İçişleri Bakanı Süleyman Soylu, Türkiye'nin 15 Temmuz'dan sonra 2017'nin ilk ve ikinci çeyreğinde yüzde 5 büyüdüğünü, bu rakamların Avrupa'ya ve ABD'ye kapak olduğunu söyledi. Bölgede tehdit ve yalanla vatandaşın oyunu alanların terör örgütüne destek olduğunu söyleyen Soylu, "En büyük zenginliğimiz beraberliğimizdir" diye konuştu.
Süleyman Soylu, AK Parti Muş 6. Olağan Merkez İlçe Kongresi'nin ardından Muş Belediyesince yaptırılan Muratpaşa Bilgi Evi'nin açılış töreninde konuştu.
Soylu, yıllarca bölgede insanlardan tehditle, yalanla bir şekilde oy alıp belediyenin bütün kaynaklarını, insanların helal alınteriyle vergilerinden ayrılan paraları terör örgütüne aktaran siyasi parti temsilcilerini Ankara'da Meclis kürsüsünde konuşurken dinlediklerini anlattı.
Aynı parti temsilcisinin vatandaşın parasının terör örgütünün dağ kadrolarına iaşe, silah, lojistlik temin etmek için kullanılmaması gerektiğine değinmediğine dikkati çeken Soylu, şöyle devam etti:

"'Belediyenin araçları, kepçeleri, iş makineleri örgüt için barikat hazırlamakta, hendek kazmakta kullanılmamalı' hiç demedi. '6-7 Ekim olayları sırasında Bitlis'teki halk kütüphanesini, Yüksekova'daki gençlik merkezini, spor salonunu, il gençlik müdürlüğü binasını yakıp yıktık. Bu olmamalıydı, bu da milletin parasıydı milletin hakkı vardı' hiç demedi, demiyordu. Diyanet İşleri Başkanlığının bütçesinin hesabını soruyor ama 22 milyon lira harcayıp yaptığımız Malazgirt Endüstri Meslek Lisesini kimin yakıp yıktığının, Yüksekova Havaalanı inşaatında çalışan iş makinelerini kimin yakıp yıktığının hesabını sormuyor. Onları soramazlar, onları söyleyemezler. Onları sormak için yürek lazım. Onları sormak için tepesindeki silahlı iradeye karşı çıkmak lazım. Onları sormak için bu milletin vekili olmak, bu milletin temsilcisi olmak lazım."
"ÇOCUKLARIN DAĞA GİTMESİNİ ENGELLEMEK HEPİMİZİN SORUMLULUĞUDUR"
17-25 Aralık'ta, Gezi olaylarında ve 6-7 Ekim olaylarında milletin birlik ve beraberliğinin yere serilmek istendiğini belirten Soylu, şöyle konuştu:
"15 Temmuz'da bu ülkede demokrasiyi, milletin birliğini ve beraberliğini rafa kaldırmak istediler. Helikopterlerle, tanklarla bu millete ve mahsum insanlara kurşun yağdırdılar. 'Bu ülkenin sahibi siz değilsiniz, bu ülkenin sahibi biz olacağız' dediler ama bu millet çıplak elleriyle beraber 'Yerin yedi kat dibine bizi gömseniz de bu ülkenin sahibi biziz' dediler. Ben Güneydoğu'nun, Doğu'nun her ilçesine, her mezrasına, her köşesine ulaşmaya çalışıyorum. Bir şey anlatmaya çalışıyorum. En büyük gücümüzün beraberliğimiz olduğunu, ülkemizi özgürleştireceğimizi ve zenginleştireceğimizi tam bağımsızlığa ulaşacağımızı, bu ülkede hedeflerimize ulaşacağımızı anlatmaya çalışıyoruz."
"GEÇMİŞ DÖNEMDE ÇOK BÜYÜK SIKINTILAR ÇEKTİK"
Soylu, tüm zorlukları aşarak köyleri şehirlerle birleştirdiklerini, üniversiteler yaptıklarını, hastanelerde kuyrukların bitirildiğini ve insan onuruna yakışan en güzel hizmetlerin verildiğini anlatarak, şunları söyledi:
"Biz geçmiş dönemde çok büyük sıkıntılar çektik. Bu ülkede hizmet eden başbakanları astılar. Evlatlarımızı birbirlerine düşürdüler. 28 Şubat'lar, darbeler oldu. İnsanların kimliklerini, değerlerini fişlediler. Bu ülkede birçok sıkıntılar çekildi. Gecelik yüzde 8 bin faizlerle insanlar işsiz kaldı. Esnaf dükkanlarını açamaz oldu. Millet büyük bir inanç ve kararlılık ortaya koydu. Memleketimizi anarşiyle, terörle karşı karşıya bırakarak bunu bize kader olarak belletmeye çalıştılar. Bundan ne zaman kurtulacağız diye birbirimize sorduk. Bizi geri götürmeye çalıştılar ama 21. asrın başından itibaren bambaşka bir anlayış ortaya koyduk. Kişi başına gelir 3 bin dolardan 11 bin dolara çıktı. İhracatımız beş kat arttı. Daha fazla artacak. Şükürler olsun bu ülkede insanlarımız yarın ne olacak diye bir endişe duymuyorlar. 15 Temmuz'dan sonra 2017'de ilk çeyrekte yüzde 5 ikinci çeyrekte ABD'ye de Avrupa'ya da kapak olsun yine yüzde 5 büyüdük. 15 Temmuz'u yapanlara da kapak olsun."