ANKARA, () - CHP Genel Başkan Yardımcısı Sezgin Tanrıkulu, "13 Mayıs'ta Soma'da 301 işçinin hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan felaketin sorumlusu sadece işletmenin sahibi ve yöneticileri değil, AKP hükümetidir de" dedi.

Tanrıkulu, "13 Mayıs'ta Soma'da 301 işçinin hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan felaketin sorumlusu sadece işletmenin sahibi ve yöneticileri değil, AKP hükümetidir de. Başta Başbakan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı olmak üzere hükümetin tüm yöneticilerinin bu felakette doğrudan payı bulunmaktadır. Bu felaketteki payları dolayısıyla da gereğini yapmaları gerekmektedir. AKP hükümetinin yapması gereken öncelikli görevlerden biri İLO'nun ilgili maddesini derhal imzalamak ve bu sözleşme kapsamında tüm yükümlülüklerini yerine getirmek, işletmecinin de sorumluluğunu yerine getirmesi için sıkı denetimlere tabi tutmaktır. Aksi takdirde bundan sonra gerçekleşecek her maden işçisi ölümünden yine bizzat AKP hükümeti sorumlu olacaktır" dedi.

Tanrıkulu' yazılı açıklamasında şu ifadelere yer verdi; "2002 yılından beri iktidarda olan AKP hükümetinin madenciyi değil onu köle gibi çalıştıran işletmeciyi savunduğu, koruduğu, palazlandırdığı ve her türlü suçuna iştirak ettiği açıktır. Yıllardır çeşitli vesilelerle CHP milletvekillerinin gündeme getirdiği Uluslararası Çalışma Örgütü'nün (İLO) 176 numaralı 'Madenlerde Güvenlik ve Sağlık Sözleşmesi' AKP hükümeti tarafından imzalanmamıştır. İLO'nun ilgili maddesini imzalamamaya direnmek, maden işçisini bile bile ölüme sürüklemektir! İLO'nun ilgili maddesi işletmeciye ve hükümete önemli sorumluluklar yüklemektedir. 1995 tarihli sözleşmenin ilgili maddesi 17 Mayıs 2010'da 30 maden işçisinin öldüğü Zonguldak'taki patlamanın ardından gündeme geldiği halde hükümet tarafından yine imzalanmamıştır. İLO'nun ilgili sözleşmesine göre işverenler kazaları önlemek için her türlü önlemi alma, işçileri bilgilendirme ve eğitme yükümlülüğü altındadır. İşverenler riski kaynağında bertaraf etmek, güvenli çalışma sistemleri tasarlamak, kaza riskleriyle ilgili işçileri bilgilendirmek ve kaza olduğunda gerekli tıbbi yardıma ulaşmalarını sağlamak zorundadır. İşverenler sözleşmeyle kaza sonrasındaki sağlık ve kurtarma etkinliklerinin kalitesinden de sorumlu hale getiriliyor. Sözleşme, hükümetlereyse teknik kılavuzların hazırlanması, denetimlerin düzenlenmesi, denetimlere ilişkin gerekli yasal düzenlemelerin sağlaması ve kazaların etkili soruşturulması gibi yükümlülükler getirmektedir"

Tanrıkulu, 11 Ocak 2012'de Bartın Milletvekilimiz Sayın Rıza Yalçınkaya'nın konuyla ilgili soru önergesine Çalışma Bakanı Faruk Çelik şu cevabı vermişti: '176 sayılı İLO sözleşmesi Yeraltı ve Yerüstü Maden İşletmelerinde Sağlık ve Güvenlik Şartları Yönetmeliği ve Sondajla Maden Çıkarılan İşletmelerde Sağlık ve Güvenlik Şartları Yönetmeliği incelendiğinde bahse konu sözleşme ile paralellik arz ettiği hatta çok daha kapsamlı hükümler içerdiği görülmektedir. Madem Faruk Çelik'in andığı yönetmelikler İLO 176'dan daha kapsamlı, o halde Soma'da 301 insan nasıl öldü? Denetimler yapıldıysa, göz göre göre gelen bir felaketin önüne neden geçilmedi? 13 Mayıs'ta Soma'da 301 işçinin hayatını kaybetmesiyle sonuçlanan felaketin sorumlusu sadece işletmenin sahibi ve yöneticileri değil, AKP hükümetidir de. Başta Başbakan, Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı ile Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı olmak üzere hükümetin tüm yöneticilerinin bu felakette doğrudan payı bulunmaktadır. Bu felaketteki payları dolayısıyla da gereğini yapmaları gerekmektedir. Dünkü (20 Mayıs) Meclis grup konuşmasında felaketteki sorumluluğundan ötürü özür dileyeceğine etrafa öfke ve nefret saçan Başbakan, suçunu örtmeye çalışanların tipik tavırlarını sergilemektedir" dedi.

Tanrıkulu, "Soma'daki felaket sadece Soma'da değil, tüm Türkiye'de derin bir yara açmıştır. Bu yaranın sarılması hayatını kaybeden işçilerin ailelerine verilecek destekle sınırlı kalamaz! Çünkü hâlihazırda Türkiye'deki binlerce maden işçisi benzer tehlikeyle karşı karşıyadır. Dolayısıyla AKP hükümetinin yapması gereken öncelikli görevlerden biri İLO'nun ilgili maddesini derhal imzalamak ve bu sözleşme kapsamında tüm yükümlülüklerini yerine getirmek, işletmecinin de sorumluluğunu yerine getirmesi için sıkı denetimlere tabi tutmaktır. Aksi takdirde bundan sonra gerçekleşecek her maden işçisi ölümünden yine bizzat AKP hükümeti sorumlu olacaktır" dedi.

() (MV)