MHP Ankara Milletvekili Özcan Yeniçeri, TBMM'de basın toplantısı düzenledi. Yeniçeri, " AKP iktidarı kendi mensuplarının içinde olduğu ve Türkiye'yi sarsan ağır yolsuzluk suçlamaları altında ezilmiştir. İktidar devletin bütün gücünü ve imkanlarını kullanarak gırtlağına kadar battığı rüşvet ve yolsuzluk çukurundan kurtulmaya çalışıyor" dedi.

Yeniçeri, "Başbakan, ayakkabı kutuları içinde 4.5 milyon dolar çıkan genel müdürün 'dürüstlüğünden en ufak şüphesi olmadığını' ve rüşvet operasyonu sonucunda tutuklanan Reza Zarrap'ı ise 'Ülkeye katkısı olan, hayır işlerine giren biri' olarak tanımlıyor. Bakan çocuklarının evinden çıktığı iddia edilen para sayma makineleri ve kasalarla ilgili olarak Başbakan Erdoğan'dan şu ana kadar bir açıklama gelmiş değildir. Bedeli 750 bin lira olduğu iddia edilen kol saatlerinden ve aile boyu hediye umre seyahatleriyle ilgili olarak da Başbakan Erdoğan, doğrusu olumlu ya da olumsuz henüz bir kanaat bildirmiş değildir. Rüşvet ve yolsuzluk iddialarının aktörlerine yönelik olarak olumlu, ılımlı ve hayırhah değerlendirmeler yapan Başbakan Erdoğan yolsuzluk ve rüşvet operasyonunu yapanlar için tam tersi bir tutum sergilemiştir" dedi.

"BAŞBAKAN OPERASYONUNUN DA AVUKATLIĞINA SOYUNMUŞ DURUMDA"

Yeniçeri, "Ergenekon davası sırasında bu davanın savcılığını üstlendiğini söyleyen Başbakan Erdoğan, öyle görülüyor ki rüşvet ve yolsuzluk operasyonunun da avukatlığına soyunmuş durumdadır. Başbakan Erdoğan'dan aldığı cesaretle yandaş gazeteler de savcılarla ilgili iddia ve ithamlardan geçilmez olmuştur" diye konuştu.

"OPERASYONU YAPAN SAVCILAR, BAŞBAKAN ERDOĞAN'IN TALİMATIYLA DAĞITILDI"

Yeniçeri, sözlerini şöyle sürdürdü; "Hırsızlığa, yolsuzluğa ve rüşvete yönelik operasyonu, Başbakan Erdoğan, paralel devlet içindeki çeteci ve komplocu operasyon olarak kamuoyuna sunmuştur. 17 Aralık operasyonuyla rüşvet ve yolsuzluk iddiasıyla kasaları ve ayakkabı kutularıyla birlikte tutuklananlar, iktidar tarafından resmen koruma altına alındı. Buna karşın operasyonu yapan savcılar, emniyet mensupları ve diğer bürokratlar Başbakan Erdoğan'ın talimatıyla dağıtıldı. Kamuoyunun dikkati hırsızlık, rüşvet ve yolsuzluk görüntülerinden uzaklaştırılmış ve paralel yapılar üzerine çevrilmiştir."

"HUKUK DEVLETİNDE BUNA İZİN VERİLEMEZ"

Yeniçeri, "HSYK'nın değişen yapısı, bundan böyle iktidar yanlılarınca yapılan yolsuzluk, hırsızlık, ihaleye fesat karıştırma, rüşvet ve komisyonculuk gibi yüz kızartıcı suçlarla mücadeleye izin vermemektedir. İktidar, taraftarlarının yaptığı rüşvet ve yolsuzluklara izin vermemek üzere bu düzenlemeyi gerçekleştirilmeye çalışılıyor. HSYK'nın yeni düzenlemeyle hırsızlıkları, soygunları, yolsuzlukları korumakla görevli bir kurul haline getirilmeye çalışılıyor. AKP iktidarı rüşvet ve yolsuzluk operasyonunun intikamını, HSYK'yı yeniden yapılandırarak, savcıları dağıtarak, adli kolluk yönetmeliğini değiştirerek almaya çalışmaktadır. Hukuk devletinde buna izin verilemez" dedi.

"BAŞBAKAN ERDOĞAN RESMEN SUÇ İŞLİYOR"

Başbakan Erdoğan'ın resmen suç işlediğini ifade eden Yeniçeri, "Ben de buradan Başbakan Erdoğan hakkında suç duyurusunda bulunuyorum" diyen Yeniçeri, sözlerini şöyle sürdürdü: "Başbakan Erdoğan yargıyı suçlamakta, savcılara meydan okumakta, mahkemelere telkinde bulunmakta ve yolsuzluk operasyonu yapanları tehdit etmektedir. Hakkında yolsuzluk iddiası bulunanları ise savunmakta, masum ve mağdur olarak göstermektedir. Görülmekte olan davalar hakkında yönlendirici konuşmalar yapmaktadır. Yargıyı görevini yapamaz hale getirmektedir. Bir de dönüp savcılar hakkında suç duyurusunda bulunuyor" diye konuştu.

"İKTİDAR DEVLETİN BÜTÜN GÜCÜNÜ KULLANARAK RÜŞVET VE YOLSUZLUK ÇUKURUNDAN KURTULMAYA ÇALIŞIYOR"

Yeniçeri, "17 Aralık eğer bir darbe ise bu yolsuzluk ve rüşvete vurulan bir darbedir. Yolsuzluk ve rüşvete darbe vuranlar Başbakan Erdoğan'ın dost olarak kabul ettikleri insanlarsa bunu niçin eleştirdiğini açıklaması gerekmektedir. 17 Aralık'ta yapılan operasyonla, garip gurebanın dört buçuk milyon doları ayakkabı kutularının içinden çıkartılmıştır. Bu mudur, dost modern darbe? AKP iktidarı kendi mensuplarının içinde olduğu ve Türkiye'yi sarsan ağır yolsuzluk suçlamaları altında ezilmiştir. İktidar devletin bütün gücünü ve imkanlarını kullanarak gırtlağına kadar battığı rüşvet ve yolsuzluk çukurundan kurtulmaya çalışıyor" dedi.