HALKLARIN Demokratik Partisi (HDP) Genel Başkanı Sebahat Tuncel, Demokratikleşme Paketi ile ilgili herhangi bir çalışmanın yapılmadığını savunurken, "Sadece Özel Yetkili Mahkemeler kaldırılıyor. Niye? Başbakanın oğlu yargılanmasın, bakanların çocukları, AKP'liler yargılanmasın diye" dedi.
HDP Genel Başkanı Sebahat Tuncel, Bursa Baro Lokali'nde Bursa belediye başkan adaylarının tanıtım toplantısına katıldı. Tuncel, Türkiye'de itiraz hakkının bulunmadığını, insanların internet yasaklarında insanların protesto ettiklerini ancak müdahale ile karşılaştığını söyledi. 2013 yılında Türkiye'de 2 tarihi olay görüldüğünü anlatan Tuncel, şöyle konuştu:
"Türkiye'de şimdiye kadar faşizan politikaları hayata geçiren Kürt ve Türk halkını birbirine kırdırtan, savaş çatışma deneyimi yaratan, yaptıkları insan hakları ihlalleri hukuksuzlukları, faili meçhul cinayetleri, insanlık suçlarını her zaman için kendi taraflarında meşru gördüren savaş ve çatışmanın bitmesi konusunda devlet adım atmadı. Bu adımı Kürt halkı adına Abdullah Öcalan, Amed (Diyarbakır) Meydanı'nda milyonların şahitliğinde bir manifesto yayınladı. Dedi ki; 'Eğer devlet gerekli adımları atarsa, biz Kürt hareketi olarak demokratik siyasetin gelişmesinde silahların devlet dışına çıkmasında üzerimize düşen sorumluluğu yapacağız.' Bu çağrı öyle büyük çağrıydı ki sadece Kürtler'den değil, Türkiye halkından da cevap buldu. Bu ülke 30 yıldır savaştan çatışmadan bıkmış bir ülke. 10 binlerce gencini toprağa düşürmüş bir ülke artık savaş çatışma istemiyor."
"TÜRKİYE'DE ÖZEL HUKUK SİSTEMİ VAR"
Kürt sorununun müzakere ile çözülmesi gerektiğini dile getiren Tuncel, İmralı'da  Abdullah Öcalan ile yapılan görüşmelere olumlu bakıldığını ifade ederken, şöyle devam etti:
"1 yıldır bu ülkeye cenazeler gelmiyor. Nasıl toplum yumuşadı. Halklar birbiriyle daha rahat temaslar kurmaya başladı. Bakışlar bile değişti. Şimdiye kadar devlet halkları birbirlerine karşı kışkırttığı için birini terörist, birini vatansever yaptığı için insanlar birbirine şüphe ile bakar hale geldi. Şimdi bunlar kırıldı. Aslında Türkiye'de halklar birbirlerini tanımaya başladı. Bu süreci devam ettirme sürecinde iktidarın hiçbir niyeti yok. En son demokratikleşme paketi çıkardı. Ne var? Hiç birşey. AKP'nin kendisini koruma dışında hiçbir şey yok. En son 17 Aralık operasyonundan sonra Özel Yetkili Mahkemeler kaldırılması gündeme geldi. Hatırlarsanız Özel Yetkili Mahkemeler gündeme geldiğinde 'Bunlar kabul edilemez dedik. Siz Türkiye'de yeni hukuk sistemi oluşturuyorsunuz. Gün gelir bu mahkemeler sizi de yargılar' dedik. İşte yargılamaya kalkınca da hemen değiştirdiler. Anayasanın temel kanun 10'uncu maddesini değiştiriyorlar ama Terörle Mücadele Kanunu olduğu gibi yerinde duruyor. Sadece Özel Yetkili Mahkemeler kaldırılıyor. Niye? Başbakanın oğlu yargılanmasın, bakanların çocukları yargılanmasın diye. AKP'liler yargılanmasın diye. Şimdi mesele bu kendine göre hukuk uyguluyor. Türkiye'de özel hukuk sistemi var. Onun dışında Demokratikleşme Paketi'nde süreci ileri götürecek, çatışmayı sonlandıracak, silahların devre dışı bırakılmasında hiçbir adım yok. Provokasyonlar devam ediyor. Süreci sabote etme girişimlerini görüyoruz."
Tuncel, Gezi direnişinin Türkiye siyasi tarihinde ilk kez bu kadar uzun soluklu halk ayaklanmasını ifade ettiğini, herkesin gerekçesinin farklı olduğunu kaydederek, "Normal koşullarda yan yana durmayan birçok toplumsal kesim Gezi'de buluştu. İçişleri Bakanlığı verilerine göre o süreçte 3 milyon insan sokağa çıkmış. Bütün illerde insanlar sokağa çıkmış bu bir itiraz. Bu baskıcı, otoriter, 'Ben yaptım, oldu' diyen zihniyete karşıydı. Başbakan 'Faiz lobisi' diyor. Halk isyanını hareketini itibarsızlaştırmaya çalışıyor. Ama iki gelişme Türkiye'de yeni dönemi başlattı. Amed Meydanı sebepleri ile Gezi Meydanı talepleri barış, eşitlik, adalet, demokrasi talepleriydi" diye konuştu.
Erken seçim çağrılarının bulunduğunu da dile getiren Tuncel, ilk seçimde ana muhalefet ikinci seçimde ise iktidar partisi olacaklarını iddia etti.