmüyorum.
Başbakan Yıldırım, aralarında TGRT Haber Genel Yayın Yönetmeni Yücel Koç’un da olduğu medya temsilcileri ile bir araya geldi.
